asker uğurlamak

made in heaven
bir cok insan acisindan bin bir farkli duygularla gecen ugurlama torenidir.anne,baba gozyaslari icinde olur genelde,akrabalar hem moral hem akil verir,arkadaslar hafiften dalga gecerek biraz moral vermeye calisir,askere giden gulsem mi aglasam mi tadindadir.eger otobusle gidiyorsaniz askerlik yapacaginiz yere,yol boyunca bindiginiz arac arkadaslariniz tarafindan en az iki uc kere durdurulur,yolcular belki sinirlenir ama onlar icin de eglenceli bir durumdur.otobusun soforu vatani goreve gittiginiz icin hos gorulu davranir sesini cikartmaz.son olarak eger varsa sevgiliniz kalir aklinizda belki anne babanizdan daha cok.onun halini ise ne siz sorun ne ben soyliyeyim.
belkibirgunbiryerde
eger ugurladiginiz erkek kardesinizse hem gururlu,hem de cok uzgun oldugunuz;hele bu ugurlanan zât,1.90 boyunda ise havaya da atilamadigi icin ustune bir de hevesinizin kursaginizda kaldigi gogsunuzu kabartan toren...
devedikeni
ülkemizde genellikle iki birbirinden farklı uygulamanın gözlemlendiği olgudur. sade ve sessizce gitmek isteyen asker, evden bavulunu alır ve çıkar gider, uğurlama sadece evin kapısında annenin gözyaşları ve ’oğlum ne olur biz de gelelim bari gara kadar’ sözleri ile son bulur, bazıları bu gözyaşlarına dayanamaz ve uğurlama otobüs camından sallanan bir elin parmaklarından uçar gider. sessizliğin karakteri ile örtüşmediği insanların ise tercih ettiği yol ise daha farklıdır. öncelikle askerin evinin önünde tüm ahali, eş, dost, akraba toplanır ve konvoy halinde kornalar selektorler tamamen açık olmak suretiyle, hatta pencereden sarkan bir davul ve davulu çalan bir insan da mevcut olarak, gara varılır. bir çok grup gibi bir bölgeye yerleşilir otobüse yakın olan. çiğ köftenin tavana yapıştırılması ile tıptatıp benzer bir uygulama ile asker evladı havalara atılır arkadaşları tarafından, otobüs kalkmaya yakın tüm herkes ile sıralı bir şekilde kucaklaşma öpüşme faslı başlar ki yaklaşık yarım saat önceden buna girişilmelidir. asker evladı otobüse bindikten sonra, ki onun gibi bir çok asker vardır otobüste, dışarıdaki kalabalık otobüsün yolunu keser, şoför zaten olayın bilincindedir ve beklemeye başlar, tüm kalabalık bir ağızdan istiklal marşını söyler. eğer otobüste olan sizseniz, o istiklal marşı hayatınızda duyabileceğiniz en müthiş marştır...
hobaa
bir gün bir otostop çektim hayatım değişti.ben yalnızca çok sarhoştum ve biran önce sevgilime gitmeyi planlıyordum.büfeye tranvay bileti sordum yoktu,zaten son tranvayı da o esnada kaçırdım.derken sevgili büfeci amca tanıdıklarının arabasını gösterdi.onlarla yola çıktık bir güzel.meğer arkada bir yığın konvoy terminale doğru asker uğurlamaya gidiyormuşuz.elimde bira kutusu,sevgilimi özlüyorum,acep evde mi bilmem.ve terminalde kendimi kalabalığın arasında tanımadığım bir askeri uğurlarken buldum.annesi bana haşhaşlı börek verdi,işin tuhafı beni otostop çektiğim çocuğun kız arkadaşı sandılar.neyse sonunda geç de olsa sevdiceğime kavuştum.elimde haşhaşlı böreklerle "pek heyecanlı bir yolculuktu" diyiverdim.barıştık.
archangel
gördüğümde gözlerimi yaşartan başlık.zira benim de hayallerim vardı aralık’ta askere gidecek sevdiceği uğurlamak gibi ama dün gece birer birer söndürdüm hepsini.gidip 2.şahıs olarak ona sarılıp,öpüp koklayarak uğurlamak varken;3.şahıs olarak sessiz,kuytu bir köşeden çiçeği burnunda nişanlısının onu öpüp koklayarak uğurlamasını seyretmek de varmış demek ki.ben böyle hayatın... demek geliyor içimden ama neyi değiştirir ki şu saatten sonra...
goetica
her daim varlığının yanınızda olmasına alı$tığınız bireyi aylarca görmemek üzere uzaklara yollamaktır.gözünüzün içine baktığında ağlamamak için kendinizi tuttuğunuz arkasını döndüğünde ise kendinizi tutamadığınız zamanlardır..

ne yer ne içer ü$ür mü uyur mu diye kara kara dü$ündüğünüz,dü$ünmekten ba$ka da elinizden bir $ey gelmeyen "ben yalnız ba$ıma ne yapacağım" yerine "o ne yapar oralarda" diye dü$ündüğünüz "erkek adam o bir $ey olmaz" sözlerine emme basma tulumba gibi sadece kafa sallayabildiğiniz koskoca adamı çocuk gibi gördüğünüz dakikalardır..

televizyonda asker haberlerini "allah korusun" cümleleri ile izlediğiniz,askere uğurladığınız insanı aslında ne kadar çok sevdiğinizi anladığınız anlardır..
veron4
herkesle helalleşip otobüse yürürken sakın arkanıza dönüp bakmayın.baksanız da gözgöze gelmeyin.bırakın boğazınız düğümlü kalsın.kendinizi tutamazsınız sonra...
independence
kimi zamanlarda da faciaya sebep oluyor bu co$kulu kutlamada.

bugun istanbul’da asker ugurlama co$kusu arasinda 3 ki$i hayatini kaybetmi$.ne sebeple oldugunu henuz ogrenemedim ama.
mademoiselle carole
dun gece televizyonda gordugum ve asla unutamayacagim sahnelere de sahiptirler bu eylemler.
*
pencereleri birakmislar, egzost borusunun uzerinde gidiyorlar!
sadece askeri degil, kendilerini de ugurluyorlar.
elma sekeriiii
zor zenaattir. o’nu geçirmeye gidersiniz hep birlikte arabalara dolu$up. caddelerde bayraklar dalgalandırırsınız; kornalar susmaz. her $ey güzel eglencelidir. ta ki birligin önüne gelene dek.

anne babalar, arkada$lar, e$ler sevgililer hepsi yıgılmı$tır kapılara. çogu içeri alınır, çayı 25 kuru$a alırlar son kez ogullarıyla görü$ürken.
en kötüsü de çavu$un "aileleriyle görü$en askerleri içeri alıyoruz artık!" demesidir.
bakar yüzünüze aglamaz, ama gözleri kızarır. sarılır sıkıca; sanki zorla birileri koparıyormu$ sizden onu gibi, hiç görmeyecekmi$ gibi. siz aglarsınız o dinler sadece.
arka fonda:
"i$te gidiyorum, bir $ey demeden; arkamı dönüp $ikayet etmeden..." içinizden söversiniz $arkıya, ulan nerden çıktı bu diye.


sonra bakar, gözlerini devirir kı$laya girer. sizin aglayı$larınıza; arkanızdan geçekte olan; daha yeni çar$ıdan gelmi$ olan askerin "geçerrr geçeeeer!" demesi ayrı bir dumurluk katar.

ulan istediginiz gibi de aglayamaz çıkarsınız kı$ladan.
pinhan
yakin zamanda bir arkadasimin gidisiyle sahit oldugum bir durumdur. dahasi, hemen her gun eve donerken sokaklarda karsilasmaktayim. merak ediyorum, insanlar oldurmek ve olmek uzerine kurulu bu sistemin bir parcasi olmak icin neden bu kadar caba gosterir. anne-babalar neden gurur duyar, arkadaslar nasil nese ile ugurlar. anlamasi zor.
independence
kurban bayramlarinda son senelerde kurbanlar artik belediyenin tespit ettigi yerlerde kesilmek zorunda, aksi taktirde cezasi var. esasen asker ugurlamalar icin de belediyeler her ilde ve her ilcede yerler belirlemeli, "bak buradan ote kutlama yapamazsin" denilmeli. adice gibi geliyor ilk etapta bu du$unce biliyorum ama boyle bir uygulama sonucunda hem askerler kalabalik gruplar tarafindan ugurlanabilir, hem de bu ugurlama esnasinda kimseye rahatsizlik verilmez. hayir benim icin sorun degil, o saatlerde zaten uyuyan bir insan degilim ama ya$lilar hastalar falan da gozonune alinmali.

verirsin gepgeni$ bir alan insanlara, alin dersin burda hoplayin ziplayin halaylar cekin kornalara basin ama sonra da sessiz sedasiz evinize donun dersin, herkes mutlu olur.
pipisik
bilecik’ten:

askerlik çağı gelen gençler, silah altına alınmadan 10-15 gün önce çağrı pusulası tebliğ edildikten sonra toplanmaya başlar. her akşam gençlerden birinin veya bir gencin akrabasının evinde toplanarak toplu halde yemek yerler. askere gidecekleri sabahın akşamı her genç yemeğini kendi evinde yer ve kendi evinde yatar. hane büyüğü o gence nasihat eder. sabah erkenden meydanda toplanan gençler akrabalarıyla vedalaşırken ceplerine harçlık olarak para konur. gençlerin samimi arkadaşları onların cebine çocuk emziği gibi şeyler koyarlar. bazı köylerde meydandan otobüse kadar asker götürülürken tekbir getirilir. yine bazı köylerde uğurlama törenini davul zurna eşliğinde yapıldığı ve ‘ hey garip yol göründü’ türküsünün çalınıp söylendiği olur. askere giden genç vedalaştıktan sonra geriye dönüp bakmaz, araba yada trene bindiğinde ne olursa olsun inmez. adımını geri atmaz. bu yiğitliğe yakışmayan bir davranış olarak kabul edilir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol