beklemek

0 /
gerzekparatoneri
hani beklersin ya birini, ’ne zaman gelecek’ dersin ki gelse de farkı olmayacaktır yokluğundan varlığının...o öyle bir bekleyiştir ki yüzyıllar sürer hani. kızarsın, küsersin, bağırır çağırırsın ama nafile bilirsin. bütün bu yaptıkların belki de onun hiçbir yüzüne isabet etmez çünkü...çünkü bekletiyorsa, yalan söylüyorsa gördüğün suretten belki de onlarca vardır onda. hangi birine haykıracaksın ki yaptıklarını? hangi biri anlayacak söylediklerini?

onu beklerken kurduğun bütün cümleler boğazında düğüm olacak kuvvetle muhtemel. ve sen karşısında sadece donup kalacaksın. belki seni anlar diye ümit edip kıvranacaksın.

boşa ümit etme. eğer birini hep istiyorsan ve o hiç gelmiyorsa beklemek budur ve bunun sonu yoktur... çünkü o hep gider, sen hep beklersin!
one way ticket
kadın işten eve geldi, 1 saati var hazırlanmak için. üzerini değiştirmeden hemen mutfağa gitti , salataları yıkadı , eti fırına koydu , bol tereyağlı pilavı da hazırladı adam öyle sever çünkü , tereyağı bol olacak , mis gibi kokacak ... kokladı pilavı , gülümsedi. sofrayı hazırladı sonra , rakı bardaklarını çıkardı , peçeteleri koydu bıçağın altına , tekrar döndü mutfağa , salatayı yaptı bol rokalı , biraz zeytinyağı biraz nar ekşisi . yemekleri son kez kontrol ettikten sonra üst kata yatak odasına çıktı , hızlıca duş aldı , kot pantolonunu ve kazağını geçirdi üzerine , hava çok soğuktu kar atıştırıyordu .saçlarını kuruttu , hafif makyaj yaptı , aynada baktı , beğendi kendisini , adam da beğenecekti , gülümsede gene ... yatağın üzerine atılmış mavi gömleği aldı , kokladı , öptü , yastığın üzerine bıraktı , koşarak indi aşağıya evet yemekler pişmişti , et ve pilavı masaya getirdi, rakıyı , suyu ve buzu da ... saat tam sekiz buçuktu , beklemeye başladı ... rakı koydu kendi ve adamın bardağına , buzları attı içerisine .... bir sigara içti ... saat dokuz oldu .... yemekleri koydu tabaklara , bir bardak rakı daha ... ve sonra bir daha .... üşüdü kazağını çekiştirdi , önce burnu başladı hafiften sızlamaya, gözleri doldu , başladı sonunda ağlamaya , her gece olduğu gibi ...yatak odasına çıktı , sarıldı gene mavi gömleğe , kokladı , ağladı lütfen gel artık ...
durum
beklenen gelecekse güzeldir beklemek.
bir ümidim olsa, bin yıl beklerdim seni.
küflenmiş bir sensizlik yığılmaya başladı sessizliğimin atardamarına.
paslanmış bir çivinin tehditkarlığı saplanırken ümitsiz bekleyişime,
kangren vurdu vuracak parmaklarımı neredeyse,
nerdesin?
günler gecelere keyifle karışmaz, karanlıklar giydirilmişse efkarın bamteline.
sözler kefil olamıyor bir ciğere, nefesler düzenli alınamamışsa eğer.
kangren olan yanlardan geriye kalan, bir yarım bile edemiyorsa, hangi yanıma yaslanmalı, bu ağır çöküşte.
oturup unutulmuşluğumun tezgahına, unutamadığım aşkın kilimini dokuyorum.
desenleri hep senden mülhem, iplikleri senin özvatanından getirilmiş.
bekliyorum sevgili, bekleyecek bir yunus olmadığını bilmenin ümitsizliğiyle..
gelseydin, güzel olurdu beklemek..
mouscronoise
bir aziz nesin şiiridir.

gözler önünde işte
gittikçe arınıyorum kendimden
her giden güzelleşir
gidiyorum güzelleşmek için
unutulsun diye çirkinliklerim
gelecek birisi güzeldir
gelince güzel değil
hele gelmişse çirkin
yaşam, ölüm gelecek diye güzel
ey güzeller güzeli beklediğim
kaç saatim, kaç dakikam ya da saniyem
artık ne gelmek ne de gitmek
yaşamın en zor yanı beklemek
hiçbirimiz beklemedik doğmayı,
doğduğumuzdan beri beklediğimiz
ölmek
enharista
b,e,k,l,e,m,e,k harfleriyle oluşmuş bir kelimedir,kimi zaman aileye,kimi zaman sevgiliye,kimi zamanda sevdiklerimize yazdıgımız şiirlerin başlıgıdır,kötü bir durumdur.

bekliyorum uçsuz bucaksız evrende
altmışyıllık ömrümün yarısındayım
ve sana sadece elli yıl uzaktayım.
bisizofreninyarattigikarakterimben
sabaha olan özlem.güneşi görmek.
içini ısıtmak ruhunu yıkamak.
arınmak bütün senden.
şarkılar dinlemek,eşlik etmek.

kendinle çelişmek ama yinede özlemek.
umutlanmak kimi zaman ve unutamamak.
telefonun başında uyuyakalmak.
geceyi deler gibi bir çığlık atmak sonra..
enharista
beklemek

çömezken zaman geçmek bilmiyor
houston a sarıyorsun,
beklemek ne kötü bir şeymiş

standart kalıpların dışına çıkıyorsun;
ahh beklemek, beklemek...
ne kötü bir şeymiş.

halbuki mavilerim vardı benim
ben çömezken beklemek ne kötü bir şeymiş...
hayat vapurlar filan...
dugmeburun
bitmeyen anlardır.sonu gelmez adeta.sözler verilmiştir.sözü alan kayıtsızca bekler,bekler,sonra ümidi gider gibi olur ama yılmaz sonra anlar boşadır ama kendine itiraf edemez devam eder.
arar.
olmaz gene ve hala bekler,tükenmez


boranepy
hayat zaten kanserli bir hastanın hayat standartlarını iyileştirmeye çalışmaktan farksızdır ki, hep birşeyleri bekliyoruz... beklemeyelim yapalım ne olur!...
bitterend
dört ay beklemek...122 gün,2928 saat...neyle karşılaşacağını bilmeden beklemek...umudun olmasa da beklemek...o an ne yapacağını bilmemek...o an yaşanacaklardan korkmak,ölümüne korkmak...ama yine de sadece o anı beklemek...takvim işaretlemeye başlamak yine,yıllar sonra...karışıklık,kararsızlık ve mide ağrısı...
igor
sonucu belirsiz bir durum icin dunyanin en igrenc halini alabilen bir surec.

edit: arkadas cok merak ediyorum neden eksi verdigini hayir ben bu entry de ne demis olabilirim anlamadim ki ya eksi almisim cok problem degil rahatsiz olunan sey ne.garip tabi bunlar.
louandreassalome
yeni türkü’nün,sözleri bülent ortaçgil’e ait olan bir şarkısı.buyrun sözleri:

beklemek bizim yaşamımız
vapur beklemek
gün beklemek
insan beklemek
çiçeklerin açmasını
gecenin geçmesini
sayfaların dolmasını beklemek
beklemek sayrılığa dönüşmesin
yönetmesin bizi beklemek
kardeşleri var çok güçlü
ümit etmek ve ertelemek
gelişini beklemek
uyanmanı beklemek
çözülmeni beklemek
başka bir yerde yaşamayı beklemek
anlaşılmayı beklemek
on beşinde beklemek
kırkında beklemek
beklemek mi bizim yaşamımız
beklemek bizim yaşamımız.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol