epikuros

güneşte camları renk değiştiren gözlüğe dendiğini gördüğüm gözlük.

"re re re ra ra ra gassaray gassaray cim bom bom" tezahüratındaki galatasaray deme şekli.

raflardaki yerini almıştır. yalnız, bu bihter ürinlerinden farklı, erkekler için. hiç komik değil, erkeğin pantolonunu sıyırınca bu donla karşılaşan kız ne yapar bilmem. tecavüz fantazisi bile yapılmaz bununla.

http://tinyurl.com/39fegq6

(bkz: fatmagül ün suçu ne donu)

(bkz: fatmagül ün suçu ne donu)

bugün başbakanlıkta yapılan toplantıda genelkurmay başkanlığı’nın tekt ip askerlik konusunda hazırladığı sunumun başlığıdır. sunumun içeriğinde kısa dönem arkerliğin 6 aydan 8 aya çıkarılması, uzun dönemin 15 aydan 12 aya düşürülmesinden bahsediliyor. nasıl eşit süreli oluyor çözemedim, yine kısa ve uzun dönem kavramı var.

(bkz: eşit süreli askerlik sistemi)

şu ülkede mevki ve mevkiyi işgal eden kişi açısından baktığımda beni en çok endişelendiren insan olarak görüyorum kendisini.

bu akşamki yeni bölümüne baktım da, yok ya izlenmez daha. konsept sıktı artık. aptal rolü, duymayıp uyduran sağır rolü, laf sokmalar, el ayak beden harketi komiklikleri, hep aynı asabi yönetmen falan bir yere kadar. bir daha izlemem sanırım.

son günlerde hakkında her kafadan bir ses çıkan konu. işi çocuk oyuncağına çevirdiler. söyledikleri başka, niyetleri başka.

akp:
- chp türbanı çözeriz deyip seçim malzemesi yaptı. sıra uzlaşmaya gelince "yanında dokunulmazlıkların kalkmasını da isteriz, ilk-ortaöğretim ve kamuda yasağın kaldırılmayacağına dair teminat isteriz" diyollar.
(burda asıl niyet şu, vatandaşın gözünde "biz üstümüze düşeni yaptık, adamlar sözünde durmadı, zaten amaçları sorunu çözmek değildi" diyebilmek. 7 senedir çözemedikleri sorunun sorumlusu olarak başkasını göstermek.)

chp:
- ak parti alt yapı oluşturuyor. amaçları ülkeyi karartmak. biz kendi iktidarımızda yapacağımzı icraatten bahsettik. hedefimiz yalnızca eğitim-öğretim özgürlüğü.
(asıl niyet referandumda olsun, genel seçimde olsun, koyu muhafazakar olmayan kesimden oy koparmak.)

abdurrahman yalçınkaya:
- türban yasağının kaldırılması laikliğe aykırıdır. muhalefet olsun iktidar olsun, kim olursa olsun türban meselesinde ileri geri konuşursa bundan sorumlu tutulur.
(buraların horozu benim)

tedbirli, hazırlıklı.

şu anda yayınlanıyor bile.

bol keseden atıp tutan, ahkam kesen insanlara söylenen sözdür.

(bkz: behlül sandalyesi)

barış manço’nun nane limon kabuğu şarkısında geçen bir çiçekti hatmi çiçeği. çocukken bizim bildiğimiz çiçeklerden biri olmadığından "ha ha ha hapşı çiçeği" diye duyduğumuz ve yanlış bildiğimiz şarkı sözlerindendi ayrıca.

kavga, gürültü.

galatasaray alt yapısının başındadır şu an ve gönderilmesi düşünülen rijkaard’ın yerine teknik direktörlük için adı geçmektedir. denenmemiştir ve galatasaraylı taraftarların hiç birinin hayır diyemeyeceği bir isimdir. tertemiz bir mazisi, saygınlığı, premier lig tescilli futbol bilgi ve tecrübesi vardır. galatasaray yönetiminin yanlış politikalarla takımı düşürdükleri durumdan suçlanmalarına nokta koymak için biçilmiş kaftandır tugay kerimoğlu. getir takımın başına, zaten herkes aşık efsane’ye, tüm tepkileri sustur. takım yine başarısız olsa bile deneme süreciydi, yeni yapılanmaydı derken en az 6 ay zaman kazandırır. 6 ay sonra da "ne yapalım taraftar istedi biz de aldık, bu taraftara da ne yapsan yaranılmıyor." derler pişkin pişkin. taraftar uyumakta ısrarcı ama, haldün üstünel gitti, ses yok. keita gitti ses yok. türk statüsündeki mehmet topal gitti, yerine lorik cana geldi aynı paraya, adam 11’de yok. serdar özkan’lar, mehmet batdal’lar transfer bombası olarak sunuldu, ses yok. adnan polat ve adnan sezgin dikkatleri başka yöne çekecek hamleleri çok iyi yapıyor. suç arandığında en son akla geliyorlar. geçen yıl en fazla ihtiyaç duyulan bölgeden nonda’yı yolladılar, bu yıl keita’yı. ve alternatif bir forvet almadılar. ama hala herkes "evreka evreka suçluyu buldum rijkaard!" nidalarıyla dolaşıyor.

tugay düşmesin bu tuzaklara isterim. yönetimin kendini aklamasında maşa olmasın. taraftar onun görevden kaçtığını düşünmeyecektir. işin aslını biliyordur. sırasının gelmesini beklesindir.

galatasaray’da yeni teknik direktör adayları arasında adı geçmektedir. daha önce denenmiştir ve başarısız olmuştur ama ikinci bir şansı daha hak ediyordur. 3. kez takımın başına getirilmesi düşünülen fatih terim’den daha iyi bir tercih olacaktır bana göre. teknik direktörlükte yeterince pişmiştir.

galatasaray yönetiminin asıl düşündüğü mesele hagi’nin mi, terim’in mi yoksa tugay kerimoğlu’nun mu doğru tercih olacağı değildir. onlar yürüttükleri yanlış transfer politikası nedeniyle takımın geldiği durumdan paylarına düşen başarısızlığı örtbas etmek ve yeni bir günah keçisi bulmak peşindeler. en çok da tugay’ın bu oyuna gelmesine üzülürüm. bu kadar kolay harcanmasını istemem. bu yönetim gitsin, biraz daha kendini geliştirsin ve doğru zamanda gelsin isterim. yönetimin kendilerini kurtarmak için tutunacakları dal olmasın. yarın başarısız olursa yönetim "taraftar istedi getirdik, biz ne yapalım" diyemesin.

rijkard’ın yerine düşünülmektedir tekrardan. resmi teklif bile yapılmış ntv’ye göre. eğer gelirse 3. terim dönemi olacak. süleyman demirel gibi adam valla. iki kaş hareketi, iki ağız burun bükme, yürü oğlum hadi koçumdan ibaret taktik/teknik anlayış, eleştiriye bıyık s.kerek cevap vermek... başka bir numara yok. dünyada başka kimse mi yok?

standartların üzerindeki hagi, tugay, emre, suat, hakan şükür, popescu’lu kadro faktörüyle kazanılmış bir uefa kupası bir teknik direktöre kaç kere başarısız olma kredisi açmayı sağlar çözemedim. galatasaraylı değilim, terim’in gelip de galatasaray’ı başarılı yapmasından korkuyor da değilim ama bıktım temcit pilavı gibi sürekli aynı teknik adamların devirdaiminden. şu ülkede yılmaz vural, hikmet karaman, giray bulak, bülent uygun, samet aybaba veya daum’dan daha akıllı kimse yok mu? yeni ertuğrul’lara, tolunay’lara niye şans verilmez. tugaylar, bülent korkmazlar neden en son tercihtir.

ikinci el araba ilanlarında banko kullanılan kelime. yazımı muayyer, muhayer diye yanlış yazılsa da mutlak geçer. "bir sorunu yoktur" anlamına geldiğini düşünüyorum, olmayabilir de. bir de "yürürü iyidir" lafı var ikinci el araba kültüründen.