o ayakkabıların giyildiği yaşlarda akşam ezanından sonra dışarıda olmak mümkün olmadığından dilediğimiz kadar tadını çıkartamazdık.her ne kadar gündüz elle gölge yapıp ışıklarını göstermeye çalışsak da pek faydalı olmazdı.ancak aileyle birlikte gidilen akşam gezmelerinde tadına varabilirdik.yolda ayaklarımızı yere vura vura yürürken herkes onlara baksın diye dua ederdik.gidilecek yere varınca da kapının önünde hemen ayakkabıları çıkartmaz,ev sahibinin de onları görmesini sağlardık.yani ben öyle yapardım.çünkü o yaşlarda benim için ekmek kızartma makinesinden ya da cep telefonundan çok daha teknolojik bir şeydi ışıklı spor ayakkabılarım.
(bkz: ben küçükken çok salaktım)
ışıkli spor ayakkabıları
(bkz: isikli ayakkabi)
ışığına olan hayranlığımdan dolayı bir gün boyunca sürekli zıplamış ve de ilk alındığı gün tarihe gömmüşümdür.
çocuklarda hoş duran büyük yaştakilerde at kuyruğuna konmuş kelebek misali olan giyecek.
bizim tayfanin cocukluk doneminde icad edilememis olan,garip cocuk ayakkabisi,bizim zaman dahami delikanliydi ne?
(bkz: zihni sinir proceleri)
(bkz: la gear)
cocukken hasta oldugumuz tabanın arkasına dogru koyulmus isıklar koyulmus ayakkabılar.
(bkz: çocukluk aşkı)
çocukken babalarımıza aldırmak için dükkanın önünde zır zır ağladığımız ayakkabılar.
(bkz: ne günlerdi be.)
ayagı yere basinca yandigindan, kafamızı arka-aşagıya çevirip zıpzıp zıplamamıza sebep olan ayakkabilardir.
gece koşusuna çıkanların karanlıkta kolaylıkla farkedilmeleerini sağlayacak alet edavat.
yeni jenarasyonun patenli ayakkabıları ışıklı ayakkabıların yerini almışlardır ama bizimkisi daha iyi gibiydi enazından ortalıkta süzülüp durmuyorduk.
ışıkları tükenene kadar giydiğimi bilirim bu ayakabı modelini.o kadar ki pil takılıcak zannedip umursamadığım zamanlar olmuştur.bu ayabı türüne pil takmanın mümkün olmayışından sonra üzülerek diğer bir artislik eylemi gerçekleştirmek farz oluyordu...bu eylem suların içine o ayakkabıyla cap cap girmekti nezdimde.. etraftakiler ışıklı ayakkabının ışığının yanmayışını su kaçmasından ötürü sanarken ortamda umursamıyor havası veren ben amacıma ulaşmış olurdum.çocukluk sanrısı işte hep bi hava atma hep bi soytarılık.
küçükken arkaya baka baka yürüme sebebiydi. tabi bi yerlere çarpma da cabası.
bir "acıların çocuğu" entrysi okumak üzeresiniz efem.
ışıklı spor ayakkabıların yanısıra, ışıklı şapkalar vardı bi de,çamlıca tepesine gitmiştik ailecek,orda görmüştüm.bizde öle her istenen şey alınmıyordu herkes gibi.bakıp yutkunmamız yeğleniyordu.şunu da belirteyim ki gerzekçe icatlardan biriymiş.büyüyünce farkettim.ve evet (bkz: ben küçükken gerzekçe şeylere heves ederdim).
ışıklı spor ayakkabıların yanısıra, ışıklı şapkalar vardı bi de,çamlıca tepesine gitmiştik ailecek,orda görmüştüm.bizde öle her istenen şey alınmıyordu herkes gibi.bakıp yutkunmamız yeğleniyordu.şunu da belirteyim ki gerzekçe icatlardan biriymiş.büyüyünce farkettim.ve evet (bkz: ben küçükken gerzekçe şeylere heves ederdim).
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?