adalet ve kalkınma partisi

7 /
chavez
brezilya işçi partisi ile aynı anda iktidar olmuş partidir.

imf ve dünya bankası iki hükümete de aynı yardımları yapmış, izlemeleri için çok benzer yollar sunmuşlardır. standard & poors adlı uluslararası finans kuruluşu brezilya’nın notunu yükselterek bbb(-)yapmıştır. bu demektir ki, bu global ekonomik durgunlukta bile doğru siyaset doğru sonuçlar vermektedir.

buna karşın ak parti bu ivmeyi ülkesine yaşatamamış ve çeşitli finans kuruluşlarınca, notu kırılmasa bile eksi eğilimli olarak yeniden belirlenmiştir. demektir ki; türbanla uğraşmakla, işçi liderlerine hakaretle, oğluna gemicik almakla ülke yönetilmiyormuş.

kriz yönetiminin k’sinden haberi olmayan bu parti ve liderinin, bu ülkenin şansı değil şansızlığı olduğunun tez zamanda anlaşılması dileğiyle...
duman
koyu geyik muhabbetinin düğümlendiği durumlardan birinde,iki kafadar bir iddiaya girer.delikanlılardan biri,odanın tavanında asılı olan ampulü ağzına tamamen sığdırabileceğini iddia eder.evet yanlış okumadınız,bildiğiniz 100 mumluk ampulü...ve sığdırır da.ancak bir sorun vardır.ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır.arkadaşı hayret eder bu nasıl iş diye,o da evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve o da çıkaramaz.bunun üzerine iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya karar verirler.ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar.konuşma zorluğu çekerek taksiciye dertlerini anlatırlar.taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da "nasıl olur abi ya,uğraşsanız çıkar,bir asılın şuna,şaka mı yapıyorsunuz?" diye söylenmektedir.neyse akşamın bir yarısında acile girerler.taksici ayrılır.doktorlar çocukları beklemeleri için bir odaya alırlar.

veeee aradan 15 dakika geçmeden taksici kapıda görünür,ağzında bir ampulle.taksici çocuklara inanmamış,açık olan bir marketten ampul almış ve
denemiştir!

gelelim kıssadan hisseye:
şimdi anladınız mı ampul partisi’nin türkiye’de nasıl iktidara geldiğini? bir şey olmaz diyen herkes denedi ve gördü,ampul girdiği yerden kolay çıkmıyor.
angelus
ergenekon operasyonu neticesinde başlattığı av’da gözaltılar/tutuklamalar gerçekleştirmiş, emekli ordu mensuplarını, gazetecileri, iş adamlarını terörle mücadele kapsamında toplamış bir düzenin başını çeken, şahsi kanaatim siyasal terörün odak noktası olan oluşumdur.
mandela
akp hükümeti iki uzun dönemdir ülke yönetiminde. yönetimleri boyunca yönetimlerinden ziyade yöntemleri tartışılan bir hükümetle karşı karşıyayız. akp hükümeti azınlık ve mazlum edebiyatından sıyrılıp çoğunluğun sesi ve savunucusuna dönüştü bunu yaparken mazlum edebiyatını elden hiç bırakmadı. beri yandan akp iktidarı sivil toplum ve onun sesini duyurduğu medyadan ise mutlak bir biat bekledi. yüzde 47 oyun karşılığının toplumda mutlak biat olarak algılanmasını istedi buda böyle olmayınca kendi sivil toplumunu kendi medyasını hatta kendi istediği sol düşünceyi yaratmaya girişti. demokrasi türk toplumunun adını çokça duyduğu ama en az fikir sahibi olduğu kavram. özal hükümetleri de demokrasinin gölgesinde nefeslendi durdu gel gelelim iki benzer görüşte demokrasiyi geliştirmekten ziyade onu ve kurumlarını zayıflatmaktan başka bir şey yapmadı. askerin siyasete karışması hatta demokrasiyi sekteye uğratması oldukça korkunç bir şey. bu ülke bu konu yüzünden oldukça geri kaldı. burada verilen bütün mücadelelere desteğim sonsuz. akp hükümeti de generalleri siyasetten uzak tutmak için akıllı bir manevra yaptı ve milletin fikrini aldı. 27 nisan muhtırasının arkasından gelen bu akıllı hareket ile asker bağrından çıktığı topluma ne kadar yabancılaştığını umarım anlamıştır. elbette asker milletin mesajını çok iyi algıladı aslına bakarsanız. bu mesajdan sonra terörle mücadelede alınan yol ve şehit haberleri ile asker milletin gönlündeki yeri sağlamlaştırdı. bunu bunun için yaptı demiyorum belki de süreç böyle gelişti ama sonuç millet ile arasında ki bağları tekrar kuvvetlendirdi. askerin görece siyasetten çekilmesi ile akp bazı hususlarda toplumun hassasiyetlerini bir kenara bıraktı kendi demokrasi anlayışına doğru koşar adımlar ile hareket etmeye başladı. türban özgürlüğünü demokrasimizin önceliği olarak ele aldı. bu önceliğini elde etmek için ise toplumsal mutabakatı bir kenara bıraktı. 301 gibi demokrasinin kara lekeleri göstermelik düzeltmeler ile gözden kaçırıldı. tartışmaların bütünü askerin 82 anayasası üzerinden yürütüldü geniş tabanlı bir sivil anayasa hayalleri demokratik öncelikler arasından çıkartıldı. avrupa birliği hedefine dair atılan adımlar giderek küçüldü türkiye kurulduğundan beri batıya dönük olan yüzünü doğunun liderliği gibi bir ütopya uğruna doğuya doğru çevirmeye başladı. tüm bu karışıklık içersinde ergenokon olayı giderek büyümeye başladı. liberal bir toplum yerini bir korku devleti üzerine bırakıyordu. bu sırada yargı darbesi denilen olay gerçekleşti ve akp hükümetine dava açıldı. dava devletin yaşamsal organlarını birbirine düşürdü ve de düşürmeye devam ediyor. akp hükümetinin askersiz sivil demokrasi hedefi yine devlet organlarına bilinçsizce kafa tutuşu ile askerin ekmeğine yağ sürmeye başladı. süreç oldukça sıkışık işliyor akp hükümetinin dış işleri bakanı babacanın yaptığı açıklamalar ise toplumun kamplaşmasını doruğa çıkartmaya yönelik. temmuz ayında akp ile ilgili yargı kararı büyük ihtimalle açıklanacak karar hangi yönde olacağı şu an için oldukça muğlak ve de muallak ama kararın hemen peşine ağustos ayında generaller görev devir teslimlerine başlayacak. büyükanıt paşa akıllı manevralar ile askerin imajını korumayı başardı 27 nisan muhtırasından sonra olan süreç askerin kaybettiği değil kazandığı bir süreç oldu. büyükanıt paşa sonrası süreçte askerin siyasete müdahalesi artabilir. kapatma davasını atlatan bir akp yeni bir 28 şubat ile karşılaşabilir. akp hükümetinin yapması gereken her hususta toplumsal mutabakat yolu aramasıdır. son zamanlarda başlattığı popülizm hareketinden hızla vazgeçmeli devletin yaşamsal organları ile barışmalıdır. ekonomik istikrarı seçim malzemesi olmaktan çıkarmalı popülist ekonomik yaptırımları bir kenara bırakmalı istikrarı sağlamalıdır. halkın bütünün üzerinde rıza üretebilen bir hükümet olmalıdır. zira asker karşısında ona zaferi getiren etken budur ona oy vermeyen kitlelerde akp hükümetinin yaptıklarına rıza gösterebilmiş asker karşısında ona destek vermiştir. akp türkiye’yi demokrasi ve refah ülkesi yapmayı hedefliyorsa hem toplumuyla hem de devlet organları ile barışmalıdır.
independence
kapatma davasi sonucu aciklanana kadar milletvekillerinin cep telefonlarina "dava ile alakali konu$mayin" mesaji yollayarak milletvekillerine konu$ma yasagi getiren parti.
rdm
%47 oy alarak iktidara gelmiş iktidar partisi, şuan kapatılacak mı kapatılmayacak mı onu bekliyoruz merakla, garip.
lost kidy
adaletin kalmadıgı,
kalkınmanın sadece kagıt üstünde görüldüğü
parçalara ayrılıp satılmış ülkemizde kapatılamamış, hatta anayasa mahkemesince ekmeğine yağ sürülmüş parti!
gozlerihalacocuk
hakkında sanırım hiç entry girmedim. bu ilk... haydi bismillah ( ileride faşist akp dava açarsa belki bismillah yazdım diye kurtulurum ümidiyle bismillah diyorum)

ilginç bir parti medya nın ve bence abd nin desteğiyle % 47 oy aldılar. medya eleştiriyor yahu ne medya desteği felan diyecek olan zeka küpleri başka kapıya gitsin.

yani bu adamlar % 47 oy aldı diye tüm yaptıkları meşru mu sayılacak? sayan saysın ben saymam kardeşim.

"daldan dala atlayacağım ey okuyucu ona göre karar ver devam edip etmeyeceğine!"

akp nin yoksullara yaptığı yardımlar malum ortada yoksulların yardımlar kesilir korkusuyla sandıkta yaptıklarıda ortada. akp yoksullara yardım ediyor kötü mü? evet kötü. hemde çok kötü. çünkü adamlar samimiyetsiz. çünkü o adamlara gel şu yoksulluğun sebeplerini ortadan kaldırayım dersen! ayaklar baş olur maazallah der. demez mi? demedi mi? şimdi % 47 oy aldı bu parti eyvallah ama bu oyların yüzde kaçı acaba ideolojik olarak destekledi bu partiyi, yüzde kaçı türban mevzusunu öncül dert etmiştide akp ye oy verdi? bu % 47 oy vardır. ama o oylar akp ye ideolojik kaygılar/hesaplarla verilmemiştir bu da gün gibi ortada.

akp demokrat! duyduğum en sikindirik iddia bu zaten. güleyim mi ağlayayım mı gülersem neremle güleyim ağlayınca başımı hangi duvara vurayım bilemedim gitti. yahu farklı ülkelerde mi yaşıyoruz? ee akp ordunun siyaset üzerinde olan etkisini yıkmaya çalışıyor. yahu eyvallah yıkmaya çalışıyorda bu o onu anti-militarist mi yaptı şimdi? savaşsız sömürüsüz bir dünya özlemiyle mi yaptı bu işi? adamlar nihai hedeflerinin önünde engel gördükleri için yapıyor. ( nihai hedeflerini gerçekleştirme yolunda orduyu engel olarak gören akp liler ben engel olarak görmüyorum) taksim 1 mayıs’ında yaşananları görmediniz mi? 1 mayıs 2007 ve 1 mayıs 2008 de? bu mu demokratlık? 301 de ayak sürümek mi demokratlık? türban hariç nerede demokratlıklarını gördünüz bu adamların ki böyle savunursunuz.

akp şeriat getirmez diyen bir güruh var bir de.. zaman ilginç bir zaman devir değişiyor devrimlerin şekli bile değişiyor. akp eğitimden adalet e sağlığa kadar bir çok ilginç yasa çıkaracak türban ı serbest bırakacak v.s v.s yapacak? yapmayacak mı? e peki bunların yaptıktan sonra senin yasanda laik bir devlettir yazmasının ne hükmü kalacak? ülkede zaten şeriat var.

yani samimi olarak söyleyeyim kapatılmamasına üzüldüm desem yeridir. bir partinin kapatılması kötü bir şey ama duygular düşünceler işte bazen rutin dışına çıkıyor. yazdıklarımı sikik sikindirik bulan arkadaşlar çıkacaktır mutlaka. 6-7 eyaletli ılımlı islam cumhuriyeti olduğu zaman ülke sanırım daha iyi anlaşılırım.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol