İkinci sezonu bildiğiniz pubg olmuş. Loot falan düşüyor, millet hücum ediyor. Erzak toplama yarışı... Uçağı beklemeler...
İkinci sezonun puanları, ilk sezona göre çok daha iyi. Ben, gerilim ve korku öğelerini daha da arttırdıkları için daha iyi bir sezon olduğunu düşünmüştüm ama zombi mücadeleleri ilk sezondaki gibi kalmış. Daha çok insanların arasındaki savaşa odaklanmışlar. Başta keyfimi kaçırdı bu olay ama izledikçe beğendim.
İnsanın, insana yaptığını zombiler yapmıyor. Aşırı sert ve gerçekçi çekimler var. Dizinin en iddialı olduğu noktalardan biri de zaten gerçekçiliğini üst seviyede tutmasıydı. İkinci sezon da birçok konuda seviyeyi ileri taşımış.
Üçüncü sezon da olacak gibi duruyor.
Puanım 7/10.
black summer
2019 yapımı 8 bölümlük netflix dizisi.
Konu, yine zombi.
Önce diziye yapacağım yorumdan bağımsız olarak, bu zombi mevzusunun, iyice sıkmaya başladığını söyleyerek konuya giriş yapayım. Bunu 10 yıl önce de söyleyenler vardı ama bence de artık cidden yeter. Filmi veya diziyi izliyorsun, hani bir noktadan sonra izlediğin şeyin inandırıcılığı da felaket derecede dibe vuruyor. Komedi izliyormuşsun gibi his yaratıyor.
Yıllar evvel dedim yine diyorum:
sayın yönetmenler, yazarlar, yaratıcılar, büyük ustalara sesleniyorum...
zombi konusunu lütfen aksiyon filmi malzemesi yapmayın. Böyle aksiyon-komedi kıvamında da bir şey olmasın. Rica ediyorum...
Kötü ve yakın tarihteki örneği için;
(bkz: army of the dead)
Ee kardeşim aksiyon olmasın da ne olsun? Bu zombiler halay mı çeksin ?
Haklı olarak bu soru gelebilir...
Bence zombi teması, gerilim türüne çok daha yakışan ve doğru kullanıldığında başarılı işler çıkartılması çok mümkün olan bir tür. Yakın tarih demeyelim ama misal verelim, filmin tümü olmasa da world war z bu konuda oldukça başarılı bir filmdir. Gerilim tadı, kendini gerilim diye sınıflandıran bazı filmlere taş bile çıkartır. Ama dediğim gibi bazı bölümleri böyle. Yoksa aksiyon tonla var tabi. O bölümler de kötü değil gerçi ama gerilim sahneleri bence çok daha başarılıydı....
Yani diyeceğim o ki, zombi filmi illaki merminin bitmediği, klişelerin ardı arkasının kesilmediği filmler olmamalı. Bu türü gerilimle çok iyi şekilde harman yapmanın daha mantıklı olacağı düşüncesindeyim.
Mesela black summer bu konuda güzel işler denemiş. Başarılı olması şu an çok önemli değil. Dizi devam eder, yeni sezonlarda belki daha iyi, kötü olabilir. Ama önemli olan farklı şekilde denemiş olmaları.
Şimdi gelelim dizimize. İlk iki bölümü çok beğendim fakat üçüncü bölüm maalesef biraz klişelere kurban gitmiş. Çok güzel hava yakalamalarına rağmen göze sokulur derecedeki mantık hataları üçüncü bölümü gözümde oldukça kötü duruma düşürdü. Halbuki geçen mekan, karakter arası ilişkiler daha iyi bir bölüm olacağı sinyali veriyordu. Yine de fena değildi.
Az önce zombi yapımlarının odak noktasının kesinlikle gerilim olmasını savunmuştum. Bu dizi de aslında tam olarak bunu yapmak istiyor.
Peki Bunu nasıl yapmaya çalışıyor ?
Birincisi, karakter fazla detayına girilmiyor. Her an birisi gitti gidicek havası var. Kimse **yav bu ölmez heralde** yapısında değil.
İkincisi, dizinin oluşturduğu "kargaşa" havası bence çok iyi. Hiçbir yer güvenli değil. Dizide eğer dikkat ederseniz sürekli bir tetikte olma durumu var. Sürekli gergin hava ve güvensizlik de bunda etkili.
Üçüncü ve son olarak da, zombileri birer gerilim malzemesi olarak harika şekilde kullanmışlar.
Dizide en azından ilk 3 bölüm itibariyle bir zombi ordusuyla karşılaşmadık. Ayrıca çok fazla zombi içeren sahne olduğu da söylenemez. Ama oldukları sahnelerde gerek sesleriyle, gerek hızlı koşmalarıyla korku-gerilim arası bir katkıları var. Dizinin genellikle yakın çekimi kullanması da zombi sahnelerinde olumlu etken.
Sadece zombi değil, insanlar arası mücadeleler de tıpkı zombilerle olan çatışma kadar gerilim dolu. Ağzına kadar değil tabi ama tatmin ediyor.
Burada kullanılan yöntem aslında korku filmlerindeki mantığa benzer. korkulacak karakter ne kadar az görünürse o kadar korkutuculuğu o kadar yükselir ya, black summer' da buna benzer yöntemle gerilim veriyor. Az gösteriyor ama seslerle, anlık olaylarla izleyiciye nefesini tutturuyor.
Diziyi övdüğüm düşünülebilir ama çok kaliteli bir iş değil. Sadece zombi-gerilim birleşimini sevdim. Burada denenen iş hoşuma gitti. Muhakkak bitireceğim ama en fazla 6/10 verilir. İleride daha da açılacağını sanmıyorum.
İkinci sezonu 17 haziranda geliyormuş. Çıkmadan öncr bitirmek lazım. Umarım ikinci sezonda klişeler ve oyunculuğun önemine dikkat etmişlerdir.
Konu, yine zombi.
Önce diziye yapacağım yorumdan bağımsız olarak, bu zombi mevzusunun, iyice sıkmaya başladığını söyleyerek konuya giriş yapayım. Bunu 10 yıl önce de söyleyenler vardı ama bence de artık cidden yeter. Filmi veya diziyi izliyorsun, hani bir noktadan sonra izlediğin şeyin inandırıcılığı da felaket derecede dibe vuruyor. Komedi izliyormuşsun gibi his yaratıyor.
Yıllar evvel dedim yine diyorum:
sayın yönetmenler, yazarlar, yaratıcılar, büyük ustalara sesleniyorum...
zombi konusunu lütfen aksiyon filmi malzemesi yapmayın. Böyle aksiyon-komedi kıvamında da bir şey olmasın. Rica ediyorum...
Kötü ve yakın tarihteki örneği için;
(bkz: army of the dead)
Ee kardeşim aksiyon olmasın da ne olsun? Bu zombiler halay mı çeksin ?
Haklı olarak bu soru gelebilir...
Bence zombi teması, gerilim türüne çok daha yakışan ve doğru kullanıldığında başarılı işler çıkartılması çok mümkün olan bir tür. Yakın tarih demeyelim ama misal verelim, filmin tümü olmasa da world war z bu konuda oldukça başarılı bir filmdir. Gerilim tadı, kendini gerilim diye sınıflandıran bazı filmlere taş bile çıkartır. Ama dediğim gibi bazı bölümleri böyle. Yoksa aksiyon tonla var tabi. O bölümler de kötü değil gerçi ama gerilim sahneleri bence çok daha başarılıydı....
Yani diyeceğim o ki, zombi filmi illaki merminin bitmediği, klişelerin ardı arkasının kesilmediği filmler olmamalı. Bu türü gerilimle çok iyi şekilde harman yapmanın daha mantıklı olacağı düşüncesindeyim.
Mesela black summer bu konuda güzel işler denemiş. Başarılı olması şu an çok önemli değil. Dizi devam eder, yeni sezonlarda belki daha iyi, kötü olabilir. Ama önemli olan farklı şekilde denemiş olmaları.
Şimdi gelelim dizimize. İlk iki bölümü çok beğendim fakat üçüncü bölüm maalesef biraz klişelere kurban gitmiş. Çok güzel hava yakalamalarına rağmen göze sokulur derecedeki mantık hataları üçüncü bölümü gözümde oldukça kötü duruma düşürdü. Halbuki geçen mekan, karakter arası ilişkiler daha iyi bir bölüm olacağı sinyali veriyordu. Yine de fena değildi.
Az önce zombi yapımlarının odak noktasının kesinlikle gerilim olmasını savunmuştum. Bu dizi de aslında tam olarak bunu yapmak istiyor.
Peki Bunu nasıl yapmaya çalışıyor ?
Birincisi, karakter fazla detayına girilmiyor. Her an birisi gitti gidicek havası var. Kimse **yav bu ölmez heralde** yapısında değil.
İkincisi, dizinin oluşturduğu "kargaşa" havası bence çok iyi. Hiçbir yer güvenli değil. Dizide eğer dikkat ederseniz sürekli bir tetikte olma durumu var. Sürekli gergin hava ve güvensizlik de bunda etkili.
Üçüncü ve son olarak da, zombileri birer gerilim malzemesi olarak harika şekilde kullanmışlar.
Dizide en azından ilk 3 bölüm itibariyle bir zombi ordusuyla karşılaşmadık. Ayrıca çok fazla zombi içeren sahne olduğu da söylenemez. Ama oldukları sahnelerde gerek sesleriyle, gerek hızlı koşmalarıyla korku-gerilim arası bir katkıları var. Dizinin genellikle yakın çekimi kullanması da zombi sahnelerinde olumlu etken.
Sadece zombi değil, insanlar arası mücadeleler de tıpkı zombilerle olan çatışma kadar gerilim dolu. Ağzına kadar değil tabi ama tatmin ediyor.
Burada kullanılan yöntem aslında korku filmlerindeki mantığa benzer. korkulacak karakter ne kadar az görünürse o kadar korkutuculuğu o kadar yükselir ya, black summer' da buna benzer yöntemle gerilim veriyor. Az gösteriyor ama seslerle, anlık olaylarla izleyiciye nefesini tutturuyor.
Diziyi övdüğüm düşünülebilir ama çok kaliteli bir iş değil. Sadece zombi-gerilim birleşimini sevdim. Burada denenen iş hoşuma gitti. Muhakkak bitireceğim ama en fazla 6/10 verilir. İleride daha da açılacağını sanmıyorum.
İkinci sezonu 17 haziranda geliyormuş. Çıkmadan öncr bitirmek lazım. Umarım ikinci sezonda klişeler ve oyunculuğun önemine dikkat etmişlerdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?