ben küçükken çok salaktım

25 /
deltanous
akşam olunca aynanın karşısına geçemezdim çünkü eğer geçersem sözlü olarak söylemesemde aklımdan oniki kez bloody mary diyeceğimi biliyordum.(aklımca) nevrotik sayıklamalar halinde aklımdan şarkı sözleri ve park manzaraları geçerken kasıtlı bir şekilde bloody mary diyordum. ama o hiç çıkmadı..
dalyarock
29 ekim veya 23 nisan gibi milli bayramlarda okuldaki törenden sonra tatil olurdu.okulda hep ’’atam izindeyiz’’ yazılı bi çelenk olurdu onu görünce kendi kendime.ya bu insanlar nekadar terbiyesiz tatil yaptıgını atasına söylüyo atamın mezarda kemikleri sızlıyodur derdim..
mouscronoise
yaş 5 civarı,tamda körfez savaşı’nın baş gösterdiği yıllar...
amcam gazetedeki saddam resmini göstererek sorar bu kim amcacım?
-yanıt doğrudur, saddam hüseyin
saddam’ın yanındaki baba bush’u gösterek sorar peki ya bu?
-cevap kısa bir reklam arasından sonra gelir,rejoice...
çocuk aklımla ecnebi olduğunu kavramışım fakat ancak bu kadar ileri gidebilmişim....
chatter
annemi kızdırdıgım zamanlarda annem allah’ım sen bana sabır ver derdi.bende sabır kelimesini daha önce hiç duymadıgım anlamınıda bilmedigim için sabun olarak algılardım.sonrada allah’ım bu kadın niye sabun isteyip duruyor diye düşünürdüm.
tandt
o dönemlerde oynayan lanet dizi yüzünden lakabım aynalı olmuştu . tartışmalarda bana laf sokan veletlere kendi uydurduğum şu sözü söylerdim;

- bana aynalı tahir derler aynalarımdan laflar geri döner.
geri donusum kukusu
bütün bebeklerimin bacak arasına çişlerini kolay yapsınlar diye delik açmaya çalışırdım. bi tanesinde başarmış, üstüne 2 gün boyunca çiş yapmasını beklemiştim.
yapmamıştı.
fasa fiso
parkta arkadaslarla sallanirdik, onlar salincak hareket kalinde iken bir hamle yapar salincaktan atlarlardi.bende de acaba yapabilir miyim durtusu olustu.bir yaz gunu gunes tepemde parkta tek basima sallaniyordum.galiba gunesin etkisi ile beynim sulandi.bir sey beni durttu haydi atla atla diye.kafaya koydum atlayacaktim artik.salincagi hizlandirdim.atlamaya hazirim artik.fakat bir sorun vardi arkadaslarim oturdugu yerden atlardi.bense ayakta sallaniyordum.neyse ben biraz daha cesaret topladiktan sonra kendimi kumlarin uzerine attim.kedi gibi ayakustu dustum.dusmez olaydim.yasasin lan atladim diye icmden gecirdikten saniyeler sonra salincak aklima geldi.nerelerde acaba diye arkami donup baktim ki o demirden yapilma sey son surat bana dogru geliyo.kafayi egmeye kalmadi tepemde bitti.elimi soyle bir kafama gotureyim dedim baktim kaniyor.haydi dedim fasa fiso bugunluk buraya kadar.salakliklarina sonra devam edersin.simdi dikis attirmak icin yola koyul.
esmeralda

nasıl oldu bilmiyorum ama okulda birgün altıma işeyivermiştim.
o zamanlar utangaçtım ve öğretmenden tuvalete gitmek için izin isteyememiştim.bende salıverdim.
yanımdaki arkadaşım;
-aa o ne,o su nerden geldi?
-su o,su.ben döktüm.
diye geçirştirmiştim.
sonra önlük ıslak tabi eve nasıl gidicem.zil çaldı.sınıftan herkesin dağılmasını bekledim ıslak,çişli popomla.
sonra herkesin gittiğini anlayınca yolda ayaklarımı popoma çarptıra çarptıra öyle hızlı koştum ki hemen eve varayım.
eve vardım,sen misin altına işeyen.bir de üstüne temiz bir sopa yedim ki;hala tadı damağımdadır.
sahan91
en salak bendim evet. "bi’ şeyi 40 defa söyleyince olur" kelimesini yeni yeni öğrenmiş fakat cümle içinde kullanamamış bir haldeydim. istediğim herşeyi 40 defa söyleyerek gerçekleştirmeye çalışırdım. mesela kız arkadaşımın olmasını istemiştim bi keresinde, sürekli "bi manitam olsun, bi manitam olsun, manitam olsun, olsun, olsun" derdim. oldu mu ? evet ama biraz geç oldu tabi.
zikkiminkoku
ay inanmıyorum diye bi şarkı vardı bir zamanlar.
aşkın nur yengi ablamızdan dinler idik.
işte o malum ay inanmıyorum ünlemi 5-6 yaşlarında olan benim gibi bir veledin aklında nedense ayran buyurun şeklini almıştı.

hadi o zaman ufaktık.

peki hülya avşarın bi şarkısında -ki bu çok da uzun bir zamanda tekabül etmez- yar senin derdin ne bela mı arıyorsun gibi bir cümleyi yasemin derdin ne şeklinde anlamama ne demeli.

daha çok var böle şarkıları sağır duymaz uydurur şeklinde ezberleyişim.

hakkaten salakmışım.

kendime hala acırım.

addvaitya
küçükken tüp bebeklerin hastanede gördüğüm büyük bir tüpün içinde büyüdüğünü sanırdım.soradan öğrendimki o sadece bi oksijen tüpüymüş..
anemon
ben küçükken çok salaktım, nedense bi türlü defterin ön yüzü ile arka yüzünü ayırt edemezdim. bu sebepten dolayıdır ki yazmaya hep defterin sonundan başlardım. yani defter benim tersten giderdi. var bu işte bi terslik ama derdim. yoksa terslik bende mi?
25 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol