defalarca izledim, replikleri kaan ve mete'yle birlikte söyleyecek kadar neredeyse. ne zaman mutsuz olsam, kendimi onların arkadaşlığına veriyorum. kışın battaniye altında elimde birayla, yazın kucağımda bir kutu dondurmayla. bazen mutfakta kurabiye yaparken açıyorum, o zaman neşeli oluyorum bak. niye bu kadar seviyorum bilmiyorum, belki kadıköy sokaklarıdır, belki her şeye sahipken aslında kaybettiğini hissediyor olmalarıdır.
anneannemi kaybettiğimiz zaman, herkeste olan dandik sıkıntılarım vardı, çoğunlukla aşk meşk. gece anneannemin vefat haberini aldığımda, aklımda filmden bir replik çınladı, "ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir"
kaybedenler kulübü
bu filmin çok ekmegini yenilebilir nejat işlerin kızların üstündeki dayanılmaz etkisini kullanaraktan
" Herkes bu kadar yalnızken, neden herkes bu kadar yalnız ? "
lisedeki hoşlandığınız kızın üniversitedeki halini görmeden evlenirseniz üye olacağınız kulüptür.
yılda bir kez izlediğimdir.
-her şeyin başı su
-felsefenin de
-her şeyin başı su
-felsefenin de
son 34 dakikadir standart fmde yayinlanmakta.
onumuzdeki gunlerde digitürkte yayinlanacakmi$ bu film. cok onemli bir haberdi biliyorum.
valla filmde kim kaybediyo anlamadım. adamların her şeyi vardı. özgürlük, kadınlar, geçinecek kadar para v.s. mutluluk desen gayet de mutluydular. toplumsal bir kaybetmekten mi bahsediyorlardı bilemedim.
tam şu an fonda onu dinlerken sözlükte bu entrynin girilmesi kader midir tesadüf mü diye düşüncelere gark eden yegane film.
bu yılın en keyifli türk filmiydi,iyi oyuncular,iyi yönetmen,çok iyi müzik.
yeni programa başlayacaklarını duyduğum zaman içimi bir endişe sarmıştı açıkçası..nasıl olacak acaba diye. dinlemek istiyordum ama yarınki matematik finali ağır bastı. hayır hem hala sınava dair bi bok bilmiyorum, hem de programı dinleyemedim iyi mi.
eski tadi verecegini sanmiyorum, nede olsa kadikoyün asi çocuklari artik daha bir duruldular.
kaybedenler kulübünü dinledim...levent kırca skeçleri gibi olmuş. döneminde güzel olabilirmiş ama artık yemez.
an itibari ile koparan radyo programıdır. şu anki diyalog şöyledir;
- samsuna geçelim.
- ya ben en son 1919 civarları çıktım samsuna. 3-5 kişiydik.
- samsun da et yenir.
- yenmez, balık bile yenmez.
- samsuna geçelim.
- ya ben en son 1919 civarları çıktım samsuna. 3-5 kişiydik.
- samsun da et yenir.
- yenmez, balık bile yenmez.
an itibariyle şurada yayındadır:http://radyo1.kolayradyo.com:9075/listen.pls
yeniden yayına başlamak gibi saçma sapan bir karar veren programdır. daha filmin etkisinde kalıp triplere giren gençlerle olan mücadelem bitmemişken bir de radyo prorgamının devreye girmesi işleri iyice zorlaştıracak. bugünden itibaren yaklaşık 45 gün boyunca sokaklarda, barlarda ve sahillerde junior kaybedenler görebiliriz. dikkatli olmak lazım. bu süreçte özellikle kadıköy sokaklarını tavsiye etmiyorum. o civarda daha yoğun olacaklardır. onlara karşı çok dikkatli olmak gerek. istedikleri her kadınla yatabileceklerini düşünecekleri için, eğer kadınsanız, yollarında durmamakta fayda var. boşu boşuna canınızı sıkarlar. bırakınız biraz daha hayal kursunlar; ama uzakta kursunlar.
en az junior kaybedenler kadar tehlikeli olacağını tahmin ettiğim diğer grupsa kaybedenler kulübü çok bozducular. olimpos dolaylarında konuşlanacak bu grup programın efsane olduğu dönemlere tanıklık etmiş olduğu için doğal olarak yeni versiyonu beğenmeyecektir. bir iki bölüm dinledikten sonra üzülenler, eski günleri hatırlayıp kahrolanlar bile olacaktır içlerinde. 30 yaş üstü insanların oluşturduğu bu grup tamamen zararsızdır. onlara korkmadan yaklaşabilirsiniz.
sizleri bir de feyyaz ın lost çok bozdusunu kaybedenler kulübüne uyarlayacak gruba karşı uyarmam lazım. henüz değil; fakat tahminen 2 ila 3 hafta sonra kaybedenler kulübü çok bozdu, bir yerden sonra bozmaz dedik gene bozdu. bozdu bozdu bozdu. önünü alamadık yani öyle bozdu. diye sayıklayan kalabalıklar göreceksiniz. korkmayın, onları ürkütmezseniz bir şey yapmazlar. yine de fazla yaklaşmazsanız iyi olur. onlarla konuşmayın; çünkü bu cümleleri kuran insanlar muhtemelen konuşmaya başladıklarında daha mantıklı şeyler söylemeyeceklerdir.
iyi olmadı yeniden başlamaları.
en az junior kaybedenler kadar tehlikeli olacağını tahmin ettiğim diğer grupsa kaybedenler kulübü çok bozducular. olimpos dolaylarında konuşlanacak bu grup programın efsane olduğu dönemlere tanıklık etmiş olduğu için doğal olarak yeni versiyonu beğenmeyecektir. bir iki bölüm dinledikten sonra üzülenler, eski günleri hatırlayıp kahrolanlar bile olacaktır içlerinde. 30 yaş üstü insanların oluşturduğu bu grup tamamen zararsızdır. onlara korkmadan yaklaşabilirsiniz.
sizleri bir de feyyaz ın lost çok bozdusunu kaybedenler kulübüne uyarlayacak gruba karşı uyarmam lazım. henüz değil; fakat tahminen 2 ila 3 hafta sonra kaybedenler kulübü çok bozdu, bir yerden sonra bozmaz dedik gene bozdu. bozdu bozdu bozdu. önünü alamadık yani öyle bozdu. diye sayıklayan kalabalıklar göreceksiniz. korkmayın, onları ürkütmezseniz bir şey yapmazlar. yine de fazla yaklaşmazsanız iyi olur. onlarla konuşmayın; çünkü bu cümleleri kuran insanlar muhtemelen konuşmaya başladıklarında daha mantıklı şeyler söylemeyeceklerdir.
iyi olmadı yeniden başlamaları.
yeniden yayına başlıyormuş.
http://www.bineviradyo.com/
http://www.bineviradyo.com/
oyuncuların belki de hiç oyunculuk yapmadığı bir filmdir. zira nejat işler olsun, yiğit özşener olsun, gerçek hayatlarında da aynı edaya sahip kişilerdir. aynı bakışlar, aynı jargon v.s.
oyuncuların rollerine bu kadar cuk diye oturduğu başka bir film yoktur heralde.
bu kadar geç izlediğim için kızdım kendime, hala da kızıyorum bak.
bu kadar geç izlediğim için kızdım kendime, hala da kızıyorum bak.
son bir yıldır hayatıma keyif katan bir nevi radyo programı. (evet biraz geç keşfetmiş olabilirim, napalım, yaşıma veriniz.) sanırım filminin çekilmesinin en iyi yanı, hatta belki de tek iyi yanı, gülce duru ve can gox gibi iki önemli müzik insanını keşfetmemiz oldu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?