baba

0 /
angelus
geçen her uzun dakikayla birlikte yokluğu daha da kendini hissettiren, acıtan, hergün "gittiği" o saatte yüreğin tam ortasına saplanan şişenin kırık tarafı ile anılan, evde kimse yokken yatağının uyuduğu kısmına girilip hala çıkmamış olan kokusu ile birlikte uyumaya çalışılan, acıdan uyutmayan, "gittikten" sonra dağıtılan elbiselerinden gizlice, kimseye belli etmeden çalmış olduğunu üstüne olmasa da giyilen,aynaya baktığında görülen, "hani daha şampiyonluk maçına gidecektik" diye arkasından hayıflanan, "daha bana tavla oynamasını öğretecektin be" diye kızılan, "kimsenin" bir daha açmayacağını bildiği halde telefon numarası çevrilen, "aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor..." anonsu ile kahreden, ilk içtiğiniz rakıya eşlik eden, ve bir daha sarhoş olana kadar içip eve gelince annemizden fırça yiyemiyecek olduğum, acaba o da bizim onu özlediğimiz kadar bizi özlüyo mudur diye düşündüren, "gidişine" herhangi bir şekil, boyut, anlam yükleyemediğim, kalbe giren ve boydan boya yaran bıcağın bıraktığı keskin ve hiç durmadan daha da büyüyen bir acı olarak adlandırdığım, telefonunuza tesadüfen bıraktığı ses kaydı dinlendiğinde ilk saniyesinde hüngür hüngür ağlatacak kadar acımasız olan, o günü göreceğime bugünü görmeseydim keşke dedirten, her sabah ilk önce baktığın resmi her gördüğünde kocaman bir düğümü boğazınızda bırakandır.
orqn
hayatı boyunca sigarası eksik olmamıştı ağzından.sigaradan içli bir nefes çekmek nasıl büyük bir zevkse onun için,o nefesi bir yudum rakıdan sonra çekmek daha büyük bir zevkti.nefes alıyorum böyle diyordu.
25 dakikalık bir ambulans yolculuğundan sonra varılmıştı hastaneye.öksürüklerin ardı arkası kesilmiyordu.burundaki oksijen tüpü de yetmiyordu artık.oğlu ona hava yapmak için gazete kağıdı buldu bir yerden.sonra yeterli olmadığını anlayınca başka bir şeyler bulmak için bakındı etrafa.biri eline büyükçe bir karton tutuşturdu.onunla hava yapmaya başladı.bu babasının hoşuna gidiyordu,belliydi,yavaş yavaş toparlıyordu kendini.biraz rahatlayınca babası,oğlu da rahatladı.dakikalardır elinde olan kartonun üstüne baktı; ’tekel’ yazıyordu,güldü.
bisizofreninyarattigikarakterimben
(bkz: özlemek)


ilk gözlerimi açışımdı.bir deniz kenarı şehrin sıcaklığında seneler önce.sonra ağzımdan dökülen ilk kelime.ilk kavgam ilk kırılışım.

kimi zaman asiliğim kimi zaman mutluluğum ama en çok güvenim.hiç korkmadan kendimi yanında huzurda hissedişlerim,cesaretim.



3 sene olmuş keşkelerle geçen.tam 3 sene gidişinden bu yana.bir evimiz vardı.minik bir sandalımız baharda beraber balığa çıkacağımız.
ardından söyleyecek milyonlarca kelime ama hiç bir şey diyememek.herkes için o kadar sıradan bir kelimeyken baba bazıları için yazarken ellerin titremesi.söylemek ise kaçış.

geceleri biraz daha soğuk şimdi.ne masallar anlatıldı bize o güzel güneşli günlere dair ama bugün bütün gün gece.


(bkz: bana bir masal anlat baba)



(bkz: rest in peace)
darth sidious
beni kor kuyularda merdivensiz biraktin
denizler ortasinda bak yelkensiz biraktin
oylesine yiktin ki butun inanclarimi
beni bensiz biraktin, beni sensiz biraktin
laughter
kimileri için büyük anlamlar ifade eden, büyük, süslü, güzel cümlelerin birinci dereceden muhattabı; kimilerine göreyse anlamsızlık, ifadesizlik, tahammülsüzlük, boşluk, yokluk, kin ve nefret.

kimilerinin hayatlarında olmazsa olmazı; kimilerininse hayatta hiç olmayanı(ölmüş olmasından bahsetmiyorum).

kimilerinin en büyük idolü, örnek aldığı, ’onun gibi olucam’ dediği, kimilerinse ona benzememek içi büyük yeminler ettiği.

kimilerinin tutunacağı büyük ve kudretli bir dal; kimilerinse tek başına çabalama sebebi.

kimilerinin aklına geldiğinde minnet duyarak gözyaşı döktüğü; kimilerinin hatırına geldiğinde sinirden ve yedirememekten gözyaşı döktüğü ve hatta kimseler görmesin diye gecelerce yorganın altında ağladığı.

kimilerinin attığı her adımda arkasında hissedeceği güven; kimilerinse hiç yaşayamadığı bu hissin yokluğunun sebebi.

kimilerinin ilk aşkı; kimilerinin son aşkı bile olamayacak olan.

kimilerinin ilk veya tek kahramanı; kimlerinse son kahramanı bile olamayacak olan.

kimilerinin yüzünü gördüğünde mutlu olduğu, sarılınca tüm sıcaklığını hissettiği; kimilerinse yüzünü bile görmediği, resmini ,cismini bilmediği.

kısacası;

kimilerinin herşeyi; kimilerinse hiçbirşeyi...
crimson
4 yaş: babam her şeyi biliyor.

5 yaş: babam çok şeyi biliyor.

6 yaş: benim babam senin babandan daha çok şey biliyor.

10 yaş: babam her şeyi bilmiyor.

12 yaş: aslında babam bu konuda hiç bir şey bilmiyor.

15 yaş: babama kulak asma, o artık çağ dışı.

18 yaş: babam mı? öff o hiç bir işe yaramaz.

25 yaş: babam bu konuda az da olsa bir şeyler biliyor.

30 yaş: bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur, o kadar deneyimli ki...

35 yaş: babama sormadan hiç bir şey yapmam.

45 yaş: acaba babam bu konunun üstesinden nasıl gelirdi...

50 yaş: babamın yanımda olması ve bana akıl vermesi için neler vermezdim...

(bkz: 6. sınıf edebiyat kitabı)
fikriminincegulu
varken degeri iyi anlasilamayan diger seyler gibi uzak bir yerde olmasi veya ulasilamayacak bir yerde olmasi insan ruhunu büyük acilara sarmasiyla beraber gerekliginin ve özleminin her an arttigina sahit ettirilen hayatin güzel yanlarindan birisi...ayrica hayatta en zor seylerden bir tanesi de sevdiklerimize tüm varligimizi ortaya koymamiza ragmen ulasamayacagimizi bildigimiz halde kapinin her calisinda ’’o’’ geldi diyerek cocuklugun vermis oldugu simariklikla ona kosar adimlarla kollarini acarak sarilmak, elindeki posetleri alip yanaga sefkatli bir öpücük kondurulmasini beklemek, ve o baba kokusunu taa iclere kadar hissetmektir. ya da kapiyi her calisinda babasini tanima firsati olamamis insanlarin bu özlemler icerisinde olmasi..

maddi durumunuz olmadigi zaman bile ayagindaki ayakkabi delik desik olmasina ragmen evladinin rahat etmesi icin cebinde bütün parasina bir ayakkabi alip evladini sevindirebilme yürekliligini ve herseye ragmen karsilik beklemeden sevgilerini evladina arz eden can verilebilecek birkac seyden birisi..

inandiginiz sey ne ise; tanrı, allah..onun yardimlariyla veya inanmiyorsaniz gönlünüze göre babalarinizdan ayrilma nasip edilmesin hic kimseye..
varsildakiyokluk
dokuz yıldır söylemek için can attığım ama söyleyemediğim,acıtan kelime.

bu gece ağlarken mezarınıza
tatlı bir ümitle bakmaya geldim
aziz ruhunuzun derinliğine
bir gözyaşı olup akmaya geldim

kalanlar memnundur bu işinizden
ölüme gülerek gidişinizden
ben işte o sönmez ateşinizden
çalıp da kalbimi yakmaya geldim

gücünüz getirdi bize bu günü
sözlere sığmayan bu güzel ünü
ben de sizin gibi bir aşk gülünü
gencecik göğsüme takmaya geldim
adrenokortikotropik
çocukken işten gelse de oynasa benle,sevse,öpse,koklasa diye,zamanı gelip de sözümona kendi ayaklarının üstünde durmak bahanesiyle evden ayrıldığında görsem de bi sarılsam,bi iki cümle duysam hayata dair ve belki de hatalarıma dair,yine de desteğini hiç bi zaman esirgemeyeceğini hissetsem,sen benim kızımsın ve sevabınla günahınla seviyorum,senden vazgeçmem bakışını ve sarılışını hissetsem denilendir.sen kendini görmüş geçirmiş ve artık hayatı çözmüş sanarken,seni hala el kadar gören ve nedense bu tutumu hiç rahatsızlık vermeyendir.el kadar kızından ayrı düşeceği zaman,ben kendimden biliyorum,biz erkekler benciliz,seni üzmelerine izin verme diyecek kadar da dürüst ve kocaman yürekli olandır.ilk aşktır,aşkların en büyüğü ve en el değmemişidir,hiç bi şeyin de kirletemeyeceğidir.
pinkcat
en büyük güvence,dayanak,hayat sigortası.yitirilmişlerin tesellisi.olmayanların avuntusu,terk edilenlerin hüznü,varlık,benlik,ruh,zeka,kalp,beyin...en güzel aşk...
rothkan
hayatta nefret ettigim bir kisi daha olamaz diyebilecegim tek varliktir.ama yinede icimde bir nebzede olsa sevgi barindirdigim ve bazen hayallarimde keske herkes gibi benimle de bir moruk ugrassa dedigim yuce kisilik.keske olmasaydi dediginiz yonleri olsa da baba iste... hicbir sey yerini tutamiyor.anneden cok ote bir varliktir.tek soleyebilecegim budur.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol