Bir rivayete göre introda çalmaya başlayan kilise çanının parçanın bitişine kadar çaldığı söylenen pink floyd şaheseri.
high hopes
yapılmış en güzel şarkılardan birisi olmakla beraber , pink floydun son stüdyo albümünün en leziz şarkısıdır bence.
an itibariyle radyoda çalan, uzun zamandır dinlememenin getirmiş olduğu özlemle, kahvemi yudumlarken beni benden alıp çok uzaklara götüren harika ötesi pink floyd şarkısı.
amityville horror filminde , evin girişindeki tabelada yazması da ilginç.
bulunduğumuz yerin ufkunun ötesinde yaşıyorduk gençken cazibelerin ve mucizelerin dünyasında
düşüncelerimiz başı boş geziniyordu durmaksızın ve sınır tanımada
çalmaya başladı ayrım çanı
uzun yol boyunca ve geçitten aşağıya doğru
hala buluşuyorlar mı kanalda
gürültücü bir grup vardı izimizden gelen
zamanın önünde koşarak alıp götürdü düşlerimizi
geride sayısız küçük yaratığı, bizi bağlamaya çalışan yeryüzüne
ağır ağır çürüyerek tükenen bir yaşama
çimler daha yeşildi
işık daha parlaktı
dostlarla çevrili
harika geceler
ötesine bakıyoruz geride bıraktığımız köprülerin kızaran korlannın
bir an için gözümüze ilişiyor ne kadar yeşil olduğu öte yanın
ileriye atıyoruz adımlanmızı fakat düşlerimizde gerisin geri dönüyo
sürüklenerek gücü ile içimizdeki bir gelgitin
daha yükseklerde açılmış bayrak ile
eriştik baş döndürücü doruklarına düşlenen dünyanın
sonsuza dek arzu ve tutkuyla yüklü
bir açlık var daha doyurulmamış
yorgun bakışlarımız hala başı boş geziniyor ufukta
çakılıp kaldığımız halde bu yolun üzerine defalarca
çimler daha yeşildi
işık daha parlaktı
tatlar daha güzeldi
harika geceler
dostlarla çevrili
kızaran şafak sis akan su
sonsuza akan ırmak
sonsuzluga dek
düşüncelerimiz başı boş geziniyordu durmaksızın ve sınır tanımada
çalmaya başladı ayrım çanı
uzun yol boyunca ve geçitten aşağıya doğru
hala buluşuyorlar mı kanalda
gürültücü bir grup vardı izimizden gelen
zamanın önünde koşarak alıp götürdü düşlerimizi
geride sayısız küçük yaratığı, bizi bağlamaya çalışan yeryüzüne
ağır ağır çürüyerek tükenen bir yaşama
çimler daha yeşildi
işık daha parlaktı
dostlarla çevrili
harika geceler
ötesine bakıyoruz geride bıraktığımız köprülerin kızaran korlannın
bir an için gözümüze ilişiyor ne kadar yeşil olduğu öte yanın
ileriye atıyoruz adımlanmızı fakat düşlerimizde gerisin geri dönüyo
sürüklenerek gücü ile içimizdeki bir gelgitin
daha yükseklerde açılmış bayrak ile
eriştik baş döndürücü doruklarına düşlenen dünyanın
sonsuza dek arzu ve tutkuyla yüklü
bir açlık var daha doyurulmamış
yorgun bakışlarımız hala başı boş geziniyor ufukta
çakılıp kaldığımız halde bu yolun üzerine defalarca
çimler daha yeşildi
işık daha parlaktı
tatlar daha güzeldi
harika geceler
dostlarla çevrili
kızaran şafak sis akan su
sonsuza akan ırmak
sonsuzluga dek
pulse konserinde arkadaki irisde klibi gösterilmektedir.inanılmaz güzel bir klibi vardır.david baba bu şarkıyı slide gitar tekniğiyle çalmaktadır.
zannimca roger watersdan sonra pink floydun yaptigi cok ama cok az guzel sarkidan biri.zaten bu sarkinin ustunde de hep roger waters ruhu dolasiyor gibi gelir bana..
cok dinlendirici bir parca. insanin tuylerini diken diken eder, bazen de aglatir.
baslangicindaki ari sesi ve kilise cani kesinlikle tuyleri diken diken eder, sarkinin kendisi de huzunlendirir mi mutlu mu eder belli degil. tamamen duruma goredir. en sevdigim pink floyd sarkisi oldugu bir gercektir.
pink floyd un the division bell albumundeki son parcasi.guzel karelere sahip bir de klibi vardir bu parcanin.
sozleri ise
beyond the horizon of the place we lived when we were young
in a world of magnets and miracles
our troughts strayed constandly and without boundary
the ringing of the division bell had begin
along the long road and on down the causeway
do they still meet there by the cut
there was a ragged band that followed in our footsteps
running before time took our dreams away
leaving the myriad small creatures trying to tie us to the ground
to a life consumed by slow decay
the grass was greener
the light was brighter
with friends surrounded
the night of wonder
looking beyond the embers of bridges glowing behind us
to a glimpse of how green it was on the other side
steps taken forwards but sleepwalking back again
dragged by the force of some inner tide
at a higher altitude with flag unfuried
we reached the dizzy heights of that dreamed of world
eneumbered forever by desire and ambition
theres a hunger still unsatisfied
our weary eyes still stray to the horizon
though down this road weve been so many time
the grass was greener
the light was brighter
the taste was sweeter
the nights of wonder
with friends surrounded
the dawn mist glowing
the water flowing
the endless river
forever and ever
sozleri ise
beyond the horizon of the place we lived when we were young
in a world of magnets and miracles
our troughts strayed constandly and without boundary
the ringing of the division bell had begin
along the long road and on down the causeway
do they still meet there by the cut
there was a ragged band that followed in our footsteps
running before time took our dreams away
leaving the myriad small creatures trying to tie us to the ground
to a life consumed by slow decay
the grass was greener
the light was brighter
with friends surrounded
the night of wonder
looking beyond the embers of bridges glowing behind us
to a glimpse of how green it was on the other side
steps taken forwards but sleepwalking back again
dragged by the force of some inner tide
at a higher altitude with flag unfuried
we reached the dizzy heights of that dreamed of world
eneumbered forever by desire and ambition
theres a hunger still unsatisfied
our weary eyes still stray to the horizon
though down this road weve been so many time
the grass was greener
the light was brighter
the taste was sweeter
the nights of wonder
with friends surrounded
the dawn mist glowing
the water flowing
the endless river
forever and ever
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?