cemal süreya

0 /
yaslibirkisarehindussedegunler
eşine yazdığı mektup şöyledir:

12 temmuz 1972

zuhal’im, hayat!

hayatimsin. bunu bilmeni isterim. en önce bunu bilmeni... bir de seyi bilmeni isterim: benden yanlis yere, yok yere kuskulaniyorsun. sana hiçbir zaman hayinlik etmedim ben. edemem. kaç yildir evliyiz, yan yanayiz. hâlâ basim dönüyor senlen, esrikim senlen, seviyorum seni. her geçen gün daha büyük bir askla. n’olur, akkavak kizi, anla beni. bu sevgimi hor görme. kendininkine uydur, yakistir. bu satirlari ilk evimizin altindaki kahvede yaziyorum. ve ben seni o ilk günlerdekinden daha büyük bir tutkuyla seviyorum. biz iki ayri irmak gibi ayri yerlerden kopup geldik, kavustuk bir noktada, yani basimizdan küçük bir kol da alarak büyük bir nehir meydana getirdik; birlikte akiyoruz simdi. nicedir bu böyle. hep de böyle olacak. denize dökülene, ölene dek. bizim için tek kosul mutluluk olabilir. hiçbir sey bozamaz birligimizi.

"üçüz, gözüz biz. " sen de öyle düsünmüyor musun? ne tuhaf, son bir iki ayda seni, benden biraz uzaklastin, araya mesafeler, tedirginlikler sokuyorsun diye düsünürken, o sirada sen de ayni seyleri düsünüyormussun. bunlar askin halleri, askin zaman zaman kisinin önüne çikardigi ezinçler, üzünçler herhalde. bunu böyle yorumlamak gerekir. bir de seviyorum seni. tek dalimsin. memo’yla birlikte,ama ondan da öncesin. bunu böylece bilesin. bilinmelidir bu.


kahvenin önünden otomobiller geçiyor. bir tane de at arabasi. seni düsününce o ati da seviyorum. çay içiyorum. artik ihlamur içecegim. ne yumusak, çagrisimli, bagisçi, düscül seydir ihlamur. evimizin önünde bir ihlamur agaci olsun. sen saksida da yetistirebilirsin ihlamuru. gece yatakta memo’yla hep seni konustuk. susunca seni sustuk. uyuyunca seni uyuduk.


aksamlari eve döneyim, kapiyi sen aç: gözlerin...


memo okuldan dönmüs olsun. kaçinci sinifta olsun?


duygulu bir adamim ben. bir film görmüstüm eskilerde; bir fransiz filmi; adi: "jesuis un sentimental. " o filmdeki adam gibi miyim nedir?

öfkem belli olur, coskum ortaya çikar da sevincim, üzüncüm dibe akar, orda büyür.

yalniz seninle güçlüyüm. sen olmasan bir anlamim olamaz. sev beni.


yasayacagiz.


her seyimi sana borçluyum. sana rastladigim siralar yikintiliydim. sen onardin beni. tuttun elimden kaldirdin. ben de ekmek gibi öptüm alnima koydum seni, kutsadim.



ask büyüdü, ask!



sen hastanedeyken her gün yazacagim sana. seni nice sevdigimi anlatacagim.



yüzügünden öperim...

bundan sonra her sey daha güzel, daha iyi olacak, inan buna. güçlü olacagiz her zamankinden. efendice, dürüst, vakur, yasayacagiz bu dünyada simdiye kadarki gibi. kimin malinda gözümüz olmus, kimin karisina, kizina göz degdirmisiz. kime kil kadar kötülügümüz olmus.
*

anilar: su agaçliklarin ardindaki binada evlendik. sen suradan bir otobüse binip hendek’e gittiydin, nihal’le falan. kemal tahir’lere gitmistik, ülkü tamer’ler ve buyrukçu’yla dügün eylemistik. avsa’ya giderken kedi için kaygilanmistik; çavus; çavus i; sonra tuhaf bir sekilde memo’yu andiran bir kedi geldiydi eve. neydi adi onun?


iyi insanlardik. ay sonlarinda cebimize para kalmiyordu. sana mavi, ak çizgili bir süveter aldiydik. sen bana lacivert bir pantolon diktiydin. kiyamiyorum simdi onu giymeye, eskimesinden korkuyorum. o zamanlar bu et tanzim yeri yoktu. seviyorum seni. hava günesli. sen hastanedesin simdi. biliyorum, benim gelmemi bekliyorsun. memo okula gitmek istemiyor artik. senin yoklugun nasil dokunuyor ona.okula gidisi senin yoklugunla birlestiriyor olmali. bense eski kahvemde oturmaktayim, cebimde iki paket sigara. karsida haydarpasa gari, gri bir ev ödevi gibi. adamlar geçiyor, yüzsüz, gözsüz, gülüssüz adamlar.


*
böyle seyler söyleme bana. n’olur böyle seyler söyleme bana. söyle seyler: "ankara’ya gelince seni rahatsiz etmeyiz..."; "ameliyatta bir yanim eksik kalirsa senden ayrilirim..."; n’olur, söyleme böyle seyler. ben sözler karsisinda renk vermem, ama içime atarim onlari. n’olur, zulmetme bana. biz sadece birlesmis degil, ayni zamanda kaynasmis, hal- hamur olmus üç olmus, göz olmus kimseleriz. sen ve ben yok. sen-ben var. bil bunu. aslinda bilirsin de bunu. n’olur! ha?..

*
evet, anilar. nice serüven geçirdik, ne dostluklar eskittik,bir biz ikimiz kaldik ayakta. ayni sapta tüveyçlerini birbirine dönmüs iki çiçek gibiyiz; bir de tomurcugumuz var.
*
"dolanirim paris’imin sokaklarini
orda ölmeye cesaretim yok" (apolinaire)
*
dinle ak bakisli bir çesme söylüyor
kaç yildir akarim bilmem pazar yerini
*
o çesme gibiyim ben de. sen de o çesme gibisin.
*
seviyorum seni.
*
güvercinler rihtimi elestiriyor.
*
zuhal’im, elif’im, kolum kanadim.
*
yiyeceksin, degil mi, verilen bütün yemekleri?
*
ay hiç kin tutmuyor.
*
bana her yönden güveniyorsun, degil mi?


*
bilmedigimiz kir kahvelerine gidelim. ayran içelim.
eve dönüp azicik raki içelim, beyaz peynir ve domatesle.
evin ev oldugunu, evin su bir günlük sensizliginde anladim. memo da anladi. anladik ki dünyada en büyük aci sensizlik. n’olur, sensiz koma bizi.
*
bir günler kars’taydim. kudura kudura akiyordu delice çayi. aklimda hiçbir sey yoktu. çünkü o siralar sana raslamamistim daha. sonra sen çiktin geldin. ortaligi güzelledin. beni ben ettin. memo’yu var kildin. sen de bizimle var oldun, unutma bunu.

*
sözcükler degisiyor.
anilar sözcüklerini degistirmiyor.

*
gelecek, anilardan da güzel olacak.
gün daha iyi kotarilacak.
deneylerden ders alinacak.
çiçekler büyüyecek.
piliçler palazlanacak.
*
yarin gene yazarim.
*
seviyorum seni: biline.
john maynard keynes
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini

sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli

şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...

alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki

çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
nys
durakta üç kişi
adam kadın ve çocuk

adamın elleri ceplerinde
kadın çocuğun elini tutmuş

adam hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

kadın güzel
güzel anılar gibi güzel

çocuk
güzel anılar gibi hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi güzel

bu şirin sahibi. baştan aşağı şair.
rhapsody
popülizme yaslanmadan,gelenekten yenilikler yaratarak,özgün şöyleyiş ve imgelerle kendine özgü aşk şiirleri yazan nadir şairlerden biri..
paulina
sesinde ne var biliyor musun
ev dağınıklığı var
iki de bir elini başına götürüp
rüzgarda dağılan yalnızlığını
düzeltiyorsun
reddevil
münir süreyya bey mabeyn başkatibi emin bey-zâde ahmed süreyya bey’in oğludur. 1871 yılında istanbul’da doğmuştur. ilkokuldan sonra mektebi sultanî’yi bitirmiştir. fransızca bilmektedir.


13 eylül 1892’de 22 yaşında mekteb-i sultanî’de fransızca öğretmenliğiyle devlet memuriyetine başlamış, bu görevine ilaveten 26 eylül 1892’de hariciye tahrirat kalemi’ne stajyer olarak atanmıştır. 18 nisan 1896’da bulgaristan komiserliği fransızca kitabeti’ne tayin edilmiştir. 9 temmuz 1896 da gösterdiği başarılardan dolayı nişân-ı alî-i osmânî ile taltif edilmiş, 17 ocak 1897’de ise rütbe-i sâlise tevcîh buyurulmuştur. 8 kasım 1898’de rütbe-i saniye sınıf-ı sanîsi tevcih edilerek ünvanı fransızca başkatip muavinliğine yükseltilmiştir. 15 ocak 1899’da üstün başarılarından dolayı kendisine üçüncü rütbeden nişân-ı âlî-i osmanî verilmiştir. 11 nisan 1899’da rütbe-i saniye sınıf-ı mütemâyizi tevcih buyurulmuştur.


11 eylül 1899’da barselona başşehbenderliği’ne, 24 nisan 1904’te şira (siroz) başşehbenderliği’ne, 5 nisan 1905’te de nis başşehbenderliği’ne atanmıştır. nis’in iklimine uyum sağlayamadığı gerekçesiyle bern sefareti başkitabeti’ne naklini istemiş, 10 haziran 1905’te bu göreve atanmıştır.


29 kasım 1906’da viyana sefareti başkitabeti’ne tayin edilmiştir. (boa., hariciye sicil dosyası, 224-260/228)


9 kasım 1908’de brüksel sefareti başkitabeti’ne, 10 ekim 1910’da brezilya ve saopaulo başşehbenderliği’ne, 19 şubat 1914’te tiflis başşehbenderliği’ne, 11 haziran 1920’de cenevre başşehbenderliği’ne atanmıştır.


13 mayıs 1921’de hariciye nezareti umur-ı idariye müdür-i umumisi olmuş, 1 kasım 1922’de bu görevinden alınmıştır.


19 mart 1923’te makam-ı hilafet 2. kitabeti’ne tayin edilmiş, 5 mart 1924’te bu görevinden de azledilmiştir.


türkiye cumhuriyeti’nin ilânından sonra 30 mayıs 1924’te hariciye vekaleti umur-ı şehbenderî ve ticarî müdürü olan münir süreyya bey, 5 mart 1925’te madrit maslahatgüzarlığı’na atanmış, 25 mayıs 1925’te madrit maslahatgüzarlığı idareye m. müsteşarı olmuş, 3 haziran 1925 madrit maslahatgüzarlığı idareye m. başşehbender olmuştur.


19 ağustos 1927’de new york başşehbenderliği’ne atanan münir bey, 21 eylül 1929 atina-pire başşehbenderi olmuş ve en son olarak 1 ağustos 1931’de hariciye vekaleti protokol umum müdürlüğü görevine getirilmiştir.


münir süreyya bey 10 nisan 1932 tarihinde vefat etmiştir. (dışişleri bakanlığı arşivi)
darth sidious
ulku tamer ile icki masasinda bir iddiaya tutusurlar. cemal hoca eger kaybedersem adimi degistiririm der. kaybeder ve adindaki y harfini atar. artik sureyya degil, sureyadir.
yaslibirkisarehindussedegunler
"gidişini öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
manzaraysa ayrılığa sıfır!
işte herşey hazır...
acılarımla iki lafın belini kırdık.
yokluğunda bir kuş sütü eksik.
yalnızlığım ve ben..
seni çok bekledik..."
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol