charlie chaplin

j lo
asil adi charles spencer olan charlie chaplin 1889’da londra’da sirkte oyuncu olarak calisan bir ailenin ferdi olarak dogdu.1910’dan itibaren abd’ye yerlesen charlie
1913’den itibaren onceleri kisa metrajli filmlerde rol aldi.o donemde 19l7’den itibaren oyuncu.senarist ve yonetmen olarak bircok filme imza atti.1919’da united artists isimli film sirketini kurarak bircok filmin cekimine onculuk etti.filmlerinde mim sanatinin ogelerini ustaca kullanmasi,duygusalligi ve sakarca hareketleri onu sinemanin ekol ismi haline getirdi.sarlo tiplemesi bircok komedyene esin kaynagi oldu.1952’de isvicre’ye yerlesen chaplin 1966’da hong kong’lu kontes(a countess from hong kong) filminin yonetmenligini yapip sinema dunyasina veda etti.1964’de my autobiography (yasamim) isimli eserinde hayatini anlatan sarlo 1977’de isvicre’de hayata veda etti.

sarlo’nun iz birakan filmleri sarlo asker(shoulder arms1918),yumurcak(the kid-1921),sarlo haci(the pilgrim-1922),altina hucum(the gold rush-1925),sehir isiklari
(the city lights-1930),sarlo diktator(the great dictator-1940) ve sahne isiklari(lamelight-1952)’tir.
darth sidious
amerikan yapimi sessiz filmlerde canlandirdigi acinacak halde, ama ayni zamanda komik kucuk serseri (sarlo/charlot) karakteriyle dunya capinda un kazandi. 1914’te oynadigi ilk filmini izleyen iki yil icinde abd’nin en taninmis kisilerinden biri olmus, 1920’lerin baslarina gelindiginde filmlerinin sagladigi gelirlerin yuksekligi karsisinda hicbir istedigi ucreti odeyemez hale gelmis, o da ancak yapimciligini kendisinin ustlendigi filmlerde rol almistir. 1920’lerin sonlarinda sesli sinemaya gecilmesinden sonra yalnizca birkac filmde gorunmekle yetinmesine karsin, ilk donem filmlerinin sinema klasikleri olarak degerlendirilmesi ve yeni izleyici kitlelerince de ilgi gormesi nedeniyle ununu hemen hic yitirmemistir. uzun metrajli buyuk komedi filmleri arasinda the kid (1921;yumurcak), the gold rush (1925;altina hucum), city lights (1931;sehir isiklari), modern times (1936;asri zamanlar) ve the great dictator (1940;sarlo diktator) sayilabilir.

ingiliz sinema oyuncusu ve yonetmeni charlie chaplin (asil adi charles spencer chaplin), 16 nisan 1889’da ingiltere’nin baskenti londra’da dunyaya geldi. 25 aralik 1977’de isvicre’de oldu. her ikisi de muzikhol oyuncusu olan annesi hannah ve babasi charles chaplin’den, daha kucuk yasta sarki soyleyip dans etmesini ogrenmisti. ilk kez sekiz yasindayken, bir klog dansi gosterisi olan "eight lancashire lads" (sekiz lancashire’li delikanli) ile sahneye cikti. babasinin bundan kisa bir sure sonra olmesi, annesinin de sik sik akil hastanesine girip cikmasi yuzunden chaplin’in cocukluk yillari, yatili okul ve yetimhanelerde sikintiyla gecti. bu donemde bazen gecici sahne isleri buldu, bazen de sokaklarda yasamak zorunda kaldi.

on yedi yasindayken, uvey agabeyi sydney kendi calistigi ve cesitli danslar, oyunlar, komedi programlari sunan fred karno vodvil toplulugunda ona is buldu. 1913’e degin karno’yla calisarak sayisiz muzikhol skecinde oynayan chaplin, o yil filmlerde rol almak uzere keystone’un tek makaralik slapstick filmleri yapimcisi mack sennett, chaplin’i karno turnesi sirasinda new york’tayken fark etmisti. chaplin aralik 1913’te 150 dolar haftalikla sinema yasamina adim atti ve bir daha da sahneye donmedi.

