psikologların hoşlanmadığı davranıştır. içinizi dökmenizi ister onlar.
kısa açıkve net konuşmak
karşındakini yormamaktır.
(bkz: az ve öz konuşmak)
-avrupa birliğine giriş sürecindeki türkiye’nin dünya siyaseti üzerindeki etkisinin artması ve bu etkinin sosyolojik gelişmeyi de beraberinde getirmesine yorumunuz nedir?
+hepsine kafam girsin.
-bu mudur?
+hea budur.
+hepsine kafam girsin.
-bu mudur?
+hea budur.
her zaman yapılamayan $eydir. bazen ya kar$ı taraf sizden olayı anlamak adına daha fazla detay ister, ya da siz derdinizi anlatırken daha anlamlı hale getirmek adına olayı daha fazla kelimeyle biçimlendirmeye çalı$ırsınız.
münazaralarda kaybetmek istiyorsanız başvuracağınız yöntemdir.
kısa açık ve net değil de sadece net konuşunca kimsenin anlamaması.
(bkz: bsg)
(bkz: yorraaaaaaaaaaaaaaaammmmmmm)
hiç konuşmamak bazen buna en güzel örnektir.
her adamın harcı olmayan bir iş.
demogoji yapmamak.
düşünceyi kelime haznesinden seçilen özel kelimelerle birkaç cümleyle anlatmayı başarmaktır.
anlatılmak istenenleri agdalı kelimelerle degil duzyazı seklinde cumlesiz kelimelerle anlatabilmektir.
üstad kişinin dediği gibi;
üzgünüm kısa yacak kadar vaktim yoktu.
üzgünüm kısa yacak kadar vaktim yoktu.
ve bu basliktaki onermenin; yazidaki seklini denemek, ulasilmak istenen hedef niteligini tasir, bazi insanlar icin. bunun icin cok guclu bir ifade tarzina sahip olmak, uzun cumleleri sentezleyecek bir islek zekada olup, kisa cumlelerle olayi daha vurucu ve hedefe aninda ulastirici, dusunceler uretmek gerekmektedir.
ayrica, her insanin sabir boyutu farklidir, dusunceleri toparlayip bunlari ozetleyip sunmak zaman alici bir islemdir zira. bu ortamda sadece dusunceyi vermek, yorumu okuyucuya birakmak cok onemlidir.
kisa acik ve net konusmak; duygusal konularda degil ama bilgi unsuru tasiyacak konularda cok onemlidir. karsinizdaki insanin duygulari sizi hic enterese etmez siz bilgiyi verirsiniz, isiniz orada biter.
artik bu verdiginiz bilgi karsisinda o insan ne yapar ne dusunur orasi sizi hic ilgilendirmez. hele de bilgi; sadece entry numarasi olarak bir basligin altinda gorunuyorsa baska soze hacet yoktur, zaten. siz olayi asmis, basliktaki mukemmel konusma seklini bir de yaziya tasimis bile sayilirsiniz. bu izahat icin bilmem ornek vermeye gerek varmi dir?
bir taraftan msn muhabbetiniz devam eder, hatta o kadar o tarafa kaptirirsiniz ki selam yerine sozluge, slm. seklinde yazarak buraya selam bile verirsiniz. arada da laf ola torba dola, ben de burdayim ha gibilerinden, daha once yazilmis bir entry numarasi seyettirirsiniz. basliktaki olayi basarmaktan ote yemis bile sayilirsiniz.
edit; hatta yazilarinizin son seklini bile merak edip yaptiginiz hatalari duzeltecek vaktiniz ve gereginiz dahi yoktur.
ayrica, her insanin sabir boyutu farklidir, dusunceleri toparlayip bunlari ozetleyip sunmak zaman alici bir islemdir zira. bu ortamda sadece dusunceyi vermek, yorumu okuyucuya birakmak cok onemlidir.
kisa acik ve net konusmak; duygusal konularda degil ama bilgi unsuru tasiyacak konularda cok onemlidir. karsinizdaki insanin duygulari sizi hic enterese etmez siz bilgiyi verirsiniz, isiniz orada biter.
artik bu verdiginiz bilgi karsisinda o insan ne yapar ne dusunur orasi sizi hic ilgilendirmez. hele de bilgi; sadece entry numarasi olarak bir basligin altinda gorunuyorsa baska soze hacet yoktur, zaten. siz olayi asmis, basliktaki mukemmel konusma seklini bir de yaziya tasimis bile sayilirsiniz. bu izahat icin bilmem ornek vermeye gerek varmi dir?
bir taraftan msn muhabbetiniz devam eder, hatta o kadar o tarafa kaptirirsiniz ki selam yerine sozluge, slm. seklinde yazarak buraya selam bile verirsiniz. arada da laf ola torba dola, ben de burdayim ha gibilerinden, daha once yazilmis bir entry numarasi seyettirirsiniz. basliktaki olayi basarmaktan ote yemis bile sayilirsiniz.
edit; hatta yazilarinizin son seklini bile merak edip yaptiginiz hatalari duzeltecek vaktiniz ve gereginiz dahi yoktur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?