ibrahim tatlises’in eski meslegi.
amele
:-----------------------------------based on a true story--------------------------------------------------:
antalya nın güzide alanya ilçesinde iki amele cillop gibi iki ingiliz kız tavlarlar. yedirip içirip hopturup azdırıp en sonunda kızları kalacak yerleri olan tek göz odalarına atarlar.
sabaha karşı bu iki amele zehirlenmenin belirtileri olan şiddetli bulantı ve kusma ile aşıklarının koynundan alınıp hastaneye kaldırılırlar. hastanede ikisi birden hastalandığı için "beraber ne yediniz, ne içtiniz, ne ettiniz?" sorularıyla muhatap olsalar da bir türlü zehirlenme sebebi olabilecek bir şey söylemezler.
en sonunda ameleleri beklemekte olan ingiliz kızlardan şüphelenen doktorlardan biri, kızların sivrisineklerden çok muzdarip olmalarından mütevellit bütün vücutlarına baştan ayağa sinkov sürmüş olduklarını tespit eder.
amelelerin zehirlenme sebebinin ise buldukları kaymak gibi ingiliz hatunları bütün gece baştan ayağa yalamaları olduğu tespit edilir.
:-----------------------------------based on a true story--------------------------------------------------:
antalya nın güzide alanya ilçesinde iki amele cillop gibi iki ingiliz kız tavlarlar. yedirip içirip hopturup azdırıp en sonunda kızları kalacak yerleri olan tek göz odalarına atarlar.
sabaha karşı bu iki amele zehirlenmenin belirtileri olan şiddetli bulantı ve kusma ile aşıklarının koynundan alınıp hastaneye kaldırılırlar. hastanede ikisi birden hastalandığı için "beraber ne yediniz, ne içtiniz, ne ettiniz?" sorularıyla muhatap olsalar da bir türlü zehirlenme sebebi olabilecek bir şey söylemezler.
en sonunda ameleleri beklemekte olan ingiliz kızlardan şüphelenen doktorlardan biri, kızların sivrisineklerden çok muzdarip olmalarından mütevellit bütün vücutlarına baştan ayağa sinkov sürmüş olduklarını tespit eder.
amelelerin zehirlenme sebebinin ise buldukları kaymak gibi ingiliz hatunları bütün gece baştan ayağa yalamaları olduğu tespit edilir.
:-----------------------------------based on a true story--------------------------------------------------:
arapça "amel" (iş) sözcüğünden türemiş,işçi,ırgat anlamına gelen sözcük. arapça "amil"in çoğul hali. ancak türkçede tekil anlamda kullanılır.
19. yüzyılın ikinci yarısına kadar, daha çok inşaat, tarım, madencilik alanında yoğunlaşmış işgücüne genel olarak amele denmiş, buradan hareketle, daha sonraki dönemlerde de amele, daha çok ağır işlerde çalışan vasıfsız işçileri adlandırmakta kullanılmıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısına kadar, daha çok inşaat, tarım, madencilik alanında yoğunlaşmış işgücüne genel olarak amele denmiş, buradan hareketle, daha sonraki dönemlerde de amele, daha çok ağır işlerde çalışan vasıfsız işçileri adlandırmakta kullanılmıştır.
çalışan emek veren alın teriyle para kazanan kişilerdir.
birkac yil sonra elinde mikrofonuyla esra ceyhanin programinda gorecegimize emin olabilecegimiz insanlar.
duvarlari sivarlarken mukemmel uzun hava soyleyip turkucu olma ihtimalleri en yuksek olan insanlar.
amele:yanık sesli,repertuarında sayısız arabesk şarkı bulundurabilen hatta gerektiğinde kendi de besteleyen, aslında yaptığı işten hiç anlamayan ama abim ben bu işi 15 senedir yapıyorum die diklenebilen esmer vatandaş.
(bkz: ırgat)
(bkz: amelie)
alın teriyle sabahtan akşama kadar didinip karşılığını bir kaç kuruşla alan gercek emekçi.
isaat ustasi ciragi, emir eri
in$aatlarda beden gucu ile cali$an insanlar.
(bkz: kro)
(bkz: amele yanigi)
kapitalist patronlarin elemana dedikleri nefret ettigim sozcuk.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?