ankara daki su kesintileri

ülkem insanının gelecekle ilgili planlar yapmak yerine anı kurtarmaya çalışması sonucu oluşmuş bir şeydir. tamam şimdi suyu kestin tasarruf ettin ama bu kış yağış olacağını nerden biliyorsun? bu şekilde 3-5 aylık projelerle ileri gidilemeyeceğini hala öğrenemedik. yazık...

melih gökçek’in açıklamaları tam da ekmek bulamazlarsa pasta yesinler cinsindendir.

istanbul ve ankara şehirlerinde geleceğin sorunlarına yatırım yapılacağına o paraları kaldırımlara harcamaya devam etsinler.gelecek nesiller güzel temiz boyalı kaldırımlarda koşsun!!

duyumlara gore ankara’da pazar sabahi 5 civari gelen sular gene pazar sabahi 9 sularinda yerini musluklardan cikan **piss** seslerine birakti.ba$bakanin "benim evimde sular akiyor.abartiyorlar." cumlesinin de tarihin sayfalarina altin yaldizli harflerle kazinmasini talep ediyorum.

insanı aydınlandıran, nirvanaya erdiren benzersiz kesintilerdir. zira bu sabah sadece sifon çekebildim diye nerdeyse mutluluktan uçacaktım. ya da duş alıp üstümde uçuşan sineklerden kurtuldum diye işe hopa zıplaya neşeyle gittim. hele ki dişlerimi musluktan akan suyla fırçalamak bambaşka bir şeymiş..insana küçük şeylerden mutlu olmayı öğreten yerinde kesintilerdir.

(bkz: i love you gökçek)

su kesintileri yüzünden ishal vakaları artmış ve hastahanelere yoğun olarak hasta gelmekteymiş.

ankaradaki su kesintilerinin tek sebebi melih gökçek yada tayyip erdoğan değildir. bunun tek sorumlusu bunca senedir devlet işlerinde bakanlıkların bazı konularda özellikle büyük projelerde kararı büyükşehir belediyelerine vermemesidir. burdaki halkın melih gökçeki yada tayyip erdoğanı suçlaması son derece yanlış bir harekettir. bu ülkede bürokrasi var ama bazen yanlış olarak işliyor.

hafızamızı iyi kurcalayalım. bilenler tabiki kurcalasın, bilip bilmeden entry sıçanlar değil. bir kerede olsun şu sözlüğe doğru birşeyler yazalım ya. bundan 7-8 sene önce ankaraya bir baraj kurulması gündemdeydi. bunların araştırması, kaynakları, planı vs.. herşeyi hesaplandı ama bu gibi projelerin büyükşehir belediyelerine verilmemesi ve onay alınması gerekli olduğu için dilekçe ile enerji ve tabii kaynaklar bakanlığına başvuru yapıldı. projeler her zamanki gibi oyalandıkça oyalandı ve küflenip rafa kalktı. fakat bu engel ortadan kalksa aski nin bunu karşılayacak kadar maddi olanağı vardı ve 2 yılda bu baraj tamamlanacaktı. ankara halkıda bu su sıkıntısını çekmeyecekti.

burda melih gökçeğe yada tayyip erdoğana kızanlar, hakaret edenler neden bu projelerin suya düşmesine kızmıyor? neden gerçekleri görmemezlikten geliyor? kocaeli büyükşehir belediyesi bile, o zaman sefa sirmen başkandı,yuvacık barajını yaptırmak için onca ay uğraştı çabaladı ve en sonunda yolsuzluklar karışsa bile bu baraj tamamlandı ve şimdi şükür ki su kesintisi yaşamıyoruz. şimdi ise yuvacık barajı ile sapanca gölü kanal ile birleştirilerek daha verimli hale getirilmeye çalışılıyor. eleştirdiğiniz akp hükümeti neden kocaeli büyükşehir belediyesinin baraj ile sapanca gölünü birleştirmek için giriştiği projeyi rafa kaldırmak yerine destek veriyor? neden şimdi kızılırmak projesini küf tutturup rafa kaldırmak yerine destek verip projeyi faaliyete geçirdi? bunları birbirimize hiç değilse vicdanımıza sormamız gerekir tabi bir nebze olsun vicdanımız varsa.

ankara nın baraj projesinin suya düştüğü zamanlarda akp hükümeti yoktu. kocaeli yuvacık barajının yapımında da akp hükümeti yoktu. hafızanızı kurcalarsanız yuvacık barajının nasıl yapıldığını ve ankaradaki baraj projesinin neden faaliyete geçmediğini anlayabilirsiniz. birazcık beyninizi kullanmanız yetecektir bunun cevabını almak için.

bilindiği gibi son zamanlarda kızılırmak ın suyunun ankaraya getirilmesi için çalışılıyor. ve buda 8 ay gibi bir sürede tamamlanacaktır. bu proje neden rafa kaldırılmadı? çünkü 7-8 sene önceki hükümet ile şimdiki hükümet farklı. ankara halkının allah a dua etmekten başka yapacak bişeyi yoktur. yağmuru melih gökçek yada tayyip erdoğan yağdıracak değildir.

burada yazanları belkide birçok ankaralı bilmemektedir. sözlüğümüzde de ankaralı bilgiç arkadaşlarımız var. bu yazdıklarımı kaçı biliyor? yada bildikleri halde neden asıl kaynağı olan birimler yerine melih gökçeği yada tayyip erdoğanı suçluyor? ben kocaelili olduğum halde ankara ve daha birçok ilimizin meselelerini biliyorum neden? çünkü bazı insanlar gibi herşeye önyargılı bakmıyorum, çünkü bazıları gibi "ha akpli mi doğruda olsa yanlışda olsa vur öldür hakaret et parçala hakkını ye gerçekleri görmezden gel çünkü onlar yobaz şeriatçı devleti bölecekler" vs.. vs.. sıçma mantığı ile yaşamıyorum.

başlığa bakıyoruz ankaradaki su kesintileri. ya birli araştıralım, öğrenelim sonra sıçalım entry ne yazacaksak. neden kesikler yaşanıyor? neden su yok? neden kesiliyor bu yaşam kaynağı? su kaynağı yok barajlar kurudu tamam, bu doğru bir düşünce. peki neden kurudu? neden yağmur yağmıyor? küresel ısınma var. ha tamam buda doğru bir yaklaşım. küresel ısınmanın kaynağı kim? melik gökçek mi recep tayyip erdoğan mı? cevapsız. cevap bulamıyoruz ve ikisine birden hakaretler edip saldırmaya devam ediyoruz. ne kadar saçma bir haraket dimi? hiç şunu sormuyoruz kendimize;

ya arkadaşım bu su kıtlığı önceki senelerden belliymiş, belediye ne gibi çalışmalar yapmış, neler düşünmüş, düşündükleri neden faaliyete geçmemiş? faaliyete geçmesine kim izin vermemiş? belediye mi yoksa bakanlıklar mı? bu soruları bir kendinize sorun.

(bkz: melih tatile çık)
(bkz: melih sifonu çekme evladım israf)
(bkz: melih banyoda ayağında kovasıyla)
(bkz: melih ve ba$bakan elele yağdır mevlam su demeye)

nedense bana bir ara hafta sonu gazetelerde verilen ay$ecik serisini anımsatttı bilmem neden...

bugun sanirim 7. yahut 8. gun.tum ankaralilar susuzluktan kiriliyor ve cozum ile mesul olan makam sahipleri(melih gokcek) "mevlam su vermedi ben ne yapayim." $eklinde soylemlere burunuyor.

mevlan, sen belediye ba$kani olacagin sirada seninle masaya oturup "ya kulum senin belediye ba$kanligin donemince sana bol bol su vericem." $eklinde bir anla$maya imza atip sozunden mi caydi allaha$kina? susuzluk dunyanin her donem ba$indaki en buyuk belalardan biridir ve ozellikle son senelerde yuzunu cok daha $iddetli bir $ekilde gostermi$tir.bilim adamlari senelerdir "kuresel isinma" diyor ba$ka bir $ey demiyor, konu ile alakali pek cok film cekildi ama yonetmenlerin bile bildigi gercekler ulkemizi idare edenler tarafindan bilinemedi.

$u anda yapilan baraj cali$malari madem ki ankara’nin su sorununa onlarca sene care olabilecek olcudeydi, bu cali$malar neden daha once ba$latilmadi, neden seneler once bu cali$malar bitirilmedi de $u anda ankarali insanlar susuzlukla cebelle$iyorlar.

sadece oy almak ugruna yapmadiginiz cambazliklari eksik etmemek yerine biraz da yonetimi ile mukellef oldugunuz yerlerin geli$mesi ile alakali adimlar atsaydiniz bunlarin hicbiri $u anda ya$aniyor olmayacakti.ama anla$ilan o ki sizlerin sorunlari a$mak icin cok daha etkin formulleriniz var.

yaniniza ba$bakani da alip yagmur duasina cikmak gibi.

boru patlamasi sebebi ile uzayan su kesilmeleri sona erdiginde, yani sanirim yarin, artik duz yerlerde sular kesillmeyecek ve yukari yerlere de iki gunde bir su verilecekmi$.

eger ben yanli$ anlamadiysam.

"-abi karşıdaki belediyenin lojmanlarının çimenleri sabah tankerlerle sulanıyor biz görüyoruz, bu sabah gittim bir kova su istedim allah rızası için adam beni hadi ordan lan diyip kovdu. "

kaç gündür musluklardan hava akıyor, insanlar günleri bile karıştırdı. artık ankaralılar garipsemiyor bu durumu.

kentin batısına su taşıyan şebekeyle ivedik arıtma tesisi arasındaki ve daha sonradan da kentin batı şebekesine su taşıyan ana borularının patlaması ve o bölgedeki çok sayıda evinsu basmasıyla şapşahane bir hale dönüşmüş kesintilerdir. nasıl bir ihmal ana boruların patlamasına sebebiyet vermiştir merak konusudur. belediyenin açıklamasına göre "kaza"ymış. yüce allah’ın takdiri işte değil mi sevgili ankaralılar.. nelere alışmadık ki susuzluğa mı alışamayacağız.

keçiörende yeni yapılan türkiyenin en büyük akvaryumuna sövdüren olaydır.

dünyanın en büyük açık hava akvaryumunu yaparak kutlanan olaydır. keçiören belediyesi dünyanın en büyük açık hava akvaryumunu dikmiştir ankaraya. şölenler bütün belediye çalışanlarının itfaiye ile yapacağı su savaşı ile devam edecektir.

ayrıca ankaradaki bidon satışlarını patlatmış kesintilerdir. herkes akın akın bidon alıyor efendim her köşe bucakta bidon satılıyor hadi hayırlısı.

epeyce yazmıştım da gerek yok.
çekilecek susuzluk boyunca herkese kolaylıklar dilerim.

yıllardır iyi çalıştıkları öne sürülen belediyelerin, on yıldır ciddi olarak bahsi geçen, küresel ısınmaya ve kuraklık sorununa ne kadar duyarsız olduğunun bir göstergesidir. ancak ankara halkı bununla uyanmayacaktır, susuz kaldık ozaman nostalji olsun diye, belirli merkezlere ellerinde bidonlarla gidip su getirecek ve gene mutlu olacaktır. gerçeği görmek istemeyenin gözüne de soksanız, görmek istemeyen görmez!!

5 ay sonra kızılırmak’tan su getirilip arıtılarak çözüme ulaştırılacağı bildirilen kesintilerdir. geçen hafta mimarlar odasında yapılan bir panelde kimya mühendisleri odasından gelen bir mühendise göre kızılırmak’ın suyu günümüzün teknolojilerine göre en iyi şekilde arıtılsa bile sadece sanayide kullanılabilecek oldukça kirli bir sudur. şu an istatistikleri tam olarak hatırlayamasam da normal suda maksimum derecede bulunması gereken pek çok kimyasal madde kızılırmak suyunda yaklaşık 10 katı kadar bulunmaktaymış. zaten pek matah bir suyu olsaydı herhalde adı şeffafırmak, berrakırmak ya da maviırmak hiç olmadı yeşilsu falan olurdu.

sevgili ankara belediyesi metroda ulu orta yerde insanlara namaz kılmaları için yerlere kilim serdirteceğine önce insanlığın en büyük ihtiyacı olan su sorununu mantıklı çerçevede halletmeye çalışsa da her 2 kişiden birinin oyunu almış olmanın sorumluluğunu farkında vardıklarını hissettirse ne dersiniz, hoş olmaz mıydı..

(bkz: sifon çekmemek yetmez duş da almayın)

edit: metroda namaz kılan mümin kardeşlerimize haksızlık mı yaptım nedir, yağmur duaları sayesinde yağmur yağıyor bugün ankara’ya. kaldırımlara da kilim atılıp namaz kıldırılma olanağı sağlanırsa sel götürür bu şehri sel, susuzluk da neymiş, peh.. akp arkamızda..

2 gün su varken 2 gün kesik olacak şekilde ayarlanmıştır. 1 gün olsun 1 gün olmasın diye düşünenler olabilir evet ben de düşünmüştüm ancak sorun şu 1 günde yüksek yerlere su pompalayamıyorlarmış açıklamasını dinlemedim bilmiyorum. daha güzeli çayyolu oran falan tarafında su varken şehir tarafında olmicakmış yani bi tadınıklar falan varsa onlar sizde siz onlarda takılabilirsiniz şahsen ben öyle yapiciim iveet!