confessions

epikuros

- Yazar -

  1. toplam entry 2495
  2. takipçi 1
  3. puan 68148

sinan çetin

epikuros
paranın insana neler yaptırabileceğini göstermiştir ali ağaoğlu’lu reklamda. daha önce bir kaç kez kamera önüne geçtiği halde(ayrılan çiftleri barıştırdığı bi program vardı hatırladığım) sanki ilk kez kamera önüne geçiyormuş ve bekaretini veriyormuş gibi reklam içinde suni gündem yaratıp "ay ay ne diyeceğimi bilemedim, kamera önünde olmak zormuş be abi, senin gibi yapamıyom ali abi" gibi laflar ederek üç kuruşluk değerini de sıfırlamıştır.

ha şimdi, iyi bi yönetmen olursun, çok uzun zamandır bu işi yapıyor olursun ve hayatında hiç kamera önüne geçmemiş olursun, o zaman kamera önünde gözükmen önemli bir şey olur. ama bunun yaptığı şey çocuk kandırmaca gibi bişey. mal işi.

siber tehdit

epikuros
son mgk toplantısında mgsb metninden çıkarılan irtica kelimesinin yerini alan kavram. irtica kavramı "din istismarcılığı" başlığında incelenecekmiş. irtica kelimesinden gocunan, rahatsız olan mı vardıki kaçtır çıkarmaya çalışılıyordu anlamadım.

siber tehditse, hükümetin meşhur açılımlarını andırıyor. profesyönel gündem tayini. irticayı çıkar, ilgiyi sanal tehdite kaydır, internete sansürü engelleyeceğin yerde kolaylaştır. internetin olumsuz risklerine tedbir alabilirsin ama orası ne alaka? aha benim de kafam dağıldı. işe yaradı.

zirvede bırakmak

epikuros
bir işte iyi bir noktadayken o işi bırakmaktır. iyi şekilde anılmak, işin piri bilinmek için iyi bir tercihtir. mesela ronaldo, futbolda çok çok iyi olduğu dönemler vardı, bir numara gözüyle bakılırdı kendisine. o seviyede bıraksaydı futbolu, hep bir ilah gibi anılacaktı ama o sarkık götgöbeğiyle hala futbol oynamaya devam ediyor ve hepten gözden düşmüş durumda.

keza michael schumacher de öyle. ne güzel zirvede bırakmıştın be abi! ne diye dönersin geri. takım arkadaşı bile eleştirir olmuş efsaneyi.

michael jordan da dönüş yapanlardan. ama o pek sırıtmadı wizards’da.

çok zor bir tercihtir. sonunda maskara olmak ve kıçını yırtarak meydana getirdiğin markayı harcama riskin vardır.

abdurrahman yalçınkaya

epikuros
yargıtay başkanlığına aday olduğunu açıklamıştır. daha, şu anki yargıtay başkanı hasan gerçeker’in görevden ayrılmasına 8 ay gibi bir süre vardır. 1 haziran 2011’de yaş haddinden emekli olması bekleniyor.

ahmet necdet sezer gibi, genelkurmay gibi abdurrahman yalçınkaya da cumhuriyetin teminatı olarak gördüğüm bir kaç unsurdan biridir.

race driver grid

epikuros
codemastersın 2008 yılında çıkardığı yarış oyunu. bu oyunu oynadıktan sonra diğer bütün yarış oyunları dandik gelmeye başlıyor. yarış oyunlarından hoşlanmayan birini bile müptela edecek derecede zevkli bir oyundur. her yönden aşmıştır. menüleri, yarış aralarında verilen istatistikler, sıralama ve puan bilgileri, flashbackler... bu oyunu görünce codemasters’a ayrı bir sempati duymaya başlamış ve daha gelişmiş yeni bir oyunun daha ne kadar güzel olabileceğini düşünmeye başlamıştım. bu oyunun bir ikincisi veya üst versiyonu henüz çıkmadı bildiğim kadarıyla, yalnız aynı firma f1 2010 diye bir oyun çıkardı ki rezil bir şey. zemin, parkurlar ve arabaların yol tutuşları biraz birbirine benzer gibi görünse de hiç bir ilerleme yok. gerileme var hatta. tamam, iki oyun arasındaki konsept farklı da, insanı ister istemez bir beklentiye sokuyorsunuz sonuçta.

f1 2010

epikuros
torrent sitelerinden birinden yanlışlıkla(!) bir oyun indiriyordum(yanlışlıkla olan bir şeydi hakikaten, telif haklarına son derece saygılıyım normalde), yanlışlıkla asıl indireceğim oyun fifa 11’di fakat nasıl olduysa bu oyunu indirmeye başlamış bulundum ve oyunun tamamının indirilmesi bitip de kurulum yapacağım zamana kadar bu karışıklığı fark edemedim. race driver grid dışında hiç bir yarış oyunundan zevk almamış biri olarak çekine çekine f1 2010’a bir şans vermeye karar verdim. oyuna girdim, en kısa yollardan bir an önce yarışa girmek istedim ama hiç de kolay değildi bu. her yerde skip yapılmıyor, uzun uzun introları, reklamları, tanıtımı izlemek zorunda kalıyorsun. hele tam yarışa başlamadan önce elemanın karavanda durduğu bir yer var, orayı geçip oyuna girmek için kıçımı yırttım. etmediğim küfür, yumruklamadım klavye tuşu kalmadı. nasıl becerdiğimi bilmiyorum ama yarışa başladım sonunda. ve bir dakika sonra çıktım oyundan. oyunu bir daha oynar mıyım diye düşündüm. bir kere kurup da bir daha aylarca oynamadığım onlarca oyun geldi aklıma ve hiç düşünmeden sildim oyunu.

sonra, yanlışlıkla fifa 11’in doğrusunu bulup indirmişim nasılsa. onu oynuyorum şimdilik, ondan sıkılınca fifa 07 oynuyorum. grid dışında başka bir araba yarışı oyununu severek oynayabileceğimi sanmıyorum.
50 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol