televizyonlarda sıkça yayınlanan reklamdır efendim, siz alın ki biz de size verelim teması uygulanmaktadır, geçen buradan gördüm, hadi gidip alayım çok ısrar ediyorlar diyerek ufak şirin bir simit aldım, simitçi o kadar sevindi ki oracıkta verecekti, sonra kaçtım direk, alın verin ama bana vermeyin diyerek, kötüymüş lan.
alin verin ekonomiye can verin
meliha okur u çiçekçi rolünde oynatarak kendi fitilini ateşlemiştir.
oyuncak falan diyorlardi, oyuncak alin ekonomi buyusun dediler, hemen sarildim telefona $i$me kadin sipari$i verdim, ekonomiye katkim olsun. ramazandan sonra gelecek ama, siki siki tembit ettim oncesinde getirmeyin diye. oyuncakla oynayip ekonomiye kaykida bulunacagiz diye orucu delmeyelim.
üç simit + üç tane de peynir alarak (üçgen peynir) katıldığım bir projedir. simitlerin bi tanesi yedim ama diğer ikisi kaldı malesef. sabah yerim artık.
ülke ekonomisinin simit çiçek ve oyuncak satarak kurtarılmaya çalışıldığı saçma sapan reklam.
sakın ha yerli sanayi, teknoloji, sağlık, tarım ...vs yatırımları yapmayın, yapacaksanız gemi falan alın, mısır ithal edin yada ne bileyim s.ktirin gidin.
sakın ha yerli sanayi, teknoloji, sağlık, tarım ...vs yatırımları yapmayın, yapacaksanız gemi falan alın, mısır ithal edin yada ne bileyim s.ktirin gidin.
eksik reklam/ kampanyadır. çünkü biz oyuncak aldık mı "toyzaraz" a gideriz, toyzaraz demeyi severiz. kahvemizi de starbaksdan içeriz zaten, hiç bilmeyiz iki adım ötedeki nefis kafeleri... bu kampanya işe yarasa, milleti az da olsa elden para çıkarmaya teşvik etse dahi; o para sadece verilir, alan olmaz.
başarıya ulaşması halinde "aldık verdik biz krizi yendik" diye reklamların da donmesine sebebiyet vermesi muhtemel kampanya.
ülkenin zamane ekonomi bakanlarından birinin kafkaesk karısı, "kocamın ameliyatını nerede yapayım ey tanrım" diyerek yattığı istihareden "cleveland" cevabını alarak kalmıştı gel zaman git zaman önce.
bak ekonomi bakanı diyorum, türkiyede hastane yokmuş gibi cleveland usa diyorum, ekonomiyi kalkındırmak için ise halka simit alın diyenlerden bahsediyorum.
bunlar yüzünüzden batan ekonominin halka simit, çiçek aldırarak mı düzeliceği düşünülüyor acaba. ekonomide hareketlilik yaratmaksa amaç önce siz adam olunda ameliyatınızı türkiye de yaptırın, çocuklarınızı türkiye de okutturun, mısırlarınızı türk çiftçisinden alın, tarım arazilerini israile, suriyeye peşkeş çekmeyin, bilime destek verin, abuk subuk sansürlemeyin, su kaynaklarını verimli kullanın, proje üretin, proje satın almayın, işsizliği ortadan kaldırın, eğitim seviyesi düşük ailelere daha az çocuk yapmalarını salık verin, üçten aşşağısı kurtarmaz gibi deli saçması şeylerle gündeme gelmeyin, sanata ve sanatçıya destek çıkın, eser üretimini teşvik edin, sağda solda heykelleri toplamayın...
daha ne diyem, mahmut mu diyem?
bak ekonomi bakanı diyorum, türkiyede hastane yokmuş gibi cleveland usa diyorum, ekonomiyi kalkındırmak için ise halka simit alın diyenlerden bahsediyorum.
bunlar yüzünüzden batan ekonominin halka simit, çiçek aldırarak mı düzeliceği düşünülüyor acaba. ekonomide hareketlilik yaratmaksa amaç önce siz adam olunda ameliyatınızı türkiye de yaptırın, çocuklarınızı türkiye de okutturun, mısırlarınızı türk çiftçisinden alın, tarım arazilerini israile, suriyeye peşkeş çekmeyin, bilime destek verin, abuk subuk sansürlemeyin, su kaynaklarını verimli kullanın, proje üretin, proje satın almayın, işsizliği ortadan kaldırın, eğitim seviyesi düşük ailelere daha az çocuk yapmalarını salık verin, üçten aşşağısı kurtarmaz gibi deli saçması şeylerle gündeme gelmeyin, sanata ve sanatçıya destek çıkın, eser üretimini teşvik edin, sağda solda heykelleri toplamayın...
daha ne diyem, mahmut mu diyem?
dünya ekonomisinde birinci sıraya yerleşmeyi amaçlayan bir kampanya değil; krizin kalan son etkilerinden kurtulmayı amaçlayan bir kampanyadır. bunu uydurmuyorum efendim reklamın tamamını izledim. o söylüyor bizzat: "bu sayede krizin son etkileri de ortadan kalkar."
şimdi bazılarının aklına şöyle can alıcı bir soru takılıyor: "la millette para mı var simit alsın?" çok doğru bir soru; herkeste para yok; ama parası olanlar da yok değil. sadece parası olanlar benimsese bu kampanyayı parası olmayanın evine en azından bir ekmek girer. en azından bir para akışı olur; canlılık gelir.
dışarıdan "ahkâm kesmek" o kadar tatlı geliyor ki insana hiç icraat yapası gelmiyor; yau şunu şöyle yapın, bunu böyle, onu şunun gibi... ee sen ne bok yiyorsun afedersin?.. "böyle olmaz" diyorsan nasıl olacağını söyle de ihya olalım milletçe...
şimdi bazılarının aklına şöyle can alıcı bir soru takılıyor: "la millette para mı var simit alsın?" çok doğru bir soru; herkeste para yok; ama parası olanlar da yok değil. sadece parası olanlar benimsese bu kampanyayı parası olmayanın evine en azından bir ekmek girer. en azından bir para akışı olur; canlılık gelir.
dışarıdan "ahkâm kesmek" o kadar tatlı geliyor ki insana hiç icraat yapası gelmiyor; yau şunu şöyle yapın, bunu böyle, onu şunun gibi... ee sen ne bok yiyorsun afedersin?.. "böyle olmaz" diyorsan nasıl olacağını söyle de ihya olalım milletçe...
kampanya planlamasına bayıldığım projedir. keşke ben yürütseydim kampanya planlamasını.
"biz sictik siz temizleyin" temali bir hukumet planidir sanki bu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?