korkuyorum anne

firambogaz
reha erdem’in yönettiği 2005 yapimi film.

insan nedir ki?.. film, işte bunu merak ediyor. istanbul’un, vapur sesleri ve martı çığlıklarıyla yankılanan sokak ve evlerinde, çığlık çığlığa, omuz omuza, sırt sırta, dudak dudağa, el ele, yumruk yumruğa, göz göze, yanak yanağa yaşayan insanları... ali ve babası rasih... terzi neriman ve oğlu keten... karnında bebeğiyle ipek... kapıcı rıza, karısı selvi ve oğlu çetin... mahallenin kasabı kemal... neriman’ın köpeği çakır... ipek’in kiracısı cimnastikçi ümit... eski boksör aytekin ve dostu zambak... film ali’nin geçirdiği bir kazayla başlar. ali, kazada hafızasını kaybetmiştir. filmin bütün ’insanları’ kendilerini ali’nin kafa karışıklığıyla gelen bir karmaşanın içinde bulurlar: bu karmaşa her günün karmaşasıdır; bu karmaşanın bir başka adı da hayattır. bu karmaşayı, elden ele dolaşan, sahibini arayan değerli bir yüzük, uzak bir hırsızlık hikâyesi ve yalan bir polis soruşturması daha da renklendirir. ama "korkuyorum anne"nin buna paralel akan bir hikâyesi daha vardır. insan vücudunun hikâyesidir bu... insan nedir ki? korkulardan, zaaflardan, arzulardan, özlemlerden örülü bir hafıza ve kandan, etten, kemikten oluşan kırılgan bir vücut...

filmden çok emrah yücel tarafindan yapilan afişini sevdim ben...

http://static.flickr.com/45/105998635_8bff28b73c_m.jpg
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol