alos

pixie
koluna girmiş, beyazıtın taştan sokaklarında yürürken ben hararetle birşeyler anlatıyorum. biliyorum ki anlayacaksın. leb ve leblebi olmuşuz senle. felsefeden bir örnek veriyorsun sen bana. dinliyorum. nietzsche. sevdim adamı sayende.
başlayıp da sonu gelmeyen gülüşlerimin ortağısın sen. öyle ki neye güldüğümüzü unutmuş oluruz susmayı başardığımız zaman. sen olmasan kim güler benle, diye düşünürüm zaman zaman.

hayaller kurarız senle. kızarız bir sürü şeye. alır başımızı gideriz. gitarını alırsın sen eline, bana "wish you were here"ı tıngırdatırsın, hüzünlenirim ben şipşak. eşlik ederim süper soprano sesimle.

bir yanda gitarın, bir yanda piyanom,
fonda pink floyd, kadehte şarap,

bütün yollar taksim’e çıkar!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol