ben küçükken çok salaktım

31 /
instrument
götü büyük olan insanın götü küçük olan insanlara göre daha az sıçtıklarını düşünürdüm. eğer kıçı büyükse orasında daha çok bok taşıyor demekti benim için. salaktım yani.
tasarimharikasi
apartmanımızda çok sevdiğimiz, dört numarada oturan bir aygül teyzemiz vardı. kocası rahmetli olmuştu. ben de o zaman daha 3 yaşındayım, oturmaya gittik onlara birgün. ogün de eve tv tamircisi geldi ve ben;

+aa aygül teyze sonunda senin de kocan var artık.
tasarimharikasi
küçükken "önden çekiçli" diye tabir edilen arabaların çekilmezlerse gidemediğini düşünür, önden birilerinin çekmesi gerektiğini zihnime kazıyıp araç sahiplerine acıyarak bakardım.
eflatun
kardan adamın karısının eridiğini zannedip üzülürdüm.gözlerine de zeytin koymassak kör olacağını düşünüp bide ona ağlardım.
eflatun
kredi kartı olayını hiç anlamazdım. kredi kartını kırınca içinden bozuk para çıkacağını zannederdim. hatta sevgili babamın bir kartını da kırmışlığım ardından dayak yemişliğim de vardır.

(bkz: salak heryerde salak)
orqn
türkiye basketbol ligi maçlarının trt’ den verildiği yıllardı. küçüktüm o zamanlar, seneyi tam olarak hatırlamıyorum.

muratcan güler falan çok genç oyuncuydu yani düşünün artık. şimdi kardeşi sinan güler için genç diyorlar. maçlar başlamadan önce elime kağıt kalem alır, bütün maç boyunca istatistik tutardım. o zaman basketbolu da çok iyi bilmediğim için sayı, rebound, blok, asist gibi temel istatistikleri tutuyordum sadece tabi. bir de stop jump shoot istatistiğim vardı. boru değil koskoca stop jump shoot. o yaşta bir çocuk için telaffuzunun ne kadar havalı olacağını varın siz düşünün.

2 saat boyunca müthiş bir ciddiyetle her pozisyonu dikkatle izleyip istatistikler tutardım. bugün gözlerim bozuksa hep o stop jump shootlar yüzündendir.
rumuz pilis tiray egen
ingilizce "günaydın"ı "good morning teacher" zannederdim. sebebi ortaokul bir de tanıştığımız ingilizce hocamızdır. her gün derse girerken bize good morning derdi bizde good morning teacher derdik. ne salaktım lan 5 sene boyunca böyle selam verdim turistlere. evet etrafta ingilizce bilen bi tek turistler vardı bizim zamanımızda.
31 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol