en az iki tane konuşabilen insan gerektirir.
konuşmak
yüz kasları, ses telleri ve beynin koordineli çalışması ile elde edilen sonuç. akciğerleri de unutmamak gerek yardımcı rollerde.
nirvanası için ruhun katılımına ihtiyaç duyulur.
düşünüyorum da uzun zamandır pek konuşmuyorum.
konuşuyorum ama konuşmuyorum!
iş ve rutin dışında bir konuşma yok. duyguların coşup, kelimelerin sele dönüştüğü bir konuşma bahsettiğim. istekle, arzu ile yalvarırcasına, saldırırcasına, tırnaklarımla kazırcasına, can alır/verircesine bir konuşma bahsettiğim. tükendiğini sandığım ruhuma saldırıp, sulanmış beynime taaruza geçen bir konuşma.
oldum olası çok konuşan bir adam olmadım. anneler evlatlarını boşayabilse sırf bu sebepten benimki beni boşardı. kimi zaman defterin sayfalarına serpiştirdiğim bir kaç kelime, çoğu zaman zihnimde birbirine geçmiş düşünceler. kendime söylenmiş sözler. ama bunlar konuşmak sayılır mı?
konunun bir önemi yok! kimi zaman tipitipe duyduğunuz özlem ya da ne bileyim birlikte okunan kitapta geçen bir söz ve ya politik meseleler... mesele içinizde bir yere dokunup, yaşadığınızı hissettirmesi.
uzun zamandır bu şekilde konuştuğumu hatırlamıyorum! içerisinde kendimi bulamadığım dertler, sıkıntılar, mutluluklar üzerine bir kaç kelime sadece, hepsi bu. bir heyecanla başladığım her konuşmanın daha ilk bir kaç kelimesinde anlamsızlığına dair düşünceler ile boğuşurken buluyorum kendimi.
uzun zamandır konuşmadım.
ya siz?
konuşuyor musunuz?
nirvanası için ruhun katılımına ihtiyaç duyulur.
düşünüyorum da uzun zamandır pek konuşmuyorum.
konuşuyorum ama konuşmuyorum!
iş ve rutin dışında bir konuşma yok. duyguların coşup, kelimelerin sele dönüştüğü bir konuşma bahsettiğim. istekle, arzu ile yalvarırcasına, saldırırcasına, tırnaklarımla kazırcasına, can alır/verircesine bir konuşma bahsettiğim. tükendiğini sandığım ruhuma saldırıp, sulanmış beynime taaruza geçen bir konuşma.
oldum olası çok konuşan bir adam olmadım. anneler evlatlarını boşayabilse sırf bu sebepten benimki beni boşardı. kimi zaman defterin sayfalarına serpiştirdiğim bir kaç kelime, çoğu zaman zihnimde birbirine geçmiş düşünceler. kendime söylenmiş sözler. ama bunlar konuşmak sayılır mı?
konunun bir önemi yok! kimi zaman tipitipe duyduğunuz özlem ya da ne bileyim birlikte okunan kitapta geçen bir söz ve ya politik meseleler... mesele içinizde bir yere dokunup, yaşadığınızı hissettirmesi.
uzun zamandır bu şekilde konuştuğumu hatırlamıyorum! içerisinde kendimi bulamadığım dertler, sıkıntılar, mutluluklar üzerine bir kaç kelime sadece, hepsi bu. bir heyecanla başladığım her konuşmanın daha ilk bir kaç kelimesinde anlamsızlığına dair düşünceler ile boğuşurken buluyorum kendimi.
uzun zamandır konuşmadım.
ya siz?
konuşuyor musunuz?
bazen güzeldir.
anlatacak bir şeyin varsa eğer, ve anlatabiliyorsan onları, harikulade. karşındaki için de güzeldir hatta. dinlemeyi biliyorsa tabii.
ama bazen berbat bir şeydir.
biriyle - size olan yakınlığı hiç mühim değil - konuşurken birden söyleyecek bir şey kalmaz, bir anda kitlenir muhabbet. anladın di mi o anı? birkaç saniyelik çok ani bir sessizlik olur hani. işte o an taraflardan biri mutlaka o sessizliği dağıtmak için bir laf atar ortaya. işte o zaman berbat bir şeye dönüşür konuşmak. konuşmaktan tiksinirsin.
halbuki söyleyecek bir şeyin yoksa, en azından o an için aklına bir şey gelmiyorsa sus di mi? ne oldu yani o sadece konuşmak için söylenen şeyler ağzından çıkınca? biraz sus. aklına bir şey gelene kadar, gerçekten konuşacak bir şeyin olana kadar sus. biraz da birlikte susun, sessiz oturun. ne var bunda bu kadar korkacak?
anlatacak bir şeyin varsa eğer, ve anlatabiliyorsan onları, harikulade. karşındaki için de güzeldir hatta. dinlemeyi biliyorsa tabii.
ama bazen berbat bir şeydir.
biriyle - size olan yakınlığı hiç mühim değil - konuşurken birden söyleyecek bir şey kalmaz, bir anda kitlenir muhabbet. anladın di mi o anı? birkaç saniyelik çok ani bir sessizlik olur hani. işte o an taraflardan biri mutlaka o sessizliği dağıtmak için bir laf atar ortaya. işte o zaman berbat bir şeye dönüşür konuşmak. konuşmaktan tiksinirsin.
halbuki söyleyecek bir şeyin yoksa, en azından o an için aklına bir şey gelmiyorsa sus di mi? ne oldu yani o sadece konuşmak için söylenen şeyler ağzından çıkınca? biraz sus. aklına bir şey gelene kadar, gerçekten konuşacak bir şeyin olana kadar sus. biraz da birlikte susun, sessiz oturun. ne var bunda bu kadar korkacak?
garip bir eylem. bazen tam ortasındayken bu eylemin, hak veriyor insan şarkıya, her gün aynı, her gün aynı, her gün aynı... bulanıklaşıyor etraf, her gün aynı, her gün aynı, her gün aynı... absans nöbetine girdiğini sanıyor karşındaki, her gün aynı, aydım, anladım ben bu dünyayı diyorsun içinden, her gün aynı, konuşmamak lazım, derin bir suskunluğa bürünmek... her gün aynı, iyiyim böyle diyorsun içinden, yeni bir suskunluğa bürünme sürecine girene kadar...
hüzünle dinlenesi bir yasemin mori şarkısı.
dinlenesi güzel bir yasemin mori şarkısı.
bazen keserdim,biçerdim
yakardım giderdim belli ki sorun bu
hem de yanardım,dönerdim
gün olurdu sönerdim
sabit kalsam olur mu?
zaten yıprandım,yırtardım
gerekirse bağlardım ama hep geç olurdu
şimdi duruldum
sana inanır dururdum
bir de seni başıma taç yapardım
ben seni dinlemedim
sen beni anlamadın
cevapsız soruların
boynumda kolların,al senin olsun
sen beni yenemedin
çünkü ben senle oynamadım
kurnaz oyunların,çıkmaz bu yolların
al senin olsun
çünkü güzeldin üzerdin
etrafta dönerdin,ama gitmen kolaydı
düşününce geçerdim,bir ah çekerdim
nasılsa tek kişilik bir oyun bu
zaten yıprandım,yırtardım
gerekirse bağlardım ama hep geç olurdu
sonra yorardım,sorardım
sorun ne?
benimde aklım var dolanan peşinde
dersin bugün
her gün aynı
dersin bugün
her gün aynı.
bazen keserdim,biçerdim
yakardım giderdim belli ki sorun bu
hem de yanardım,dönerdim
gün olurdu sönerdim
sabit kalsam olur mu?
zaten yıprandım,yırtardım
gerekirse bağlardım ama hep geç olurdu
şimdi duruldum
sana inanır dururdum
bir de seni başıma taç yapardım
ben seni dinlemedim
sen beni anlamadın
cevapsız soruların
boynumda kolların,al senin olsun
sen beni yenemedin
çünkü ben senle oynamadım
kurnaz oyunların,çıkmaz bu yolların
al senin olsun
çünkü güzeldin üzerdin
etrafta dönerdin,ama gitmen kolaydı
düşününce geçerdim,bir ah çekerdim
nasılsa tek kişilik bir oyun bu
zaten yıprandım,yırtardım
gerekirse bağlardım ama hep geç olurdu
sonra yorardım,sorardım
sorun ne?
benimde aklım var dolanan peşinde
dersin bugün
her gün aynı
dersin bugün
her gün aynı.
üç türlüsü vardır.
1- en bilineni dille yapılan,
2- dokuusla yapılan,
3- çok az insanın yapabildiği gözle olan çeşididir.
susmanın zıt anlamlısı olsa da kimi zaman aynı eylem niteliğindedir ...
1- en bilineni dille yapılan,
2- dokuusla yapılan,
3- çok az insanın yapabildiği gözle olan çeşididir.
susmanın zıt anlamlısı olsa da kimi zaman aynı eylem niteliğindedir ...
dünya üzerinde bir tek insan mahlukatına verilen özellik.
diğerleri koklaşıyormuş atalarımız öyle diyor.
diğerleri koklaşıyormuş atalarımız öyle diyor.
konmak fiilinin cok sayida karakter tarafindan ayni anda yerine getirilmesi isi. ornek, bugun kuslar otustuler, dallara konustular
insanlara ozgu bir eylem.agzimizdan birbirini takip ederek cikan seslerin anlamli birliktelikleri gibi bisi.eger anlamsiz olursa onun adi konusmak degil sacmalamak olur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?