eşcinsellik

çalışma hayatına etkileri açısından:

http://www.iskanunu.com/haberler/1727-ozel-hayat-ve-cinsel-tercih-isten-atilma-sebebi-mi

cinlerin de eşleri olabileceğini unutmamak lazım.

sonuna kadar desteklediğim bir tercihtir. bu sadece iki erkeğin veya kadının birbirini sevmesi üstüne kurulmuş bir olay da değildir. önemli olan burada toplumun bir segmentinin temsil edilmesi ve kabul görmesidir. belki çatır çatır yiyişen bir çift erkeğin görüntüsü bana çekici gelmeyebilir ama tıpkı herhangi bir çiftmiş gibi, rahatsız oluyorsam öteki tarafa bakabilmeliyim. zaten iki kişinin öpüşmesinde zerre problem yok ya neyse. kendimiz için 2 gram özgürlük istiyorsak önce başklarının uzun zamandır hasret kaldığı temel özgürlükleri kabul edip, vermek zorundayız.

canım yurdumdaki en büyük yanılgı, eşcinselliği hala sonradan "tercih" edilen bir şey gibi görmektir. hayır efendim, hayır efendiler. eşcinsellik sonradan olunan bir şey değildir. bir kadının erkeğe, bir erkeğin kadına ilgi duyması gibi, doğuştan gelir. hani, lan nasıl "götünüzü siktiriyorsunuz," diyorsunuz ya yavşak gibi, nedeni bu işte. aloo!

ben bunu anlamıyorum yahu. çok denedim. zihnimde canlandırmaya çalıştım.
sırf adamları anlayabilmek için hemcinsimi arzu etmeye filan zorladım zihnimi. öyle de empati manyağıyım. ama olmadı olamadı.

narin,leziz,pürüzsüz bir kadın bedeni, o müthiş kıvrımlar dururken, bir erkeğin gidip kıllı bir döşe başını yaslamasına ihtimal veremedim.
tek bir yorum yapabildim o da şehvet. sapkınlık olarak değerlendirmek istemiyorum ama fiziksel olarak güçlü, iri yapılı vs. birini becermenin yarattığı ego tatmininin, hayvani yönün rahatça açığa çıkmasının vs. getireceği haz bunu bir miktar çekilir kılabilir.
hayvani yönün diyorum çünkü iki erkeğin birbirini huşu içinde okşaması sahnesini zihnimde ne ettiysem canlandıramadım. pek mümkün değilmiş gibi geliyor.

kadınlar eşcinselliği bu anlamda biraz daha estetik. ama o da nereye kadar.

pek bir sayin bakanimizin dedigine gore bir hastaliktir, gunde duzenli iki doz aspirin aliminda gecermis.

endonezyanın başkenti cakartada 27 martta düzenlenen endonezya dinler ve barış konferansından "eşcinsellik islam da caizdir" fetvası çıktı.

endonezya içinden ve dışından pek çok islam uzmanının katıldığı toplantıda konuşan ilahiyat akademisyeni dr. siti musdah mulia, kurandaki hucurat suresini esas aldığını ve eşcinselliğin yalnızca şehvetten kaynaklanmadığını vurgulayarak, "eşcinselliğin allahtan geldiğinin, doğal olduğunun göz önüne alınması gerekir. allahın gözünde insanlar dindarlıklarına göre değerlendirilirler" dedi. pek çok katılımcı da bu görüşe destek verdi.

eğer toplumdaki bireyler sahip oldukları bir dişi ve eril hücrelerle mantıken üreyebiliyorsa, şimdiye kadar ki zaman tünelinde dünya nüfusunun artmasına olanak sağlayan yönelim heteroseksüelizm değildir.

eşcinsellere hakaret etmek gerekiyorsa bilinilmesi gereken en önemli öğe tüm dünyanın biseksüeliteliğidir.

ebeveyn olmanın kadını erkeği yoktur! gerisi fantastika’dır.

bugün eşcinsel olmasalar da eşcinseller hakkında kasten bir sapkın ilişki içindeler şeklinde bir fikir beyan edebilen ve 10 kişi içerisindeki bir kişinin eşcinsel olmasına bile tahammülün olamayacağının nedeninin insan varlığının sonunu yaratan birer bomba olarak görebilen ilim ve bilim dışı olarak yorumlayan zihniyetlerdir.

bugün eşcinselleri seks sapkınlığı gibi tanımlamalarına ve mekanlarına yönlendirilmedeki sebep eşcinseller değil, çelişkili olan düzenin çıkarlarıdır. eşcinseller cinselliklerinin peşinde değil doğuştan varoluşlarının haklarındadırlar.

insanlar sanıyor ki eşcinseller yasal olarak tanınırsa herkes eşcinsel olacak.

(bkz: homofobi)

e sonra gene söylüyorlar eşcinsel deyince akla ilk erkek cinsiyeti gelir. kadın ise erkeğinin kölesi arka bahçesidir.(ikincilliği beyne empoze etme) acaba neden erkekte yaftalı bir cinsellik biçimidir.
bu erkek cinsiyetine yaftalayan kişiler de her eşcinsele travesti olacak gözüyle bakarlar.
eşcinseller hakkında kasten sapık bir ilişki yaşıyorlar diyen o zihniyetler hiç mi anlamazlar? cinsiyet yoksa cinsellik diye bir şey yoktur hiç mi düşünmezler?

yok efendim ben bir eşcinseli düşünmek ve anlamak için tüm gayretimi sarfettim hatta fantastik tüm gay pornolarını bile izledim ama bende eşcinsel olamadım anlayamadım onları.

düşünüyor musun? oluyor musun? senin çelişkin ve idrakın buradan başlıyor. ki lanse etmek istediğin eşcinseller değil homofobin. demekki eşcinsellerin heteroseksüel olamama normaliliği gibi sen de anlamak için hiç eşcinsel olamıyorluluğun normal. fakat hiç insan kötü bir şeyi olur mu diye düşünüp bir eşcinseli anlamak için bir eşcinsel ile tanıştım bu hakir gibi görülmeni insan yerine koyulmamanı anlayamıyorum denileceğine, altında sırf yoksa ben de mi gizli eşcinselim diye ve hatta eşcinsel yerine konulma düşüncesi ile düşünüp sormaman anormal!

cinsel etkinliklerin ya da duyguların hem kendi cinslerine yönelimi

eşcincell

ikiyüzlü toplum için turnusol kağıdı.

herkesin esit ve ozgur oldugu bir toplumda saygi duyulmasi ve kinanmamasi gereken tercih durumu; sonucta eger insanlar ozgurlerse istediklerini secerler.

doğuştan gelen ya da bazılarımızın sonradan çocuk yaşlarda bu yöne meyil vermemizi sağlayan olaylarla tercih ettiğimiz durum.
not:eşcinselim ve gocunmuyorum.

erkeklikle veya kadınlıkla yetinmemek hayattan daha fazlasını istemektir.

escinsellik aslında insan oldugumuzdan gelen memeli hayvan menseyimize gayet ers bir durum; bu hali ile bir hastalık bile denebilir. fakat toplumsal yasam ve tek eslilik gibi menseyimizi reddeden tavırlarımız escinselligide kabul edilebilir sayıyor gunumuzde.zira aslında memeli birer hayvan oldugumuz icin temel amacımız olan ureme durtumuzu bastırabilmek icin aslında onumuze gelenle sevismemiz, dogum kontrolu denen seyi ise yadırgamamız gerekir. fakat gunumuz toplumunda tek eslilik ve dogum kontrolu olmazsa olmazlardan hatta bazı geri aklmıs ulkelerde sevismek hala bir tabu ve dahası bekaret en onemli hususlardan.

yani aslında uremek icin dunyaya gelmis bizler urememek icin elimizden ne geliyorsak yapıyorz; ki bunlar cesitli halak kuralalrı, toplumsal degerler ve bilimsel gelismelerle dogru orantılı sekilde hızla daha da komplike bir hal alıyor. yani sozun ozu aslında ozumuzu reddediyoruz; hal boyle olunca bir baska ozumuz olan karsı tarafa ilgi duyma halimize olan muhalefet hali de bize normal geliyor.

artık sosyal yapıların tarihi gelisimine baktıgımızda gorudugmuz sey zaman zaman escinselligin bir yasam tarzı oldugu yonunde. nasılki dunya bengi donusum halindeki ozune donen bir kısır dongude ilerliyorsa yasantımızda buna paralel olarak aynı donguye kapılmıs durumda.

zamanında antik yunan’dan gelen bir gelenege gore ergen olamamıs erkeklerin erkek arkadası oluyordu yani eskiden erkekler erkekler ile ogreniyordu seksi. sonraları bu orta cag’da da devam etti azalarak hatta osmanlı zamanında turklerde bile goruldu bu anlayıs. sonraları yok oldu ve escincellik yerlesmis inanısa gore normal olandan cıkıp anormal olana dogru gitti. su zamanda escincellik anormal bir sey ama gunumuz yasantısına baktıgımızda escinsellik bengi donsumunu tmamalayıp normal olana dogru kayıyor.

artık oscar torenlerini escinseller sunuyor; odullerde escinsellerle ilgii film ve dizilere oduller veriliyor, artık escinseller eslerini anne ve babaları lie tansıtıyor; dahası evleniyorlar; ve en onemlisi erkek denilen sey gitikce kadına kadın denilen sey ise gittikce erkege kayıyor; bu nuaslar ile ayrılan iki cinsin birbirine yaklasması ise dogal olan bir escinsellik analyısınıda beraberinde getiriyor.

gorunen o ki kısa zamanda artık escinsellik normal olucak ve ozumuzu kabul edenler aynı ozleri gibi ilkel olarak anılacak...

eşcinsellik mantık çerçevesine oturtulsa dahi duygusal yapıya ters, elbette bu düşünce formu anadolu gibi daha çok geçmişe bağlı toplumlarda zikredilebilir ve bu toplumlar için eşcinsel insanlar günahkardır. hoş artık çoğunluk günahtan çok ahlaksızlık üzerinde durmakta eşcinsellik anlayışı bu toplumda anlaşılamıyor ki bir çok toplumda da fark edilmiyor.. bunun da en gerçek sebeplerinden biri batı toplumlarında bu seçeneğin insanların umrunda olmaması, bu tarafta ise umursanıyor olması peki ama nasıl? etkileşimden ötürü umursanır, toplumu etkilemesinden çekinilir bu sebeple ucubelik olarak görülür. toplumun gözünde aynı cinsel forumlara sahip insanların birbirleriyle yaşamsal ya da cinsel beraber olmaları yani, peki ya bireysel olarak da öyle mi? bu bir muamma ne var ki sürüye karşı duramayan bir bireyin görüş belirtmesi bile gülünç olacaktır. bu düşüncenin temelinde ise savunulamayacak bir düşüncenin dillendirilmesinin manası olmadığının bilinci hakimdir.

eşcinsellik sembolleri

gökkuşağı bayrağı
aids’e karşı zafer bayrağı
leather bayrağı
bear pride bayrağı
pembe üçgen
siyah üçgen
şarabî üçgen
aids kurdelesi
cinsiyet simgeleri
lambda
labris
mor el
eflatun gergedan

not: eşcinsel değilim.ayrıca sözlük bayanlarına selam ederim.

yalnızca bedensel bir istek değildir eşcinsellik. topluma bir başkaldırı da değildir. sadece içinden geleni yapmak, kendin olmaktır. anlamıyorum nasıl hâlâ tedaviden bahsediliyor? insan kendisi gibi olmayandan uzak dursun, tamam bana ne, ama onu başka biri, kendisi gibi biri yapmaya asla kalkışmasın. kimin kime ilgi duyması gerektiğine siz karar veremezsiniz.

eşcinselliğin en belirgin bilimsel savı şu şekildedir.

eşcinsel koyunların küçükbaş hayvancılıkla uğraşan kişilere büyük zarar getirdiğini savunan abd’li bilimadamları, onları nasıl heteroseksüel hale getirebileceklerini araştırdılar. oregon üniversitesi’nde eşcinsel erkek koyunların beynine laboratuvar ortamında elektrotlar yerleştirilerek neyin “farklı” olduğu araştırdı ve hormonal dengenin bu durumda büyük rol oynadığı fark edildi beyne enjekte edilen hormonlar, sonrasında daha önce gay olan erkek koyunların tekrar sürüye bırakıldıklarında dişilerle çiftleştiği görüldü..


bu şekilde genetik olduğu ileri sürüldüğünde eşcinselliğin dinsel olarakta legal olduğu düşüncesi betimlenmektedir. betimleme dolayısıyla genler tanrının kontrolünde olacağından eşcinselliğin günah olamayacağı savunulmuştur.

hemcinslerden hoşlanma.sonradan kazanılmaz,içten gelen bir durumdur,sadece bazı olaylar ile su yüzüne çıkar.