chaplin, melon sapka, dar bir frak ceketi, bol pantolon, buyuk ayakkabilar, biyik ve bastondan olusan unlu gorunumunu ikinci filmi olan kid auto races at venic’te (1914,venedik’te ufakliklar oto yarislari) yaratti. ama bu tipin ozellikleri henuz tam anlamiyla olusmamisti. bununla birlikte, haftada iki film gibi buyuk bir hizla cevrilmesine karsin, chaplin komedileri olaganustu bir basari saglamisti. kisa bir sure sonra chaplin’in kendi filmlerini yonetmesine izin verildi, ucreti de gitgide astronomik rakamlara ulasti. 1915’te essanay sirketinden haftada 1. 250 dolar, 1916’da matual sirketinden haftada 10 bin dolar ve ayrica sozlesme icin 150 bin dolar, 1917’de de first national sirketinden sekiz film icin 1 milyon dolar aldi. iki yil sonra, donemin onde gelen yildizlari mary pickford, douglas fairbanks ve unlu yonetmen d. w. griffith ile, her birinin kendi filmlerinin dagitimini bagimsizca yurutmesi kosuluyla, united artists’i kurdu. first national ile olan sozlesmesi the pilgrim (1923;sarlo haci) filmiyle sona erdikten sonra, 1966’da universal icin yaptigi a countess from hong kong’a (hong kong’lu kontes) degin filmlerini yalnizca kendi sirketi adina cekti.

chaplin’in bu hizli yukselisi bir olcude, filmlerinin pazarlamasinda, konularindan cok filmde oynayanlarin onemli oldugu yildiz sisteminin gelismesinden kaynaklaniyordu. aslinda pickford, fairbanks ve baskalariyla birlikte chaplin’in perdedeki kisiliginin halk tarafindan buyuk bir coskuyla kabul gormesi de, bu sistemin yerlesmesinde oldukca etkili oldu. chaplin the tramp’te (1915;sarlo serseri), yarattigi kucuk serseri tipini yalnizca eglendirici degil, ayni zamanda sevimli de kilabilmek amaciyla, sempatikliginin de altini cizmeye basladi. kendi filmlerinin hem yildizi, hem yonetmeni, hem de yazari oldugu icin, sarlo karekterinin icerdigi anlamlari irdelemek icin essiz bir konumdaydi. bir elestirmenin "zenginlerin bakis acisindan cizilmis bir yoksul tipi" olarak tanimladigi, chaplin’in "kucuk adam" dedigi sarlo, easy street (1917;sarlo polis), shoulder arms (1918;sarlo asker), yumurcak, altina hucum, sehir isiklari, asri zamanlar ve ilk sesli filmi olan sarlo diktator gibi filmlerde gelisti. chaplin’in kendi yasamindan cizgiler tasiyan limelight’ta (1952;sahne isiklari) kisa da olsa, yeniden gozuktu.

chaplin’in cok hareketli bir ozel yasami oldu. dort evliliginin ucu filmlerinin basrol oyunculariyla, 1918’de lita grey ve 1936’da paulette goddard’la gerceklestirdi. 1943’te oyun yazari eugene o’neill’in kizi oona o’neill’le evlendi. ilk iki bosanmasi ve 1944’te kendisine acilan babalik davasi sansasyon yaratti. chaplin 1942’de, savasta almanlara karsi ikinci bir cephe cagrisinda bulundugunda gene mansetlere cikti. siyasal tavrina yoneltilen saldirida, hicbir zaman abd vatandasligina gecmemis olmasinin payi da vardir. mavi sakal oykusunun igneleyici bir uyarlamasi olan monsieur verdoux (1947), pek cok cevrenin yani sira amerikan ordusunu da oldukca sinirlendirdi. abd hukumetinin vergi borcu icin sikistirmasi, ayrica bazi politikaci ve kose yazarlarinin yikici etkinliklerle iliskisi oldugunu ileri surmeleri uzerine chaplin 1952’de ulkeyi terk etti. geri donus hakkinin abd adalet bakanligi’nca sorusturulacagini ogrenince 1953’te cenevre’de bu haktan vazgectigini acikladi.

bundan sonra ailesiyle birlikte isvicre’de vevey yakinlarinda corsier-sur-vevey’de yasamaya basladi. 1957’de londra’da yaptigi a king in new york (new york’ta bir kral), amerika’ya karsi etkinlikleri sorusturma komitesi’ne, anlamsiz televizyon reklamlarina ve amerikan tarzi yasamin baska yanlarina yonelik elestirilerle dolu bir komediydi. film, chaplin’in ozellikle reddettigi komunizm yanliligi suclamalarinin artmasina yol acti. 1966’da basrollerini marlon brando ve sophia loren’in oynadigi, kendisinin de hem senaryosunu yazdigi, hem de kucuk bir rolde gorundugu a countess from hong kong’u (hong konglu kontes) cekti. 1972’de kendisine verilen ozel oscar odulunu almak uzere abd’ye gitti.

filmografisi
"caught in a cabaret" (1914 yarim duzine kadar oyunculuk yaptigi filmden sonraki ilk oynayip yonettigi film), "kid auto races in venice" (unlu sarlo kiligini ilk kez tasidigi film), "tillie’s punctured romance", "the tramp-sarlo serseri", "easy street", "the immigrant-sarlo gocmen", "a dog’s life-kopek hayati", "shoulder arms- sarlo asker", "sunnyside-sarlorda kirlarda", "a day’s pleasure-keyifli bir gun", "pay day-maas gunu", "the kid-yumurcak", "the pilgrim- sarlo kacak", "a woman in paris-paris’li kadin", "gold rush-altina hucum", "the circus-sirk", "city lights-sehir isiklari", "modern times-modern zamanlar", "the great dictator-buyuk diktator", "monsier verdoux", "limelight-sahne isiklari", "a king in new york-new york’ta bir kral", "a countess from hong kong-hong kong’lu kontes".

nihilist
hic bir filmi ile oscar alamamıs yonetmen ve oyuncudur. sinemyaı yaratan insan olarak, muhalifligi yaratan insan olarak ve en onemlisi unutlmaz eserlerin mimari olarak oscar alamayası oscarlara ne kadar guvenebilecegimiziz bir gostergesidir. yasam boyu basarı oscarı verilmek istenildiginde odulureddetmistir...
passive
*tam adı sir charles spencer chaplindir
*yahudidir
*komunisttir
*her yahudi gibi adolf hitler’den ve nazilerden nefret eder.hatta bir keresinde elini sıkmak isteyen bir naziye ’nazilerin elini sıkmam’ diyerek terslemiştir.
*büyük diktator filmi adolf hitler’le dalga geçer niteliktedir.hafiften de abd’ye ayar verir.
*sübyancı değildir.sadece kendinden küçük insanlarla birlikte olmaktan hoşlanırmış.
*çok çapkındır.
*çocukları hep çok sevmiştir.
*hayatı boyunca iki kere aşık olduğunu söylemiştir.
*annesini hep çok sevmiştir.onu tımarhaneye yatırdığı günü hatırladıkça kendini lanetlemiştir.
*komunist olduğu için çok sevdiği abd’ye girmesi yasaklanmıştır.
*1972 yılında isviçre’de aşık olduğu kadının yanında hayata gözlerini yummuştur.
passive
makyaksız ve gayet ciddi hali için:

http://www.istegenc.com.tr/content/images/content_2006/mart/sinema/charlie_chaplin_02.jpg
independence
"slapstick" yani vücut dilinin ön planda olduğu, oyuncuların yaptığı hareketlerle izleyiciyi güldürmeye çalışan bir komedi türü olan hareket komedisinin başarılı oyuncularından olan chaplin, sinema dünyasına yeni bir bakış açısı getirmiştir. filmlerinde politik mesajlarını komedi ile birleştirerek sert bir biçimde vermiş ve bu yüzden amerika’dan sınırdışı edilmişti. ancak buna rağmen iki kere oscar onur ödülü kazanmış ve 1975 yılında "sir" ünvanı almıştır.


16 nisan1889’da walworth, londra’da doğdu. annesi hannah ve babası charles müzikhol oyuncularıydı. onlarla beraber sahnede büyümüş ve erken yaşta dans edip şarkı söylemesini öğrenmişti. charlie chaplin 3 yaşındayken annesi ve babasının boşanmasından sonra annesi ve büyük kardeşi ile lambert’de yaşamaya başladı. 1894 yılında 5 yaşındayken annesinin yanında sahnede küçük bir rol almıştı. ancak ilk önemli rolünü "eight lancashire lads" adlı oyunda aldı.
1900 yılında üvey kardeşi sydney, londra hipodromu’nda "cinderella man" adlı oyunda ona iş buldu. 1903 yılında "jim: a romance of cockayne", 1906 yılında ise ilk düzenli rolü olan "sherlock holmes"da gazeteci çocuğu oynadı. babası ile ilişkileri kısıtlıydı. alkolik olan babası charlie 12 yaşındayken öldü. babasının ölümü ve annesinin şizofreniden dolayı akıl hastanesine yatırılmasından dolayı yetimhaneye verildi. çocukluğu yetimhanede ve yatılı okullarda geçti.

oynadığı bu küçük rollerden sonra 1908 yılında fred karno’nun vodvil topluluğuna katıldı. hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan ve şarkilara yer verilen hafif güldürülerde rol aldı. 1910 ile 1912 yılları arasında karno’nun amerika turnesinde katıldı. karno topluluğunda iken daha sonra stan laurel olarak tanınacak artur stanley jefferson ile tanıştı. amerika turnesinde chaplin’nin oda arkadaşıydı ancak daha sonra stan ingiltere’ye döndü, chaplin ise amerika’da kaldı.

amerika’daki gösterileri sırasında keystone film şirketi’nde yapımcı olan mack sennett tarafından keşfedildi. 2 şubat1914 tarihinde "making a living" adlı komedide rol alması için teklif geldi. aynı yıl "kid auto races at venice" adlı filmde rol aldı. bu filmde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, bastonlu sakar bir tip olan "şarlo" tiplemesini yarattı. bu yıllarda içinde "caught in a cabaret", "caught in the rain", "the face on the bar-room floor" ve "his trysting place"in de bulunduğu 34 kısa film çekti. bu sessiz filmlerle hareket komedisinde gelişme imkanı buldu.

mack sennett’ın yardımıyla girdiği keystone film şirketi’nde haftalık 150 dolara çalışıyordu. ancak filmlerinin başarısına kıyasla bu ücret hafif kalıyordu. bu şirketten ayrılarak essanay şirketi’ne geçti. kardeşi sydney, ingiltere’den ayrılarak amerika’ya gelmişti. keystone’da ona iş buldu. ertesi yıl daha yüksek bir ücretle mutual film şirketi ile 12 film için anlaşma imzaladı. bu filmler "the floorwalker", "the fireman", "the vagabond", "one a.m.","the-count", "the pawnshop", "behind the screen", "the rink", "easy street", "the cure", "the immigrant" ve "the adventurer" idi. 1917 yılına geldiğinde kendi şirketini kurup bağımsız filmler yapmayı planlıyordu. hollywood’da la brea avanue isimli bölgede şirketini kurmak için arazi almayı planlıyordu. 1918 yılının başlarında first national exhibitors sirki ile anlaşarak ilk adımı attı. yapımcılığını üstlendiği ilk filmi "a dog’s life"ı çekti. ardından "the bond" ve "shoulder arms" adlı savaş komedilerini çekti. bu filmler ile chaplin’nin popüleritesi artmıştı. 1919 yılında "sunnyside" ve "a day’s pleasure"ı çekti.

1919’da mary pickford, dougles fairbanks ve d.w griffith ile united artists şirketi’ne ortak oldu. şirket oyunculara ve emeği geçenlere adil bir şekilde ücretlerinin ödenmesini öngörüyordu. oyuncuların çalışan olarak yer aldığı bu şirkette, ücretler yöneticiler ile oyuncular arasında paylaştırılıyor ve oyuncuların hakları gözetiliyordu. kendi finansmanına sahipti. böylece hollywood’da bugünkü tarzda ilk film şirketi kurulmuş oldu.

charlie chaplin, united artist’deki işine rağmen first national şirketi’yle anlaşmasını yenilemek durumundaydı. böylece 1921 yılında 6 filmlik bir anlaşma imzaladı. ilk çektiği film olan "the idle class"da sinema dünyasının en ünlü çocuk oyuncularından olan jackie coogen ile çalıştı. aynı yıl londra, paris ve berlin’i de içine alan bir avrupa turu yaptı.

bu gezisinden sonra amerika’ya döndüğünde united artist’deki işine aktif olarak dönebildi. bazı düzenlemeler yapıldıktan sonra içinde "woman in paris"(1923), "gold rush"(1925), "circus"(1928), "city lights"(1931), "modern times"(1936) ve "the great dictator"(1940) adlı filmleri çekti. "city lights" ve "modern times"ın çekildiği dönem sesli filmin ilk dönemleriydi. sessiz film mantığı ile çekilen bu filmlerde sadece ekektler ve müzik kullanılmıştı. bu filmlerde özgürce çalışma imkanı bulduğundan kendi tarzını açıkça ortaya koyabilmişti. filmlerde siyasi ve toplumsal göndermeler bulunmaktaydı. avrupa’nın içinde bulunduğu durumu gözlemlemiş ve filmlerinde bunu eleştirmişti. halk tarafından filmler beğenilmesine karşılık amerika vatandaşı olmayı reddetmesinden dolayı karalama çalışmaları sürmekteydi. yaptığı evlikler ile de dikkat çekmişti. çok genç yaşta olan eşleri ve hakkında açılan babalık davası gündemi meşgul etmekteydi. "gold rush" filminde komünizm propagandası yapıldığı gerekçesiyle amerika’ya girişi yasaklandı. bunun üzerine karısı ve çocuklarıyla isviçre’ye yerleşti.

1947’de "monseiur verdoux" ve 1952’de "limelight" adlı filmeri çekti. ardından amerika’yı ve yaşam tarzını eleştirdiği "a king in new york" adlı filmi çekti. 1966 yılında ise başrollerinde marlon brando ve sophia loren’nin oynadığı, kendisinin de hem oynayıp hem yönettiği "a countess from hong kong"u çekti. ölümünden önce müzik, spor ve yazarlıkla uğraşıyordu. "my trip road", "a comedian sees the world", "my autobiography" ve "my life in pictures" adlı kitapları yazdı. solak olmasın karşın büyük bir kolaylıkla keman ve çello çalıyordu. bunun yanında filmlerinde geçen bazı şarkıların compozitörlüğünü yapmıştı. bu şarkılar, "sing a song", "with you dear in bombay", "there’s always one you can’t forget", "smile", "eternally" ve "you are my song" idi. 1929 yılında ilk kez düzenlenen oscar ödülleri’nde "the circus" filmiyle "en iyi erkek oyuncu" ve "en iyi komedi filmi yönetmeni" dallarında adaydı ancak ödülü vericek komite ona özel ödül vermeye karar verdiler. böylece ilk "oscar" ödülü bu oldu. 1972 yılında ise ikinci kez aldığı "onur ödülü"nde ise sahneye çıktığında 5 dakika süresince ayakta alkışlandı. bunların dışında "monseiur verdoux", "city lights" ve "limelight" ile başka oscar ödülleri de aldı.

25 aralık1977’de 88 yaşında iken uykusunda öldü. ölümünden sonra 1 mart1978’de vücudu polonyalı ve bulgar bir grup tarafından ailesine şantaj yapmak amacıyla çalındı. olaydan 11 hafta sonra bu kişiler yakalandı ve chaplin’nin vücudu mezarına yerleştirildi.


independence
96 senedir kayip olan bir filmi buyuk bir tesaduf eseri bulunmu$. chaplin o donemde acemi bir oyuncu oldugu icin filmde sadece 3 dakika gozukuyor.

detaylar;

http://sinema.hurriyet.com.tr/haberler/15332682/96-yil-sonra-gelen-surpriz.aspx
independence
bugun 122. dogumgunuymu$ kendisinin. google sitesinde video $eklinde guzel bir logo hazirlami$ kendisinin anisina. $uradan izleyebilirsiniz videoyu;

http://tinyurl.com/3nxcqqo

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol