dağdan mı geldiniz diyarbakır dan mı

yorulmaz savasci
söyleyen kişiden dolayı özellikle eleştirildiğini sandığım söz kümesi.yoksa insanlarda oluşan diyarbakır ve doğu önyargısının bir hayli tutarlı gerekçeleri vardır.yerli kürtlerin olmadığı büyük batı şehirlerimizde asıl yerliler hep göçten sikayet ederler.göçlerle birlikte şehirlerinde suç patlaması yaşandığını belirtirler.şehirli hayatı yaşayan bu vatandaşlar;gece belli bir saatten sonra dışarı çıkamamaktan tut da,hırsızlık kapkaç olaylarına,mafyacılık oyunlarından tut da her türlü uyuşturucu madde satıcılığına,kaçak akaryakıtçılıktan sıcak paranın döndüğü diğer suç unsuru barındıran fiillerinden şikayet ederler...bu fiilleri de kimlerin yaptığı az çok ortadadır.resmi rakamlara göre de doğudan göç alan yerlerde göçlerle birlikte suçların da fazlasıyla arttığı açıklanmaktadır zaten.ilkelin de ilkeli bir yaşamdan kopup gelen bu insan güruhu büyük şehir merkezlerine gelince de dolayısıyla uyum sorunları yaşamaktadırlar.kendileri medeniyeti benimsemedikleri gibi,diğer insanları da pasif bir şekilde kendileri gibi yapmaya uğraşmaktadırlar...bu sosyal çatışma ortamı da topluluklar arasındaki ilişkilerde sorunlar yaratmaktadır elbette.şehirli türk insanları da bu çarpıklığı kendince yorumlamaktadırlar.keko,kro,cello gibi söylemler dağdan şehre inen insan güruhlarını tanımlarken kullanılmaktadır.şimdi bazıları şöyle diyebilir:"onlar da memleketlerinden isteyerek gelmedi.devlet yatırım yapmıyor.kimse bakmıyor onlara.göçün sorunlarından çok göçün nedenlerine bakmak lazım.bu ülkenin vatandaşları değiller mi?istedikleri yere göçerler...bik bik bik.."..e tamam da kardeşim,kaç üniversite bitirmiş,para içinde yüzenlerini de görüyoruz biz bunların...peki ne değişiyor?ben bir türk olarak çalışayım,vergimi vereyim...verdiğim katma değerden başkaları yararlansın...elektrik parası vermesin,su parası vermesin,çocuk başına para alsın devletten,her türlü suçu işlesin,terör yapsın,...bu sözleri söylemek bölücülük değildir.aynı şekilde doğu illerine o kadar göç olsa neler olmazdı?diyarbakır’a gelirsek,öncelikle türklüğün sindiği bir memleket.tarihi yapıların çok çok büyük bir çoğunluğu anadolu’da türklerin hakimiyetinden sonra yapılmış.bundan dolayı kürtlerle özdeşleştirilemez.ama ne yazık ki,kürtçü odakların kendilerine hayali başkent olarak benimsedikleri bir kent.terörün,geri kalmışlığın başkenti olarak biliyor normal vatandaşlar.doğu söz konusu olunca adı en çok geçen kent çünkü.bundan dolayı da özellikle diyarbakır konusunda bazı önyargılar var.yukarıdaki tüm sorunların zihinleri doldurduğu bir durumda, sorunun çıkış noktası,başkenti olarak görülen bir şehrin böyle yüzeyselce de olsa şahıslar tarafından kullanılması gayet normal birşeydir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol