confessions

epikuros

- Yazar -

  1. toplam entry 2495
  2. takipçi 1
  3. puan 68156

söylenim

epikuros
dilimizde nadir rastlanan kelimelerdendir. hatta şu entry #969315 dışında rastladığımı söyleyemem. burda da doğru kullanıldığından emin değilim.

başlık: sıçmık
entry: bokun güzel bir söylenimi.

yani bok kendi kendine söylenirken, ki çeşit çeşit söylenir böyle kendi kendine, arada birden bire sıçmık diyor. bu da güzel bulunuyor. hikayesi bu sanırım.

(bkz: söyleniş)

kulak deliği

epikuros
normalde küpe takmak için açılan delik olduğunu hatırlatmakta fayda var.

bi dakika! galiba burada bahsedilen kulaktaki küpe deliği değil. kulağın bokunun pusurunun işlediği delikten bahsediliyor galiba. burdan başlayan sevişme bokun pusurun hakiki madeninde son bulmazsa ben bir şey bilmiyorum.

jabba

epikuros
sanırım eline bir yerden ucuz bir felsefe kitabı geçmiş ya da felsefeci bir arkadaşından duyduğu "biz okulda siyaha beyaz, beyaza siyah diyoruz, üstelik kanıtlıyoruz" söylemine takılmış kafası.

sen jabba’ya portakal da diyebilirsin, hıyar da diyebilirsin, bu senin subjektif yargın olur ancak. ama bundan doğru diye bahsedemezsin. ilk entryde iki kere iki beş eder deyip, bu benim doğrum da diyemezsin. cebir çarpar adamı.

kurcala: kıç demiştim, çok ayıp.

jabba

epikuros
şakaysa hiç komik değil, gerçekse üzücü vaka. burda aptalca bir kim haklı muhakemesine girildiği düşünülmesin, akşamın boş vakti bir iki hatırlatmayla geçiştiriliyor gözüyle bakılsın bilakis. kendisi, varsaydığı kuralları adına "xsözlük" vereceği bir platformda istediği gibi işletmekte serbesttir. bu oluşumunsa kuralları budur.

söylediğine göre kendisinin sözlükten anladığı şey tanımdır. tanımdan anladığı şey nedir acaba? tdk’ya başvuralım;
"tanım: bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif."

e kardeşim ben burda "kıçtan uydurulan şey", "bir konu hakkında subjektif bilgi" diye bir şey göremiyorum. sözlük kuralları da ilk entry dışında mutlak doğruluğu aramaz, fakat ilk entry de doğruluğu tartışılmayacak bir tanım şart. ayrıca aramızda geçen bir houston diyaloğu (tekrar burda anlatarak yorulmaktansa taşıyorum):


jabba- tüm sözlük kullanıcıları, sözlüklerin yüzde yüz doğru bilgi vermediğini bilir, ona göre girer. ilk entry doğru olacak diyorsunuz. bunun doğru olup olmadığını bilemezsiniz. google girip araştıracak kadar da sığ düşüneceğinizi tahmin etmiyorum. siz jabba başlığına "yasal bir aykırılık" olmadığı sürece istediğinizi yazarsınız, bu sizin bileceğiniz bir iştir. isterseniz ilk entrye, güzel bir portakal bu, bile denilebilir, size göre böyleyse, yapacak bir şey yok.

epikuros->jabba: siz eğer bir site açarsanız bu gibi bir kural koyabilirsiniz sayın arkadaşım. sözlükler okurlrın büyük bölümü tarafından bilgi edinmek için kullanılır. misal, çocuk okuldan ödev almış "h2o nedir?". biz de okurlara engin bir bilgi denizi olduğumuzu, her çeşit bilgiyi içerdiğimizi vaadettiğimizden genç arkadaş gelip açıyor sözlüğü bakıyor "h2o bir portakaldır" yazıyor sözlükte. gencimiz bu bilgiyle aşılanıp gidiyor okula ve rezil oluyor. işte bilgiler bir suça neden olmasa bile sözlüğün vaadettiği engin bilgiden ve sözlüğün güvenilirliğinden söz edilebilir mi bu durumda? ha sözlük sadece bilgi vaad etmez, bunu ayırd edemiyorsunuz siz galiba. sözlük ilk gireceğin doğru entrynin ardından istediğin kadar geyik de vaad eder kullanıcıya.

kurcala: imla mimla.

jabba

epikuros
"yav güzel kardeşim" ile başlayan nasihatler vermek istediğim bir sözlük yazarıdır kendisi. iki kere iki dört diyoruz kendisine. yok iki kere iki beş eder. ben hesapladım öyle çıktı. noterden tasdik edeyim getireyim. bence beş eder. bana göre beş yav diyor kendisi. ama "yanlış bilgi veriyorsun. madem sana göre beş, o zaman bana göre iki kere iki beş eder diye söyle" diyoruz kendisine.

hayır arkadaş benim felsefem bu. bunda bir suç unsuru yok. siz sözlüklerde zaten ne doğru ki bana iki kere iki beş etmez diyorsunuz diyor. bakalım kendisiyle mücadelemiz ne kadar daha sürecek?

23 ağustos 2010 filipinler de rehine krizi

epikuros
canlı yayınlanan habere henüz 2 rehinenin öldürüldüğü zaman diliminde denk geldim. izlemekten alamadım kendimi epey bi dönem. otobüs korsanı işinden atılmış eski bir polis ve işine geri dönebilmek için böyle bir şeye baş vurmuş. be hey salak(rahmetli) arabaya el koy, br sürü kişiyi öldür ve işine dönemyi um! olaylar nerden sonra bu hale çevrildi anlamadım, zaten haberi sunmaya çalışan trthaberin papağan spikeri aynı şeyleri tekrarlamaktan olayı adam gibi yansıtamadı.

filipinlerin başkenti manila’daki swat timinin olaya müdahalesi de tam türk işiydi. otobüsün kapısını kopararak açmak için kapıyı bir halatla bir otomobile bağlayıp çekiyorlar, halat kopuyor. sonra otobüsün arka penceresinden bir polis giriyo içeri, korsanı ateş edince korkup atlıyo aşşağı. rezalet! amatör polis filmi gibi. swat dediğinin bi karizması olur be.

ben bu asya halkının insana verdiği(daha doğrusu vermediği) değeri anlamıyorum. polisler adamı ikna etmek yerine ateşe körükle giderek 6 kişinin ölümüne neden oldu. rusların da var böyle hikayeleri, korsanlarla beraber tiyatro salonunda onlarca rehineyi telef ettikleri haberler. hey allahım, şunların biraz amerikan polisiye filmi izlemelerine vesile ol yarabbim!
76 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol