dağdan mı geldiniz diyarbakır dan mı

gozlerihalacocuk
türkiye’nin yetiştirdiği nadide sanatçılardan, dünyanın yetiştirdiği ender düşünürlerden biri olan demet akalın ın konserinde o güzelim şarkılarına eşlik etmeyenlere sarfettiği söz. moron moron bakmışlar hanım kızımız şarkı söylerken lan salak senin o şarkılarına dayanıp orada durmaları mucize kesin bu salağa kendinden daha salak biri senin şarkıların güzel felan demiştir. hay aklına ... neyse lan küfür etmeyeceğim. öptüm bye.
valequentill
’’konser öncesi diyarbakırlı arkadaşlarımla yediğim yemekte olan bir espriyi sahneye taşıyarak büyük bir gaf yaptım... geceleri uyuyamıyorum , yüzümde sivilceler çıktı. diyarbakıra okul yaptıracağım kendimi affettirmek için. çok özür diliyorum.’’ diye bir açıklama yapılmış demet akalın boş kişisi tarafından.
mitili
demet akalın’ın bizlere, bir şeylerden bahsedebilmek için önce düşünebilme yetisinin olması gerektiğini hatırlattığı lafıdır. görüldüğü üzere kendisi iğrenç sesiyle iğrenç şarkılar söylemekten başka bir şeye yaramayıp, hiçbir şey yapmadan paranın dibine vuran garip bir insandır. arada bir frikik falan vermesi hoşuma gitmiyor değil hani ama neyse işte.
madeline
(bkz: lan ayı dağdan mı geldin)
(bkz: ulan allahın diyarbakırlısı işte noolucak)
gibi cümleler halk arasında kullanılırken herhangi bir sorun teşkil etmemekte ancak herhangibiri sahnede bu durumu belirttiğinde ortalık birbirine girmekte.
yüzeysel olarak bu cümleyi kullanmış kişiye mi tepki duymak lazım yoksa diyarbakır ya da diğer doğu illerimize yatırım yapmayan ve halk arasında böyle bir cümlenin çıkmış olmasına olanak sağlayan devlete mi tepki duymak lazım ben anlayamadım.
miafori
öküzlükte sınır tanımayan yurdum mankenlerinin sırf reklam için yaptığı sözde dil sürçmesi. insan bu kadarcık beyinle bukadar uzun cümleyi dil sürçmesi diye geçiştirmeye çalışırmı, birde çobanla oyum eşit olamaz diyenler vardı bi ara, şimdi bu tarz reklam moda herhal. sözlerime kendime ait olan bir şiirle nokta koymak istiyorum;

dağdan geldim yorgunum
kıçan başan vurgunum
fazla dilini sürçtürme
sözlerine, közlerine dargınım...
yorulmaz savasci
söyleyen kişiden dolayı özellikle eleştirildiğini sandığım söz kümesi.yoksa insanlarda oluşan diyarbakır ve doğu önyargısının bir hayli tutarlı gerekçeleri vardır.yerli kürtlerin olmadığı büyük batı şehirlerimizde asıl yerliler hep göçten sikayet ederler.göçlerle birlikte şehirlerinde suç patlaması yaşandığını belirtirler.şehirli hayatı yaşayan bu vatandaşlar;gece belli bir saatten sonra dışarı çıkamamaktan tut da,hırsızlık kapkaç olaylarına,mafyacılık oyunlarından tut da her türlü uyuşturucu madde satıcılığına,kaçak akaryakıtçılıktan sıcak paranın döndüğü diğer suç unsuru barındıran fiillerinden şikayet ederler...bu fiilleri de kimlerin yaptığı az çok ortadadır.resmi rakamlara göre de doğudan göç alan yerlerde göçlerle birlikte suçların da fazlasıyla arttığı açıklanmaktadır zaten.ilkelin de ilkeli bir yaşamdan kopup gelen bu insan güruhu büyük şehir merkezlerine gelince de dolayısıyla uyum sorunları yaşamaktadırlar.kendileri medeniyeti benimsemedikleri gibi,diğer insanları da pasif bir şekilde kendileri gibi yapmaya uğraşmaktadırlar...bu sosyal çatışma ortamı da topluluklar arasındaki ilişkilerde sorunlar yaratmaktadır elbette.şehirli türk insanları da bu çarpıklığı kendince yorumlamaktadırlar.keko,kro,cello gibi söylemler dağdan şehre inen insan güruhlarını tanımlarken kullanılmaktadır.şimdi bazıları şöyle diyebilir:"onlar da memleketlerinden isteyerek gelmedi.devlet yatırım yapmıyor.kimse bakmıyor onlara.göçün sorunlarından çok göçün nedenlerine bakmak lazım.bu ülkenin vatandaşları değiller mi?istedikleri yere göçerler...bik bik bik.."..e tamam da kardeşim,kaç üniversite bitirmiş,para içinde yüzenlerini de görüyoruz biz bunların...peki ne değişiyor?ben bir türk olarak çalışayım,vergimi vereyim...verdiğim katma değerden başkaları yararlansın...elektrik parası vermesin,su parası vermesin,çocuk başına para alsın devletten,her türlü suçu işlesin,terör yapsın,...bu sözleri söylemek bölücülük değildir.aynı şekilde doğu illerine o kadar göç olsa neler olmazdı?diyarbakır’a gelirsek,öncelikle türklüğün sindiği bir memleket.tarihi yapıların çok çok büyük bir çoğunluğu anadolu’da türklerin hakimiyetinden sonra yapılmış.bundan dolayı kürtlerle özdeşleştirilemez.ama ne yazık ki,kürtçü odakların kendilerine hayali başkent olarak benimsedikleri bir kent.terörün,geri kalmışlığın başkenti olarak biliyor normal vatandaşlar.doğu söz konusu olunca adı en çok geçen kent çünkü.bundan dolayı da özellikle diyarbakır konusunda bazı önyargılar var.yukarıdaki tüm sorunların zihinleri doldurduğu bir durumda, sorunun çıkış noktası,başkenti olarak görülen bir şehrin böyle yüzeyselce de olsa şahıslar tarafından kullanılması gayet normal birşeydir.
septik
aysun kayacı gibi gündeme gelmek istediği o kadar belli ki. bence gaf değil, resmen zarf. bu yüzsüzler için değerlerin ne önemi var ki?
valequentill
demet akalının gölcük doğumlu olduğunu göz önünde bulundurursak onun yaptığının aynısını kendisine bir istanbul asilzadesinin ’ne bu hal? dağdan mı geldiniz? ’ diyerek yapması durumunda yüzünün alacağı şekil merak konusu olmuş bazı kesimlerde . bir diğer yandan ise benim oyum çiftçiyle eşit mi sayılacak diyen aysun kayacıya, müjde arın senin oyun bir profesör ile eşit sayılıyor ama buna birşey demiyorsun demesi gibi durum 1-1 yapılıp beraberlik sağlanabilir.
hllrsn
canlı performansı rezalet olan seyircisiyle diyalog içine bu tarz söylediği şeylerden dolayı girmemesi gereken çok çirkin şarkıcının kendini şirinimsi bişey sanarak insanların onu hoş göreceğini düşündüğünden söylediği abuk şeylerden birisi.
elma sekeriiii
diyarbakırdan mı dagdan mı geldiniz lafının ardından, kadın bir de orda onu izleyen ki$ilere (yani bodrumlulara) moron moron bakıyorsunuz yalan mı diye ekledi.
yahu 2 gaf birden yapmı$ bu $ımarık kız çocugu,evet!

bir basın acıklaması yapıyor, yüzünü gözünü bir görün allah a$kına, makyaj bir mucize yaratmakta! gece görsem yemin ederim "fredi’nin kabusu"nu ya$arım. oguz kayhan çok yakı$ıklı, bunu nerden bulmu$ yazık çocuga yeminle...

"...hatırlatırım müsadenle
fazla degil 2 gun önce
gaflar kraliçesi sen dee
makyajla güzelle$meen bi mucizeee!..."

tzevryl
türkiyenin son yıllarda yetiştirdiği büyük(!) sanatçılardan olan demet akalın tarafından densizce sarf edilen söz.
elma sekeriiii
demet akalın’ın 2 sayfa istiklal mar$ını yazma ve 3 sayfa yorumlama cezası sona ermi$tir.
o 5 sayfalık yazıdan bazı kesitler:

‘düşman karşısında bir ocak kalsa dahi hiçbir kuvvet vatanını ve bayrağını korumaktan alıkoyamaz bizleri’

*türk milletinin evlatları vatanlarını, yaşadığı toprakları kanından canından daha fazla seven insanlardır. biz türkler için vatan bayrak atalarımızdan almış olduğumuz kutsal emanetlerdir. düşman karşısında bir ocak kalsa dahi hiçbir kuvvet vatanını ve bayrağını korumaktan alıkoyamaz bizleri.

*damarlarımızda dolaşan kan hun imparatorluğundan selçuklulara, osmanlılara son olarak da cumhuriyetimizi kuran bütün dünya milletlerine ön ayak olmuş, kurtuluş savaşımızla bize özgürlüğü kazandıran yüce atatürk ve silah arkadaşlarından gelen kandır.

*bizim geçmişimizde ne soykırım nede başka uluslara, milletlere insanlık suçu işlememiş bir tarih vardır. bulunduğumuz coğrafyada hiçbir zaman savaşlar eksik olmamış, kavimler arası çatışmalar bazen aylarca sürmüştür.

* atalarımız için söylenebilecek en kısa tarif hiçbir zaman hiçbir koşulda bayrağını yere düşürmeyen, vatanını işgal ettirmeyen bu uğurda gözünü kırpmadan canını verebilecek insanlardır denilir.

*ben ve mensup olduğum türk milleti atalarımdan aldığım asil kan ve aynı düşünce ile vatanımızı hiçbir zaman sadece bir toprak parçası olarak göremeyiz.

*benim gitmediğim ülke yok diyebilirim. ama herşeyinde vatanıma döndüğümde göklerde ilebelet dalgalanacak bayrağımı farkettiğimde hissettiğim tek şey bu ülkede doğmak ve bu ülkede büyümek bana yüce allah’ın verdiği en büyük nimettir.

*edirne’den kars’a, sinop’tan anamur’a kadar kutsal vatanımızın her karış toprağı için binlerce şehit verilmiştir.

*bu vatan toprağımız yüzyıllardan beri tüm dünyanın gözü üstünde olan son derece kritik ve jeopolitik bir durumdadır.

*benim maddi ve manevi tüm varlığım bu ülkede bulunduğum ve yaşadığım için yapılanabilmiştir.

*bir ramazan ayında istanbul’a yolunuz düşerse ayyıldızlı bayrağımızın özgürce dalgalandığı, semalardan yükselen ezan sesinin altında oruç açmanın mutluluğunu tatmanızı isterim .gerçekten özgürlük denen kavramının içi dolu sözlük tarifi ancak böyle bir şekilde yapılabilir. inancım odur ki binlerce şehit görmüş vatanımızın toprakları üzerinde ay yıldızlı bayrağımız ilelebet dalgalanacaktır

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol