(bkz: agustos cikmazi)
attila ilhan
"buyuk olulere matem gerekmez, fikirlerine baglilik gerekir".en buyuklerden biriydi.mekani cennet olsun.
vefat ettikten sonra bir sey dikkatimi cekmisti. herkes edebi yonunden bahsetti bu buyuk adamin. hayir, hayir edebiyat yonu zayif oldugundan demiyorum bunu. kafama takilan bu adam vefat ettikten sonra, siyasi kimliginden niye kimse bahsetmedi, ne oldu onun o siyasi kimligine? isinize gelmedi degil mi?.. sizler gibi dar kafali solcu olmadigi icin yazamadiniz onu degil mi?..
(sizden kasit medyadir.)
(sizden kasit medyadir.)
kel olur sirma sacli olur, kor olur bade gozlu olur.
dunyanin fani oldugunu hatirlatan, turk edebiyatinin yetistirdigi ama dehasi edebiyatla sinirli olmayan bir buyuk sahsiyetin kaybidir attila ilhanin olumu. simdi dunya daha bir issiz, siirler daha bir bos ve hayat daha bir anlamsiz. tanrinin onu hakettigi yere gondermesini umit etmekten baska bir sey dusunemiyorum su an. basim, basimiz, dunyanin ve turkiyenin basi sagolsun.
ups adli yazarin atilla ilhan konusunda yaptigi uyari sonucunda bir sozlukte iki ayri yazilisla tasvir edilmis olan unlu sair.
"romantik miyim yoksa uslanmaz bir militan miyim" kararsizliginin getirdigi titrek ses tonu ve agdali yazim uslubuyla bilinen sair kisi.
(bkz: ben sana mecburum)
"yürüyün çocuklarsiz bizi göremezsiniz
büyük yumruklar gibi sıkılı içinizde gizli bir yerinizdeyiz." demiş büyük ve ölümsüz insan.
büyük yumruklar gibi sıkılı içinizde gizli bir yerinizdeyiz." demiş büyük ve ölümsüz insan.
bana gore turkiye’nin gelmis gecmis en buyuk aydinlarindan biri ve hatta en iyisi. bir aydinda olmasi gereken bilgi, birikim, deneyim, fikirlerini tarihsel degeri olan belgelere dayanarak anlatmak, gozlemcilik gibi daha benim aklima gelmeyen cok sayida vasfi bunyesinde barindirabilmis bir dusunurdur attila ilhan. onu yakindan takip edenlerden biri olarak onun hakkinda yaptigim ufak capli bir arastirmayi bu sozlukte paylasmak istiyorum.
bilindigi gibi attila ilhan ucsuz bucaksiz bir deryadir. onun ne kadar iyi bir vatansever oldugunu, ne kadar iyi bir ataturkcu oldugunu ve ne kadar iyi bir edebiyatci oldugunu burada bir kez daha tekrarlamaya gerek yok sanirim. ayni zamanda cok usta bir sairdir kendisi. konu siir oldugu zaman attila ilhan’in siir konusundaki yaklasimlarini genel bir cercevede degerlendirmek gerekliligi vardir.
turk siiri ozellikle 2. dunya savasindan sonra yeni akimlarin etkisine girmistir. 1940’li yillardan itibaren turk siirinde "garip akimi" adini verdigimiz bir akim baslamistir. bu siir anlayisinin basini ceken uc adet sair vardir: orhan veli kanik, melih cevdet anday ve oktay rifat. bu uc sair turk siirinde "garip" siiri anlayisini baslatarak turk siirine yeni bir soluk getirmislerdir. ozellikle orhan veli’nin bizzat yazdigi siirler bu yeni akimin turk siirinde yer bulmasini saglamistir. "garip" siirinin ozelligi siirlerin genellikle belli bir kafiyeden, kaliptan uzak, insanlarin sokakta konustugu dile cok yakin, yani gunluk hayatta kullanilan dilin siir icinde yer bulmasi olayidir. iste attila ilhan bu "garip" akimina surekli olarak karsi cikmistir. iste benim attila ilhan ile paylastigim ortak noktalarin basinda onun "garip" siirine karsi olmasi gelmektedir. evvelâ bu konu ile ilgili kendi dusuncemi belirtmek istiyorum. ben lisedeyken turk dili ve edebiyati derslerinde bizlere cok sayida orhan veli siirleri okuttular. fakat ben orhan veli’nin bir kac adet siiri haric, hemen hemen butun siirlerinden etkilenmedin, o siirlerinde kendimden bir seyler bulamadim. cunku bu siirlerinde bana verdigi herhangi bir mesaj yoktu. iste attila ilhan ile kesistigim ortak nokta budur. attila ilhan, garip siirini son derece yuzeysel, halka mesaj vermeyen, halkin yararini gozetmeyen, bati taklidi ve siradan olarak degerlendiriyordu. bu bana gore son derece yerinde ve dosdogru bir tespittir. cunku ben sanatin ve ozellikle edebiyatin ve tabii ki siirin toplum yararini gozetmesi gerektigini, topluma bir seyler vermesi gerektigini, toplumu aydinlatmasi gerektigini dusunuyorum. zaten attila ilhan toplumcu bir aydin oldugu icin onun bu konu hakkindaki goruslerine aynen katilmakta ve desteklemekteyim.
beni siki bir attila ilhan okuyucusu yapan nedenlerden biri de onun savunmus oldugu bu fikridir. siz de goruyorsunuz ki attila ilhan garip siirine karsi cikarken fikirlerini son derece saglam temellere dayandirmistir. bu konu ile ilgili daha ayrintili bilgi icin onun "hangi edebiyat" ismli kitabini alip okumanizi salik veririm.
attila ilhan ucsuz bucaksiz bir deryadir. onu anlatmaya kelimeler asla yetmez ve yetmeyecektir. ruhu sad olsun...
bilindigi gibi attila ilhan ucsuz bucaksiz bir deryadir. onun ne kadar iyi bir vatansever oldugunu, ne kadar iyi bir ataturkcu oldugunu ve ne kadar iyi bir edebiyatci oldugunu burada bir kez daha tekrarlamaya gerek yok sanirim. ayni zamanda cok usta bir sairdir kendisi. konu siir oldugu zaman attila ilhan’in siir konusundaki yaklasimlarini genel bir cercevede degerlendirmek gerekliligi vardir.
turk siiri ozellikle 2. dunya savasindan sonra yeni akimlarin etkisine girmistir. 1940’li yillardan itibaren turk siirinde "garip akimi" adini verdigimiz bir akim baslamistir. bu siir anlayisinin basini ceken uc adet sair vardir: orhan veli kanik, melih cevdet anday ve oktay rifat. bu uc sair turk siirinde "garip" siiri anlayisini baslatarak turk siirine yeni bir soluk getirmislerdir. ozellikle orhan veli’nin bizzat yazdigi siirler bu yeni akimin turk siirinde yer bulmasini saglamistir. "garip" siirinin ozelligi siirlerin genellikle belli bir kafiyeden, kaliptan uzak, insanlarin sokakta konustugu dile cok yakin, yani gunluk hayatta kullanilan dilin siir icinde yer bulmasi olayidir. iste attila ilhan bu "garip" akimina surekli olarak karsi cikmistir. iste benim attila ilhan ile paylastigim ortak noktalarin basinda onun "garip" siirine karsi olmasi gelmektedir. evvelâ bu konu ile ilgili kendi dusuncemi belirtmek istiyorum. ben lisedeyken turk dili ve edebiyati derslerinde bizlere cok sayida orhan veli siirleri okuttular. fakat ben orhan veli’nin bir kac adet siiri haric, hemen hemen butun siirlerinden etkilenmedin, o siirlerinde kendimden bir seyler bulamadim. cunku bu siirlerinde bana verdigi herhangi bir mesaj yoktu. iste attila ilhan ile kesistigim ortak nokta budur. attila ilhan, garip siirini son derece yuzeysel, halka mesaj vermeyen, halkin yararini gozetmeyen, bati taklidi ve siradan olarak degerlendiriyordu. bu bana gore son derece yerinde ve dosdogru bir tespittir. cunku ben sanatin ve ozellikle edebiyatin ve tabii ki siirin toplum yararini gozetmesi gerektigini, topluma bir seyler vermesi gerektigini, toplumu aydinlatmasi gerektigini dusunuyorum. zaten attila ilhan toplumcu bir aydin oldugu icin onun bu konu hakkindaki goruslerine aynen katilmakta ve desteklemekteyim.
beni siki bir attila ilhan okuyucusu yapan nedenlerden biri de onun savunmus oldugu bu fikridir. siz de goruyorsunuz ki attila ilhan garip siirine karsi cikarken fikirlerini son derece saglam temellere dayandirmistir. bu konu ile ilgili daha ayrintili bilgi icin onun "hangi edebiyat" ismli kitabini alip okumanizi salik veririm.
attila ilhan ucsuz bucaksiz bir deryadir. onu anlatmaya kelimeler asla yetmez ve yetmeyecektir. ruhu sad olsun...
bana ait ne varsa seni korkutuyor
sana ait ne varsa hicbiri benim degil..
sana ait ne varsa hicbiri benim degil..
hem hakkıyla şair olup, hem de türk aydınının olması gereken düzeyin neresi olduğunun canlı şahidiydi.
her şiiri sizi anlatır, okundukça okunan diye klasik bir tabir burada rahatlıkla kullanılır işte.
bol bol okunması gerekir.
her şiiri sizi anlatır, okundukça okunan diye klasik bir tabir burada rahatlıkla kullanılır işte.
bol bol okunması gerekir.
ben sana mecburum yağmur kaçağı
böyle bir sevmek görülmemiştir
tut ki gecedir
korkunun krallığı kurulur
/ ayrılık sevdaya dahil
üçüncü şahısım ölüm ve sana
sisler bulvarında yüzün
ayrılık girdi araya
hicrana düştüm bugün
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün
elde var hüzün
böyle bir sevmek görülmemiştir
tut ki gecedir
korkunun krallığı kurulur
/ ayrılık sevdaya dahil
üçüncü şahısım ölüm ve sana
sisler bulvarında yüzün
ayrılık girdi araya
hicrana düştüm bugün
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün
elde var hüzün
son kale de yikildi artik. gelin abd ve abnin para babalari ve onlarin usaklari, gelin paylasin ulkemi, gelin emperyalist dusuncelerinizi hayata gecirin, sevinin emperyalizmin usaklari, sevinin...
son kale de yikildi artik. raki icin, meze yapin, gobek atin. satin benim memleketimi. bu sahipsiz, kimsesiz, memleketimi satin artik. ona buna peskes cekin...
son kale de yikildi artik. kim anlatacak simdi, mustafa kemali, cumhuriyeti, bagimsizligi? kim biz turk genclerine yol gosterecek? kim uyaracak memleketimi?
son kale de yikildi artik...
allah rahmet eylesin. buyuk bir dusunuru kaybettik. mekani cennet olsun...
son kale de yikildi artik. raki icin, meze yapin, gobek atin. satin benim memleketimi. bu sahipsiz, kimsesiz, memleketimi satin artik. ona buna peskes cekin...
son kale de yikildi artik. kim anlatacak simdi, mustafa kemali, cumhuriyeti, bagimsizligi? kim biz turk genclerine yol gosterecek? kim uyaracak memleketimi?
son kale de yikildi artik...
allah rahmet eylesin. buyuk bir dusunuru kaybettik. mekani cennet olsun...
trt 2nin degisilmezi,cumhuriyet gazetesi yazari ve kullandigi osmanlica karisik dille;her okumaya kalktigimda beni benden alan,sapkasina kurban yazar.
biz sana mecburduk niye gittin be atilla ilhan..
butun kaleler zaptedilmedi isimli hulki cevizoglu kitabinda o kadar guzel yorumlar yapmistir ki her kesimden insan "boyle solcunun elin operim" demistir. ancak kendisi artik turkiyede sag ve sol diye bir ayrim kalmamasi gerektigini, vatanini seven herkesin birlik olarak calismasi gerektigini anlatan sair kimliginden cok toplumcu dusunur ve yazar kimligiyle ilgilendigim vefat etmis olmasina acayip uzuldugum sahsiyet.
cumhuriyetci,ataturkcu,demokrat,romantik...ne hislerle o siirleri yazmis,kime yazmis hep merak etmisimdir...turkiyede ornek alinmasi gereken bir adamdi.trt2 de genclere hayat dersleri verdi kac yil.basardi mi bilmem ama yasayan en buyuk sairimizin olmesi buyuk kayip.
(bkz: ben artık küsüm)
(bkz: sana ne yaptılar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?