galatasaray lisesi

0 /
cleverdick
onceleri buradan mezun olmadigima su aralarda guzel sanatlar anadolu liselerinden birinden mezun olmadigima pisman oldugum turkiyenin en kaliteli lisesi.turkiye’de ozel liseler haric egitim yapilan lise.
rapsodi istanbul
disaridan kimi insanlarin gipta ederek, kimilerinin de buyuk bir garezle yaklastigi mekteb-i sultani’dir. ancak mektep ne kadar anlatilmaya calisilsa bostur cunku ’’galatasaray anlatilmaz yasanir’’.
independence
bir donem okuyup ardindan disipline ali$amayip ayrilmak zorunda kaldigim a$mi$ okul.oradan mezun olsaydim belki de $imdi ba$bakandim.belki de diildim kimbilir.
cocabora
helal olsun denilesi okul.ne kadar iyi eğitim verdikleri sistem değişince çok daha iyi anlaşıldı.öss 2006’da değişik puan türlerinde 10 türkiye birincisinin 3’ü bu okuldan çıkmış.
carpediem
ne kadar iyi egitim verdikleri öss başarısıyla ölçülemeyecek okuldur. zira bu lisede türkiye’nin alışılmış müfredati işlenmez. ayrıca öss de egitim-öğretim başarisi ölçen bir sınav değildir kesinlikle. eger bu okuldan öss’de başarılı öğrenciler çıktıysa bunun sebebi, öğrencinin zekasi ve çalışmasıdır. bu okulun başarisi başka alanlarda ölçülmelidir, öss gibi dandik bir sinavda değil.
dancer
son bir kaç senedir ancak çok çalışanların başka bir iş yapmayanların gidebildiği, donanımlı ama donanım yapmaktan oks ye yeterince çalışamayan insanların alınmadığı, giremeyenlerin psikolojisinin bozulduğu, robert le birlikte türkiye nin en iyi okulu...
mad
istanbul beyoğlu’nda lise. türkiye’nin en eski eğitim kurumlarından biridir. özel statüde faaliyet gösteren kurum, fransızca eğitim vermektedir.

galata sarayı humayun mektebi adıyla kurulan kurum, enderuna (saray mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirdi. bu yüzden mekteb-i sultani olarak da anılır.

o yıllarda enderun, osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yeraldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. bu kişilerin eğitimi ise 15. yüzyıl sonundan (1481) 18. yüzyıl (1715) başlarına kadar işlevini sürdüren galata sarayı ocağı’nda veriliyordu.

evliya çelebi’nin aktardığı üzere; ii. beyazıt (1481 - 1512) bir kış günü galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde köhnemiş küçücük bir kulübe görür. kulübenin sahibi gül baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve gül baba’nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darülşifa (hastane) yaptırır.

hikaye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki istanbul’u alan fatih sultan mehmet, antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, mesela bir bizans imparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. işte bunlardan biri olan eflatun’un (batıda kullanılan ismiyle platon; mö 427 - 347) "devlet" adlı eseri devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. peki osmanlı’nın yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? saray okulu vardı ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? işte bu düşüncelerin neticesinde, ii. bayezıd, babası fatih’in idealindeki okulu "galata sarayı ocağı" adıyla kurarak osmanlı saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu.

1675 yılına gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek osmanlı’nın en önemli kurumlarından biri olan galata sarayı medresesi bu yıldan sonra tıbbiye ve askeri kışla olarak kullanılır.

sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, osmanlı’da batılılaşma döneminin ve tanzimat uygulamalarının bir sembolü olur. çünkü bu kez de osmanlı’da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumunua ihtiyaç vardır. istanbul’da daha ziyade yabancıların ve gayrimüslim osmanlıların devam ettiği ve fransızca eğitim yapan saint benoit, notre dame de sion gibi okullar vardı ancak bunlar daha ziyade fransa’nın denetimindedir, amaç osmanlı devleti’nin etkin olacağı batılı bir kurum yaratmaktır. bu amaç doğrultusunda 1 eylül 1868’de abdülaziz’in katıldığı bir törenle mekteb-i sultani adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. dönemin paris büyükelçisi cemil paşa ile hariciye nazırı fuad paşa ’nın çabalarıyla kurum fransa’daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. ve bu öğrencilerin arasında katolik, ortodoks ve musevi öğrenciler de vardır. 9 - 12 yaşlarında, öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre fransızca ya da türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür tevfik fikret bey ’in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3’er yıllık program hazırlanarak eğitim süresini 9 yıla çıkar. ayrıca farsça, arapça, italyanca, latince, rumca, ermenice ve almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir.

1924 yılında kurum, galatasaray lisesi adıyla ve cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. tenefüslerde fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri türkçe verilmeye başlar. 1967 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için feriye sarayları hizmete açılır. bir yıl sonra mektebi sultani’nin 100. kuruluş yılı kutlamaları nedeniyle dönemin fransa cumhurbaşkanı charles de gaulle liseyi ziyaret eder. 1975’de ise kurum, anadolu lisesi konumuna getirilir ve eğitim 8 yıl olur. son olarak, 14 nisan 1992 yılında fransa cumhurbaşkanı françois mitterrand ile 8. cumhurbaşkanı turgut özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan galatasaray eğitim öğretim kurumu (geök) hayata geçirilir. geök, 1994 yılında galatasaray üniversitesi’ne dönüşür.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol