sinirlamali bir mimari yapi oyunu. engel manasina da gelmektedir. odalara ozerklik kazandirma hususunda uzerine yoktur.
duvar
her sokak basindaydiniz
her yolun sonunda kimsesiz
evlerin icindeydiniz
kimbilir bir omur, kimbilir
ask nedir bilirdiniz siz
belki her gece severdiniz
bir dusum var benim, ah
soylesem guler gecerdiniz
oyle cok sustunuz ki, sayamadim ben
oyle cok olduler ki, sayamdim ben
uzgunum, bu dus sizindi
uzgunum, ben hic olmedim
ah, kim inanir size
sevdiniz yalan, bildiniz yalan
ah, nereye gitseniz
gittiniz yalan, dondunuz yalan
dus degil, hayal degil bu
bir duvar, durur bakarsiniz
bedava bir merdiven
koysalar iner cikarsiniz
her sokak basindaydiniz
her yolun sonunda kimsesiz
evlerin icindeydiniz
kimbilir bir omur, kimbilir
(bkz: ezginin gunlugu)
her yolun sonunda kimsesiz
evlerin icindeydiniz
kimbilir bir omur, kimbilir
ask nedir bilirdiniz siz
belki her gece severdiniz
bir dusum var benim, ah
soylesem guler gecerdiniz
oyle cok sustunuz ki, sayamadim ben
oyle cok olduler ki, sayamdim ben
uzgunum, bu dus sizindi
uzgunum, ben hic olmedim
ah, kim inanir size
sevdiniz yalan, bildiniz yalan
ah, nereye gitseniz
gittiniz yalan, dondunuz yalan
dus degil, hayal degil bu
bir duvar, durur bakarsiniz
bedava bir merdiven
koysalar iner cikarsiniz
her sokak basindaydiniz
her yolun sonunda kimsesiz
evlerin icindeydiniz
kimbilir bir omur, kimbilir
(bkz: ezginin gunlugu)
attila ilhan siiri.
- bu siir ikinci dunya savasi icinde
kahredilen butun dunya duvarlari
icin yazilmistir.-
ben bir duvarim hic gunes gormedim
sen hic gunes gormemis bir baska duvar
yuzumuz benek benek tahta kurusundan
ve sinemiz bastan basa ak ustunde karalar
- kelepceden kahroldu kahroldu bileklerim
- siyrilip ciktim artik olum korkusundan
- dilim dilim sirtimdaki yaralar
ben demirbasim sigir siniriyle dayak yedim
biz de duvariz dinliyen duyan dusunen duvarlar
bizim kucagimiz terkedilmis bir yatak gibi kirli soguk
ve bizim kucagimizda kasirgali insanlar
yuzundeki deniz parlakligiyla durur hatiramizda
o cocuk yumruklu dev o dev yumruklu cocuk
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
bir cumartesi aksami girdi kapimizdan
gozlerinde kipkizil diken diken ofkesi
adeta birden bire aydinlandi zindan
onu boyle gorunce nasil da korkmustuk
sapindan firlamis bir balta gibi cehresi
ve omuzlarinda delikanli golgesi
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
o sirt ustu yataginda yatardi
simsicak gozleri simdi bile aklimdadir
bir sana bakardi bir bana bakardi
disarda tabiat mevsimin en cingirakli ayindadir
toprak ana butun zincirlerinden cozulmus
sabahlar aksam ustleri manolya gibi parlak
tarlalarin yuzu gulmus
iste her aksam gectigi denize cikan sokak
ah iste annesi annesi sevgilisi
iste biz dinliyen duyan dusunen duvarlar
iste o cocuk yumruklu dev o dev yumruklu cocuk
disarda tabiat mevsimin en cingirakli ayindadir
bizim kucagimiz terkedilmis bir yatak gibi kirli soguk
o bir kac defa kartal gibi gitti kartal gibi dondu
cigliklarini degil kirbac sesini duyduk
biz duvariz neyleyim gozlerimiz aglamayi bilmez
onu bir gece sabaha karsi busbutun goturduler
kendi gitti ismi kaldi yadigâr bagrimizda
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
ya biz idam duvariyiz karsimizda cok insan oldurduler
onlar hep dokuldu biz hep ayakta kaldik
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadik
oyle bakmayin bu yaralar serefli yara degil
getirirler vururlar biz oyle dururuz
yagmurlar gozyasi bulutlar mendil
elimizden ne geldi de yapmadik
ah oyle bakmayin utaniriz kahroluruz
onlar hep dokuldu biz hep ayakta kaldik
bir mayis sabahi toprak rezil gok rezil
yildizlar kufur gibi yuzumuze tukurur gibi
safak sancilariyla iki buklumdu ufuk
ve simsiyah camur gibi bir manga ortasinda
siyaset meydanina geldi dev yumruklu cocuk
bulutlar egilip alninin terini sildiler
ve mermiler birdenbire olumu getirdiler
o dustu biz yine ayakta kaldik
halbuki ne kadar yorgunuz
oyle bakmayin bu yaralar serefli yaralar degil
ah oyle bakmayin utaniriz kahroluruz
- bu siir ikinci dunya savasi icinde
kahredilen butun dunya duvarlari
icin yazilmistir.-
ben bir duvarim hic gunes gormedim
sen hic gunes gormemis bir baska duvar
yuzumuz benek benek tahta kurusundan
ve sinemiz bastan basa ak ustunde karalar
- kelepceden kahroldu kahroldu bileklerim
- siyrilip ciktim artik olum korkusundan
- dilim dilim sirtimdaki yaralar
ben demirbasim sigir siniriyle dayak yedim
biz de duvariz dinliyen duyan dusunen duvarlar
bizim kucagimiz terkedilmis bir yatak gibi kirli soguk
ve bizim kucagimizda kasirgali insanlar
yuzundeki deniz parlakligiyla durur hatiramizda
o cocuk yumruklu dev o dev yumruklu cocuk
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
bir cumartesi aksami girdi kapimizdan
gozlerinde kipkizil diken diken ofkesi
adeta birden bire aydinlandi zindan
onu boyle gorunce nasil da korkmustuk
sapindan firlamis bir balta gibi cehresi
ve omuzlarinda delikanli golgesi
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
o sirt ustu yataginda yatardi
simsicak gozleri simdi bile aklimdadir
bir sana bakardi bir bana bakardi
disarda tabiat mevsimin en cingirakli ayindadir
toprak ana butun zincirlerinden cozulmus
sabahlar aksam ustleri manolya gibi parlak
tarlalarin yuzu gulmus
iste her aksam gectigi denize cikan sokak
ah iste annesi annesi sevgilisi
iste biz dinliyen duyan dusunen duvarlar
iste o cocuk yumruklu dev o dev yumruklu cocuk
disarda tabiat mevsimin en cingirakli ayindadir
bizim kucagimiz terkedilmis bir yatak gibi kirli soguk
o bir kac defa kartal gibi gitti kartal gibi dondu
cigliklarini degil kirbac sesini duyduk
biz duvariz neyleyim gozlerimiz aglamayi bilmez
onu bir gece sabaha karsi busbutun goturduler
kendi gitti ismi kaldi yadigâr bagrimizda
o zaman mayisti yagmurlar basimizda
ya biz idam duvariyiz karsimizda cok insan oldurduler
onlar hep dokuldu biz hep ayakta kaldik
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadik
oyle bakmayin bu yaralar serefli yara degil
getirirler vururlar biz oyle dururuz
yagmurlar gozyasi bulutlar mendil
elimizden ne geldi de yapmadik
ah oyle bakmayin utaniriz kahroluruz
onlar hep dokuldu biz hep ayakta kaldik
bir mayis sabahi toprak rezil gok rezil
yildizlar kufur gibi yuzumuze tukurur gibi
safak sancilariyla iki buklumdu ufuk
ve simsiyah camur gibi bir manga ortasinda
siyaset meydanina geldi dev yumruklu cocuk
bulutlar egilip alninin terini sildiler
ve mermiler birdenbire olumu getirdiler
o dustu biz yine ayakta kaldik
halbuki ne kadar yorgunuz
oyle bakmayin bu yaralar serefli yaralar degil
ah oyle bakmayin utaniriz kahroluruz
(bkz: the wall)
(bkz: duvara karsi)
zeynep casalini tarafindan seslendirildigini birkac kez dinledikten sonra millete sora sora ogrendigim, dinlerken duygusallik seviyemin tavana vurdugu hos bir sarki.
seninle bir daha ayni yolda yurumem
seninle yuruyene yolda tuzaklarin var
bir daha asla dokunmam tenine
senin teninden once duvarlarin var
ben o duvarlara carpa carpa
nasir tuttum
aglaya aglaya
yosun tuttum
derin bir nefes alir gibi batiyoruz
yukumuz agir
yeni bir soz soylemek icin
olmek mi gerekir
hadi bir cesaret
sen de tasin altina koy elini inadina inadina
sevismeli bagir cagir
seninle bir daha ayni yolda yurumem
seninle yuruyene yolda tuzaklarin var
bir daha asla dokunmam tenine
senin teninden once duvarlarin var
ben o duvarlara carpa carpa
nasir tuttum
aglaya aglaya
yosun tuttum
derin bir nefes alir gibi batiyoruz
yukumuz agir
yeni bir soz soylemek icin
olmek mi gerekir
hadi bir cesaret
sen de tasin altina koy elini inadina inadina
sevismeli bagir cagir
yilmaz guney filmi.
inanilmaz guzellikte bir $arki.yeni dinledim ve a$ik oldum $arkiya ayni anda.
http://www.klarnet.net/tr/dl.php?artist=zeynep+casalini&song=duvar adresinden indirip dinleyebilirsiniz.
gittigim her yerde dinleyebilmek icin telefonuma kaydettigim yegane $arki.
ben sezen aksu sarkisiyim diye bas bas bagirmakta olan sarkilardan biri. depresyon donemlerinde dinlenmemesi tavsiye edilir.
"senin teninden önce duvarlaryn var" ve "derin bir nefes alyr gibi batyyoruz, yükümüz a?yr.." kysymlary deh?et vurucu, yykycy...
"senin teninden önce duvarlaryn var" ve "derin bir nefes alyr gibi batyyoruz, yükümüz a?yr.." kysymlary deh?et vurucu, yykycy...
zeynep casalininin cok guzel yorumladigi sarki. gereksiz bir klip cekilmistir. insan keske adam gibi promosyon yapsalardi da daha sik dinleseydik der. biraz da beni anlattigini dusunmusumdur.
(bkz: ukala)
(bkz: ukala)
bir turlu hak ettigi yere ula$amadi bu $arki ona yanarim.zeynep casalini yerine banu alkan okusaydi bu muhte$em $arkiyi coktan listelerin en ba$inda yer alirdi.i$te adaletimiz.
ilk duyuldugunda bile ne kadar farkli ve guzel bir sarki oldu hissettiriyor.eee sezen aksu sagolsun...
buram buram sezen aksu kokan zeynep casalini $arkisi, pek piyasa olmadigi da iyi olmu$tur. kaliteli muzik dinleyen grubun bir ayricaligi olarak kalacak ve cok da iyi olacak diye dusunmekteyim.
nazim hikmetin okuduktan sonra bu cocuga dikkat dedigi attila ilhan siiri.gercekten cok guzel.
“another brick in the wall” tamam anladik. ama ne diyorsun sen kuzum ?
sanirim waters soyle bir seyler anlatmaya calisiyor bize:
hepimiz durust dogariz. bebekken silahlardan korkmayiz, karsimizdaki kisinin dini bize bir sey ifade etmez. cinsiyetimizin neler gerektirdigini bile bilmeyiz. korkusuz bir durustluguyle acigizdir. daha sonra canimiz yanar. yanlislikla kirdigimiz bardaga isitilen azar, daha bes yasinda bir cocukken, tam da yeni kosmayi ziplamayi ogrenmisken “oturmak” zorunda kalmak acidir. hayat bize karsi degildir. sadece hayatin dogal dongusu insani umursayacak kadar dusunceli degildir.
aciyi sevmeyiz. karsisina bir tugla koyariz alelacele. gumm. ilk tuglamiz. daha sonra artar tuglalar. her aldatan sevgilide bir tane daha, gozlerimize baka baka yalan soyleyen arkadaslarla yuzlesmezken kendi icimizde dizmeye devam ederiz kiremitleri. ve en sonunda guvene ulasiriz. duvar icine gunes bile dusmeyecek kadar kocaman olmustur.
ve aslinda iceride buyumeyen bir biz vardir. acik, durust. yumruklarini duvara vururken ruzgara fisildar “is there anybody out there?” tirnaklari kanayana kadar tirmalar duvari. o koca, yuksek, koruyucu soguk duvari. artik ne kimsenin bize ulasmasina imkan vardir. ne bizim sesimizi disari duyurmaya. “comfortably numb” diye buna derler iste.
sanirim waters soyle bir seyler anlatmaya calisiyor bize:
hepimiz durust dogariz. bebekken silahlardan korkmayiz, karsimizdaki kisinin dini bize bir sey ifade etmez. cinsiyetimizin neler gerektirdigini bile bilmeyiz. korkusuz bir durustluguyle acigizdir. daha sonra canimiz yanar. yanlislikla kirdigimiz bardaga isitilen azar, daha bes yasinda bir cocukken, tam da yeni kosmayi ziplamayi ogrenmisken “oturmak” zorunda kalmak acidir. hayat bize karsi degildir. sadece hayatin dogal dongusu insani umursayacak kadar dusunceli degildir.
aciyi sevmeyiz. karsisina bir tugla koyariz alelacele. gumm. ilk tuglamiz. daha sonra artar tuglalar. her aldatan sevgilide bir tane daha, gozlerimize baka baka yalan soyleyen arkadaslarla yuzlesmezken kendi icimizde dizmeye devam ederiz kiremitleri. ve en sonunda guvene ulasiriz. duvar icine gunes bile dusmeyecek kadar kocaman olmustur.
ve aslinda iceride buyumeyen bir biz vardir. acik, durust. yumruklarini duvara vururken ruzgara fisildar “is there anybody out there?” tirnaklari kanayana kadar tirmalar duvari. o koca, yuksek, koruyucu soguk duvari. artik ne kimsenin bize ulasmasina imkan vardir. ne bizim sesimizi disari duyurmaya. “comfortably numb” diye buna derler iste.
(bkz: berlin duvarı)
yılmaz güney in yazıp yönettiği hapisanede ya$anan dramı anlatan 1983 yapımı mükemmel bir film.
jean-paul sartrein be$ öyküden olu$an kitabi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?