(bkz: reha erdem)
korkuyorum anne
yaşar kurt- anne
korkuyorum anne al beni içine
alisamadim anne al beni yine
büyüdüm anne evler büyüdü
büyüdü pabuçlar yollar büyüdü
orduya istiyorlar savas çikar diyorlar
silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar
yat diyorlar anne kalk diyorlar
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar
kapat televizyonu anne seni de kandiriyorlar
kapat televizyonu anne seni de kandiriyorlar
oyunu verme anne
oyunu verme anne
oyuna gelme anne
korkuyorum anne al beni içine
alisamadim anne al beni yine
büyüdüm anne evler büyüdü
büyüdü pabuçlar yollar büyüdü
orduya istiyorlar savas çikar diyorlar
silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar
yat diyorlar anne kalk diyorlar
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar
kapat televizyonu anne seni de kandiriyorlar
kapat televizyonu anne seni de kandiriyorlar
oyunu verme anne
oyunu verme anne
oyuna gelme anne
(bkz: merhaba dünya)
reha erdem isimli mücizevi insanın yönettiği,ne kadar uzun olsa da keşke hiç bitmese denilen,sıcak,şahane ve hatta mükemmel film.
istanbul u algılamak adına mutlaka izlenmesi gereken film.
(bkz: korku)
reha erdemin yönettiği 2005 yapimi film.
insan nedir ki?.. film, işte bunu merak ediyor. istanbulun, vapur sesleri ve martı çığlıklarıyla yankılanan sokak ve evlerinde, çığlık çığlığa, omuz omuza, sırt sırta, dudak dudağa, el ele, yumruk yumruğa, göz göze, yanak yanağa yaşayan insanları... ali ve babası rasih... terzi neriman ve oğlu keten... karnında bebeğiyle ipek... kapıcı rıza, karısı selvi ve oğlu çetin... mahallenin kasabı kemal... nerimanın köpeği çakır... ipekin kiracısı cimnastikçi ümit... eski boksör aytekin ve dostu zambak... film alinin geçirdiği bir kazayla başlar. ali, kazada hafızasını kaybetmiştir. filmin bütün insanları kendilerini alinin kafa karışıklığıyla gelen bir karmaşanın içinde bulurlar: bu karmaşa her günün karmaşasıdır; bu karmaşanın bir başka adı da hayattır. bu karmaşayı, elden ele dolaşan, sahibini arayan değerli bir yüzük, uzak bir hırsızlık hikâyesi ve yalan bir polis soruşturması daha da renklendirir. ama "korkuyorum anne"nin buna paralel akan bir hikâyesi daha vardır. insan vücudunun hikâyesidir bu... insan nedir ki? korkulardan, zaaflardan, arzulardan, özlemlerden örülü bir hafıza ve kandan, etten, kemikten oluşan kırılgan bir vücut...
filmden çok emrah yücel tarafindan yapilan afişini sevdim ben...
http://static.flickr.com/45/105998635_8bff28b73c_m.jpg
insan nedir ki?.. film, işte bunu merak ediyor. istanbulun, vapur sesleri ve martı çığlıklarıyla yankılanan sokak ve evlerinde, çığlık çığlığa, omuz omuza, sırt sırta, dudak dudağa, el ele, yumruk yumruğa, göz göze, yanak yanağa yaşayan insanları... ali ve babası rasih... terzi neriman ve oğlu keten... karnında bebeğiyle ipek... kapıcı rıza, karısı selvi ve oğlu çetin... mahallenin kasabı kemal... nerimanın köpeği çakır... ipekin kiracısı cimnastikçi ümit... eski boksör aytekin ve dostu zambak... film alinin geçirdiği bir kazayla başlar. ali, kazada hafızasını kaybetmiştir. filmin bütün insanları kendilerini alinin kafa karışıklığıyla gelen bir karmaşanın içinde bulurlar: bu karmaşa her günün karmaşasıdır; bu karmaşanın bir başka adı da hayattır. bu karmaşayı, elden ele dolaşan, sahibini arayan değerli bir yüzük, uzak bir hırsızlık hikâyesi ve yalan bir polis soruşturması daha da renklendirir. ama "korkuyorum anne"nin buna paralel akan bir hikâyesi daha vardır. insan vücudunun hikâyesidir bu... insan nedir ki? korkulardan, zaaflardan, arzulardan, özlemlerden örülü bir hafıza ve kandan, etten, kemikten oluşan kırılgan bir vücut...
filmden çok emrah yücel tarafindan yapilan afişini sevdim ben...
http://static.flickr.com/45/105998635_8bff28b73c_m.jpg
(bkz: yaşar kurt)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?