(bkz: internet)
küresellesme
sömürgecilik ile değil, taa kristof kolomb un amerikayı keşfi ile başlamıştır... san salvadorun keşfinden çok kısa bir süre sonra, amerikadaki yerli halk, avrupadan gelen vahşilerin zulmüne uğramış, zorla çalıştırılmış, öldürülmüştür. o zamandan başlayan ticaret (aslında gasp ile elde edilen şey ticaret olamaz, hırsızlık diyelim), net değer bazında 2000 lerin ticaret hacmi ile yarışır düzeydeydi
küreselleştikçe çivisi çıkan yalan dünya formu.
gelişimini tamamlayıp , "av" arayışına girişen çakalların ; gelişememiş kendi kaynaklarından bir haber olan "koyun sürülerine saldırıp "etinden , sütünden ,borundan ,toryumundan " faydalanması için ortaya atılan proje.bir nevi "meşrulaştırma çabası"
(bkz: kuzuyu kafaya koyan kurdun niye suyumu bulandırdın demesi)
(bkz: kuzuyu kafaya koyan kurdun niye suyumu bulandırdın demesi)
dünyada mevcut uluslararası ,ulusal,bölgesel ve yerel katmanlara ait siyasi,ekonomik,sosyal,ekolojik,kültürel ve hatta coğrafik sistemlerin,birbirinden farkındalıklarının gün geçtikçe artmasıyla,geçişkenliklerinin ve birbirlerini etkileme güçlerinin de arttığı ve dünya çapında bir"farkındalık ve küreye ait olumlu veya olumsuz gelişmelere bilinçli veye tepkisel vecap verme kültürünün oluşturduğu" gelişen bir süreçtir..bu açıklama 9 eylül üniversitesi öğretim görevlisi doç.dr.oğul zengingönülün küreselleşme isimli kitabından alıntıdır..
cici anlatımıyla emperyalizm
dünyalılaşma
klasik tanımıyla "dünyanın küçük bir köy haline gelmesi".
klasik tanımıyla "dünyanın küçük bir köy haline gelmesi".
son hecesi olumsuz emir belirten bir ek haline gelince daha güzel bir hal aldığı söylenmektedir
(bkz: erdener abi)
(bkz: erdener abi)
20.yy ın ortasında başlayan ve artarak yükselen iktisadi temelli dünya hareketi.
emperyalizmin savaşlarla tam olarak gerçekleştiremediğini dur lan bir de böyle deneyelim diyerek yapmaya çalıştığı düşünce sistemi.
bir iktisat öğrencisi olarak şunu samimiyetle söyleyebilirim ki kapitalizm yalan üstüne varsayımlarla kurulmuştur.
bir iktisat öğrencisi olarak şunu samimiyetle söyleyebilirim ki kapitalizm yalan üstüne varsayımlarla kurulmuştur.
küreselleşme, ideolojisi milton friedman tarafından öne sürülen neo-liberalizme dayanan, gerçek anlamıyla uluslararası sermayenin sınırsız ve kuralsız bir şekilde yayılımını ifade eden bir olgudur. konunun şüphesiz ki teknolojik, kültürel boyutları da söz konusudur ama esası sermayedir. küreselleşme, günümüzde ağızdan ağıza dolaşmakta, sermaye her sene dolarlarına dolar katmakta, pakistan gibi az gelişmiş ülkelerde insanlar ayda 3 dolar gibi bir asgari ücrete çalışmakta, hatta bunu bile bulamayanlar olmakta (izmir çiğlide sadece üç öğün yemek ve bir paket sigara karşılığı çalışanlar vardır), yoksulluk bu şekilde alabildiğine gitmekte, insanlar güvencesizlik, eğretilik, kuralsızlık altında yaşamaya mahkum duruma gelmektedirler. küreselleşme sonuçları itibariyle insanların yararına olmayan bir vakadır. bundan kurtuluş var mıdır, kaçış var mıdır?...elbette bir dönüm noktası söz konusu olacaktır. sosyal devlet anlayışının, adalete, refaha, sosyal barışa dayanan öğeleri tekrar anlam kazandığında küreselleşme de evrimleşecektir.
lafta inkar edilen, ama kimsenin karşı çıkmak için bir şey yapmadığı yeni(!) dünya düzeni! ee, düzen bozulmasın, kaos (!!!) çıkmasın da, köle olmaya da razıyız...
çok-uluslu tekellerin dünyaki tüm ülkeleri, zamanı gelince gizli, zamanı gelince açık açık ortak ideolojiler ve politikalar kullanarak, sömürgeleştirmesi..
(bkz: globallesme)
kapitalist düzen oyunu, fakir ülkelerin üzerinden daha fazla kazanç için söylenen yalan.
farkli ulkeler arasindaki ekonomik iliskilerin, her bir ulusal ekonominin digerlerine bagli oldugu bir dunya ekonomisi yaratma noktasina dek genislemesi olayi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?