insan vücudunun çok büyük bir bölümünü oluşturan hede aslında aşktır, su değil. öyle ki aşk olmadan oksijenli solunum yapabilmek imkansız hale gelir, aşık olmayanların yaptığı şey nefes almak değildir, sadece havayı tüketmektir. dolaşım sistemini oluşturan vücut damarlarında oksijeni taşıma kapasitesini arttıran pigmentler yaygın inanışın aksine hemoglobin değil, pembe renkli aşk pigmentleridir.
beyinde ve omurilikte bulunan beyaz renkli "ak madde" , aşık vücutlarda yerini pembe renkli "aşk madde" ye bırakmıştır. aşık insanların damarlarında gezinen kan kırmızı renkli değil, gayet çingene pembesi tonlarındadır.
vücuttaki oynar eklemlerin hemen etrafında bulunan uzun kemiklerin içinde bulunan kırmızı kemik iliği pembedir aslında.
aşık bünyelerin davranış şekillerini inceleyen bilim dalına henüz bir ad verilmemiştir, zaten yoktur da öyle bir bilim. olsa olsa belki güzin ablanın bölüm başkanlığını yapacağı bir köşe olurdu.aslında klinik bulgular göstermektedir ki, teşhis konulmamış davranış bozuklukları, mantıksız tepkisizlikler, aptal aptal uzaklara dalıp gitmeler şeklinde semptomlara rastlanan hastaların birçoğu aslında psikolojik deli değil aşıktır.
aşk uzerine biyolojik yaklaşımlar
(bkz: feromon)
en mantıklı yaklaşımlardır, bilmem hâlâ aksine inanan var mıdır.
aşk bir hormonal çekimdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?