çocukken en çok büyümeyi hayal ederdim. hep yalnızdım hayal ederken. babam eve içkili gelirdi, annemin çalışmaktan beli bükülmüş sürekli dert yanardı. kardeşlerim daha da çocuktu, küçüktüler. merdaneli bir çamaşır makinamız vardı. yer soframız, sinimiz, 51 ekran renkli teevizyonumuz vardı. ben evimde hep başkalarının evinde olmayı hayal ederdim. büyümek benim için başkalarının evi gibi evlerde olmaktan geçerdi önce. saadet kelimesini bir parti ismi olarak bilirdim. babam o partiden hiç haz etmezdi. akşam haberlerinde o partiden her bahsedişlerinde babam küfürler yağdırırdı. babamın küfürlerini severdim ama akiam haberleri çok sıkıcıydı. hayat sıkıcı değildi. büyüyecektim daha çok işler yapıcaktım. aşık olduğum kız beni sevicekti evlenecektik. ben büyük olucaktım.
büyüdüm.
çocukluk
(bkz: boyhood)
"hayalleri geçmiş zaman kiplerine hapsetmemek, sanırım her dilde bu çocukluk demek."
miniatürk gezilirken "atatürk ölmedi biliyorum içeride yatağında yatıyor valla bak" diyerek aniden fırlayıp maket anıtkabir in üstüne atlamak ve kapısını açmaya çalışmaktır.
yoksul geçirilmesi makbuldür
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?