film müziklerinin film üzerindeki etkisi

kötü bir filmi güzel yapan,güzel filmi de daha güzel yapan en önemli film unsurlarından biri.örnek vermek gerekirse:

(bkz: requiem for a dream)
(bkz: pulp fiction)
(bkz: freddy vs jason)
(bkz: donnie darko)
gibi...

(bkz: brave heart)
(bkz: rainman)
(bkz: xxx)
(bkz: armageddon)
(bkz: trainspotting)

(bkz: where is my mind)
(bkz: fight club)

(bkz: kingdom of heaven)

(bkz: arsene lupin)

porno filmler buna en güzel örnektir.

dıptıs dıptıs dıptıs

(bkz: star wars).
hatta denir ki george lucas ilk filmi çektikten sonra aralarında francis ford coppola’nın da bulunduğu yönetmen arkadaşlarına izletmiş,onlarda sıradan bir film demişler.

bu durum en çok trainspotting’de mark renton en sonunda dayanamayıp damardan uyuşturucuyu enjekte ederken çalan perfect day şarkısında hissedilir. sözleriyle rentboy’un ruh hali düşünüldüğünde bomba etkisi yaratır.

the last mohican filmini izleyenler hemen hatırlayacaktır; sara’ nın uçurumdan atlama sahnesinde müzik neredeyse sinema salonlarındaki insanlarında hemen bir uçurum bulup atlamayı istemelerini sağlayacak kadar etkileyiciydi. braveheart’ dan çok önceleri film müziğinin nasıl olması gerektiğinin dersini vermişti.

(bkz: dom za vesanje)
(bkz: time of the gypsies)
(bkz: çingeneler zamanı)

bin jip - gafsa

djivan gasparyan - elysium

film müziklerinin şiirler üzerindeki etkisi de vardır.

(bkz: the godfather)

(bkz: titanic)
(bkz: august rush)

(bkz: ulak)
(bkz: trainspotting)
(bkz: big fish)

bugüne kadar gördüğüm en keskin örneği;

(bkz: wicker park)

(bkz: requiem for a dream)

o meşhur müziği olmasa kim bu kadar heyecanlanırdı ki?.. o müziği sadece dinlesem bile altıma sıçasım geliyor. ürkütücü bir müzik.