ikea

0 /
sipsi
dört hafta önce buradan aldığım kütüphaneyi birleştiremedim daha. üç gün boyunca uğraşan beş arkadaşım da birleştiremedi. tamam sorunun bizde olduğunu kabul ediyorum ama bu kadar zorlamamalılar yine de. dört haftadır salonun ortasında duruyor parçalar. üzerinden atlayarak yürüyoruz evin içinde. artık evin dekorasyonunun bir parçası gibi geliyor. sıkıldıkça hac, davut yıldızı, cin ali falan yapıyoruz. sanırım birleştiremeyenler için bir yardım ekipleri varmış ama çok alıştım artık, salonum böyle de güzel bence...

(bkz: üşengeçliğinden ölmek)
isyankarmuhabir
tasinmayi planladigim yeni eve mobilya bakmak uzere umraniye meydan alisveris merkezindekine gitmis bulunan bunyem pazar pazar once sinirlendi ama tecavuzun kacinilmaz oldugunu anlayinca bir hayli keyiflendi. birincisi evli ve ufak cocukluysaniz mutlaka burya gelmelisiniz pazarlari ben bunu anladim, sanirim bu bir kural, yok evli ama cuksuzsanizda gelinmesi sart sanirim, birde 65 yas uzerindeyseniz ve umre veya hacca gidemiyorsaniz burayi tavaf etseniz de oluyor sanirim. isvec sisitemi tabiiki turk aile yapisi ve egitim duzeyine ters sanirim isvecli amcalar bunu birkez daha kanitlamak icin turkiyeye actilar bunlardan. ab genisleme sorumlusu olsam bir haftasonumu ikea umraniyede gecirir ve turkiyenin kabulu hakkinda pesin hukumlu olmazdim. icerideki gurultunun etkisiyle gelmeden katalogda planladiginiz urunlerin hicbirini bulmayi beceremiyorsunuz, kendinizi hic hesaplamadiginiz bir urunu incelerkken bulabiliyorsunuz. ama asil komik durum asansorun orada yasaniyor, cok zorlanmadanda ortalama bir beyin bir ici dolu bir cismin icerisindeki cisimler bosaltilmadan yerine yenilerinin konamiyacagini algilar diye dusunurdum bunun standart insan beyni ozelligi oldugunu hayal ederdim ama bugun anladimki bambaskaymis durum. asanorun icinndekiler inmeden binmeye calisan coluklu cocuku kadinlar bana hayatin ve ulkemin gerceklerini yeniden hatirlatilar. gunun sonunda stockholm deki ikea dan alisverisimi yapmamin ve buraya getirtmenin daha zahmetsiz olacagini kavradim.
montaigne
kitaplık siparişi verdim ve eve parçalar halinde gelişi üzerine mekanikten mobilyacılıktan çok iyi anlayan mühendis abim ve operatör babamın matkap çekiç gibi aletlerle parçalara yaklaşmaları beni hem güldürmüş hem de durun durun diye feryat etmemi sağlamıştı.
ahuramazda
demonte ofis mobilyalarını evde monte etmek için şifre uzmanı ya da mühendis zekası sahibi olmanız lazım.hadi monte ettin,sağlam çıksalar bari.o da yok...iki sene önce aldığımız şifonyer,kahve sehpası ve kitaplık,langır lungur oynuyor,çekmecelerin içi çöktü,kahve sehpası üzerine konulan lap top yüzünden çizik içinde kaldı.
ev tekstili olarak da eğer nevresim takımı falan alacaksanız,şimdiden uyarayım,bu adamların yastık anlayışı biz türklerin yastık anlayışından çok farklı.kare yastıkta yatıyorlar resmen.nevresimi de ayrıca yorgana geçirebilmeniz için yorganınızı makasla budayıp kare biçime döndürmeniz gerekiyor.sanırım tüm isveçliler,sponge bob tipinde,köşeli adamlar.üstelik dikdörtgeni de pek sevmiyorlar.
havlu bornoz falan alacaksanız hele,ömür boyu her duştan sonra üzerinizde değişik renklerde tüy bırakacak şeylerden hoşlanıyorsanız,hiç durmayın,koşun,kapışın.
lost kidy
sonunda ankara’da da olması ile birlikte herkesin evine en az bir parça ürünü girmiş marka. ayrıca montaj ve demontaj hiç bu kadar kolay olmamıştı! bir kadın bile tüm evi tek başına monte edebilir! ettim biliyorum!
elma sekeriiii
istanbul için konuşuyorum, her iki yakada da bulunan bu "isveç mucizesi" cumartesi ve pazar günleri insana bir cehennemi yaşatır. abartmıyorum, büyütmüyorum, şaka hiç yapmıyorum: tam bir cehennem!

nefes alacak yer yok, kıçınızdan başınızdan ter boşanır. sanki tüm istanbul ahalisini işini gücünü bırakıp "malikanelerini dekore etmeye" gelmiştir buraya. bir de yurdumun hayvan insanı arabasını üstünüze üstünüze sürünce kriz geçirmeye hafiften başlarsınız. kocaman yer, yürü yürü bitmez; millet ayağınızı paspasa çevirir bir pardon demez. tanımadığınız insanlarla sülük gibi sırt sırta dolaştığınızı onların muhabbetinize istemsiz şekilde katıldığınızı hatta mobilyalar üzerine tartıştığınızı esefle farkederseniz; doğru yerdesiniz: ikea’da.

evinizin herşeyi değil bir defa. ben dekorasyon için boya bakayım dedim yok. ama ne hikmetse boya fırçası 5’li paket halinde satılıyor.

insan, skindirik küçümencik vazoları 19.90 tl’lik etiketle görünce önce koca bir yuh çekmekten kendini alamıyor. ya vazo cam eşya falan alacaksanız eminönü’nde paşabahçe’nin fabrika satış mağazası var arkadaşım, gelin tarif edeyim. her şeyi komik rakamlara buluyorsunuz!

demem odur ki, evinizin herşeyi olmadığı gibi bir de üstüne üstlük pahalı bir ev dekorasyon mağazasıdır ikea. ciddi söylüyorum yaa, bir mobilya almaya kalkarsınız, evinize gönderimine ayrı para kurdurmaya ayrı para bayılırsınız. e astarı yüzünden pahalıya geldiğini "o an" anlarsınız ama iş işten geçmiştir.


ha bu arada, 1 ay önce ikea’da yediğim isveç köftesinin tadı hiç de öyle anlatıldığı gibi ahım şahım değil, abartıp komik olmayalım lütfen. ayrıca bir tabak köfteye 7 lira vermek ne zaman ucuz oldu ki?

ishal oldum zaten... tuvalete çıkmak için 7 lira verip rahatladım.
gicikcik
ev eşyasından başka bir şey yapmamaları herkes için daha sağlıklı olucağı kesin.daha geçenlerde köftelerinde at eti çıkmışken şimdi de mağazalarında bademli keklerin satışını durdurmuş.çinli uzmanlar bu keklerde yüksek miktarda dışkıdan bulaşan kolibasiline rastlamışlar.
elma sekeriiii
ikea söz konusu at eti tartışmalarından sonra ikea aile kart sahiplerine birer mail atıp söz konusu iddiaları reddetmişler. her şeyin "yerli malı" olduğunu ileri sürüp olayın dışında kalmak istemişler anladığım kadarıyla.

e isveç köftesi dediğimiz şey isveç’ten gelmiyor muydu? at eti varmış onlarda? eğer isveç köftesinin eti türkiye’dense bu isveç köftesi olmaz ki yalan mı söylüyorsunuz? bu ne lağn?
sipsi
yaptıkları açıklamaya göre ’çin’de gümrük aşamasındayken yapılan gıda analizlerinde bademli keklerde insan sağlığını tehdit etmeyen bakteri tespit edilmiş olup, ürünler mağazalara girmeden ve satışa sunulmadan tedbiren imha edilmiştir. çin’de yaşanan bademli kek ile ilgili durumun ikeatürkiye ile herhangi bir ilgilisi yoktur ve böyle bir sorun asla yaşanmamıştır.’ demişler. ben insan sağlığını tehdit etmeyen kısmını anlayamadım. tespit edilen bakteri koli basili yani escherichia coli. nasıl insan sağlığını tehdit etmiyor? kanlı ishalden ölüme kadar yolu var bunun. anlayamadım..
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol