eternal sunshine of the spotless mind

3 /
marcussen
herkese hafızasını silmeyi hayal ettiren ve sonra vazgeçirten jım careey’nin komedi yapmadığı nadir filmlerden birtanesi..mükemmel
ithilquessir
alternatif olmak icin cok ugrasip,
yine de main-stream kalmis bir film.

tabii film deyince aklina rambo gelen bir dunyaya dogal isik kullaniminda cozunulurluk metaforlari anlatmak gibi bir ulku cok uzaklarda...

alchoburn
bütün yaşadıklarınızı baştan yaşamak istersiniz bazen, hani ’şöyle yapmasaydım’ dersiniz. işbu film sizin neden o şekilde yaşadığınızı,davrandığınızı,olması gerkeni yaptığınızı anlatıyor biraz da...

silnmemecesine yaptıklarınız hafızanızda kaldıkça yaşayabilirsiniz aslında ve tüm kırgınlıkları bırakıp dersler çıkardığınızda...
zerkalo
bu gün trenin koltuğunda aklıma geldi yazayım dedim. pencereden akıp giden manzaranın arasında bir yerlerde gözlerim charles nehrinin buz tutmuş sularını aradı, baktım charles ırmağı çok geride kalmış bari piedra ırmağının kıyısında otursaydım iki dakika diye düşünürken ineceğim durak geldi.çok sonra anladım ki kumu fazla abartıyorlarmış meğer, altı üstü küçük küçük taşlarmış. içimden siktret dedim ve gecenin karanlığında gözden kaybolana kadar "everbody’s gotta learn sometimes’i söyleye söyleye yürüdüm.şeklinde yansımalar yaşatabilen konusu insanın içinden bir yerlerden bir yerlere doğru akan, akarken de bir şeyleri alt üst eden düzeydeki güzel film.
myysteriouss
kusura bakmayın ama bok gibi film.

requiem’im benim be..

edit: ayrıca popüler olanı zorla beğenme gibi bir şey de olabilir bu kadar hayran! kitlesinin olması. lan bak herkes bundan bahsediyor var bir şey izleyeyim der izler sonra he vlla dedikleri kadar varmış der oysaki beğenmemiştir o kadar da sanıyordur sadece. kötü nasıl olsun yere göğe sığmıyor.içim karardı lan ben daha güzel çekerdim başlarım hafızasına.
akasha
"i’m just a fucked up girl who is trying to find her own peace of mind."

bu filmi beğenenler
a) kendi ilişkilerinden bir şeyler buldukları, buldurdukları, olmadığı halde yaratıp ilişkilerini pek menem bir şeymiş gibi hatırlayabilmelerini sağladığı için buruk çeşitli hisler yaşayanlar, çıkarcılar
b) keşke benim de böyle bir ilişkim olsa saçımı turuncu yapsam olur heral ciler
c) uzun ilişkim oldu ve artık yok zaten nerde böyle samimiyet artıkın emoyum hadi bir daha izleyeyim de ağlayayımcılar

şu üstteki cümleyi de herhangi bir çağımız alterno 16-19 yaş bağyanına söyleseniz "ah evet evet o benim!" diyecektir. işte bu özelliği yüzünden sevilmiştir: popülist bir parça boktur bu film. acıtır hem. sıçarken yani. hem ne gerek vardır.





insomnie
başında ne nasıl şimdi noldu diye kalınan ama sonuna doğru birazda clementine nin saç rengininde yardımıyla haaaaa nidalarıyla bitirilen film
wamperdal
2004 yılında en iyi orjinal senaryo oskarını alan ama bence en iyi filmide alması gereken ve türkiyeye sil baştan diye dandik bir isimle giren daha da acısı tam 2.5 yıl sonra yani 2006 nın sonlarına doğru türkiyedeki insanların izlediği kadrosu mükemmel hikayesi daha da mükemmel oyunculukları ise en mükemmel ve bu yazı okunduktan sonra gidip en yakın dvd ci den alınıp izlenmesi gerekn film
sergey
imdb tarafından gelmiş geçmiş en iyi 50 film arasında gösterilen ve komedi rollerinden alıştığımız jim carrey’in aslında ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu ispatladığı filmdir. ayrıca bu filmde kirsten dunst ablamız da bütün şirinliği ile arz ı endam etmektedir.

independence
filmin finali hayal gucunu zorlayabilecek nitelikte.

ilk ba$larda ne kadar kari$ik gozukup "ee ne alaka lan $imdi?" dedirttiriyorsa, finale ula$ildiginda bi o kadar da "hassiktir ya nerden nereye baglami$lar" dedirttiriyor.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol