epikuros

tanıtımının bir bölümünü "oha oha" diye diye izletmiş telefondur.

http://tinyurl.com/3gveqav

türk filmlerindeki vuruldukça çoğalan kötü adam karakteri gibi.

(bkz: lars von)

lars von’un ekürisi. bir sakıncası yok da, sonları aynı olmasın.

nasıl biri olduğundan bahsetmekle, o çok uzun bir seyahate çıkmışken, arkasından konuşmuş olacağımdan bu konuya girmiyorum hiç. nasıl biri olduğu hakkında fikir sahibi olacak kadar da tanımıyorum.

sadece, kendisini bilgi sözlük airlines’la az önce yolcu ettiğimi söyliyeyim.

başarılı bir çömezlik safhası geçirdikten sonra bilgiçlik mertebesine beşinci nesilden erişmiştir.

fenerbahçe nin şampiyonlar liginden men edilmesi sonrası iftifa ettiğini açıklamıştır. sebebiyse gözüne uyku girmemesiymiş.

(bkz: çok da tın)

karşılaşılan olayın kişi için ne kadar önem arzettiğini anlatmaya yarayan bir deyimdir.

(bkz: sikimden düştü bir kıl)

umursamadığını belirtmek için kullanılan bir ünlem.

yazar değil yüksek copy-paste mühendisidir kendisi. yapma olm böyle şeyler, sen yazdın sanıp göz yoranlar var.

kurucusu olduğu apple’ın icra kurulu başkanlığı(ceo) görevinden istifa etmiştir. bu durumu sade bir maille çalışanlarına bildirmiş ve ardından gündelik hayatına geri dönmüştür. steve’inayrılık kararı için sağlık sorunlarını bahane ettiği bildirilmiş. sayın jobs’un önce uzun zamandır planladığı dünya turunu gerçekleştirmek istediği ve tatil dönüşünde de çocuklarına bol bol zaman ayıracağı iddia edildi. jobs’un dört çocuğu, bir hanımı, on iki evi ve beş buçuk milyar dolar serveti bulunuyor.

(bkz: haber metni şeklinde entry girmek)

kısa süreli başkanlığında herkesin saygısını kazanmış galatasaray başkanıdır. bir beşiktaşlı olarak imrendim doğrusu. adam ne dediyse ne önerdiyse hepsi çıktı. söyledikleri ilk başta çok uçuk göründü, tff başta olmak üzere tüm kamuoyu en sert tepkiyi gösterdi adama, cezayla tehdit etti, ama sonra tıpış tıpış dediğine geldiler adamın.

"ateş üfleyerek sönmez, ligler ertelensin" dedi. olur mu lan öyle şey, zamanında başlayacak ligler diye üstüne gidildi adamın. peki ne yapıldı sonra ? ligler 1 ay ertelendi.

kendi cezamızı kendimiz verelim, elin gavurunun gelip ceza vermesi çok ağrımıza gider dedi. sustlan eşşek, bi daha konuşursan sopayı yersin muamelesi gördü. e ne oldu? uefanın dirktifiyle fenerbahçe nin şampiyonlar liginden men edilmesi oldu.

umalım da beşiktaşımla ilgili olumsuz bir kelam etmesin lan!

uefa’nın dayatmasıyla tff’nin aldığı karardır. şike soruşturması başından beri alınan kararlar ve gelinen nokta göz önüne alındığında tablo tam bir rezalettir. şahsi fikrim, hiç kıvırmadan, kimseye boğun eğmeden en başından alınması gereken karar buydu. federasyon, etik kurulu ve yayıncı kuruluş el ele verip nasıl kıvırıp feneri kurtarırızın hesabını yaptı başından beri. elin gavuru için adam kayırma, torpil, rüşvet, dalkavukluk en büyük ahlaksızlık ve suç olduğundan herkes için soğuk duş oldu bu karar. gerçeklerle yüzleşmiş olduk.

"adalet bir gün herkese lazım olur" diyen şenol güneş açısından trabzonspor un fenerbahçe yerine cl ye alınması beklenen adaletin birinci adımı.

ayrıca dün gece yaşanan bu iki gelişme göstermiştir ki, uefa ligi’nde yoluna devam etmesinde sakınca görülmemiş olan beşiktaş ve trabzonspor şike soruşturmasına bilerek dahil ettirilmiş iki figürandan başka bir şey değil. fenerbahçe’ye suç ortağı yaratmak için eften püften bahanelerle üzerlerine gidilmiş bu iki takımın ve üst düzey yöneticileri içeri atılmıştır. görülecektir ki ilk duruşmada beşiktaş ve trabzonspor yöneticileri serbest bırakılacaktır.

fenerbahçe, mehmet ali aydınlar’ı arkasına alıp istediği kararları aldırtırken tffyi süper bi kurum olarak lanse ediyordu, ama işler tffnin gücünün yetmediği yer olan uefaya dayandığında kendisine sahip çıkamadı diye en kaka kurum yaptı tffyi.

konuşması beni kabız eden futbol federasyonu başkanıdır. "fidırısyınımız girkini yıpiciktir"

yaptıklarıyla ne fenerbahçeye yaranabilmiştir ne de rakip takımlara. önceki federasyonun yediği haltlar yanlarına kar kalmış, kabak gelmiş malinin başına patlamıştır. kendisi önce sıçmış sıvamış, sonra sıvamış sıçmış, sonra sıvamış sıvamış son olarak da sıçmış sıçmış. ne yaptığından kendinin bile haberi yoktur eminim. ne kızıyorum kendisine ne de suçlu buluyorum sadece acıyorum.

1937’de kurulmuş yunan takımıdır. bu yıl şike gerekçesiyle önce bir alt lige daha sonra da 4. lige düşürülmüştür.

küme düşen yunan takımı olympiakos değil olympiakos volou’dur.

en ünlü şifreli konuşma repliği "ayşe tatile çıktı" olan neslin çocuklarının manitayla kırıştırmaya gitmek yerine kullandığı şifreli kalıp.

populist söylemlere karnı tok insandır. horon dışardan kolay görünür diye bir laf vardır. ve ayrıca;

(bkz: bizim memlekette göte göt denir)

sadece kendini bağlayan sebeplerle kalleşlik edene kalleş denir, başka bir tanımı olmaz bunun.

ayrıca başlık sahibi, öyle insanlarla karşı karşıya geliyor ki gereksiz yere. ne niyetini anlıyor karşıdaki kişi, ne söyleneni. sadece anlamak istediğini. "kürt müsün pkklı mısın neysen nesin" sözünün "türk müsün neysen nesin?" sözü gibi faşist anlamlar gütmeden kullanılabileceğini anlamayacak ve bundan ucuz populizm malzemesi çıkaracak yanlı fikirde insan bu karşılaştığı insan. işi çocukça laf dalaşına sürüklemesi de cabası, "kendine yontuyorsun. yok hayır sen kendine yontuyorsun. yok yok sen yontuyorsun.." daha gider bu.

kimsenin de biz türküz çok güçlüyüz her şartta haklıyız dediği yok. demek ki populist ağız, vücuttaki diğer alıcıları da bozabiliyor ve kendi istediği gibi duyumlamaya, yorumlamaya hatta çok daha uçuk felsefik çıkarımlar yapmaya sebep olabiliyor.

sözlükte renk olsun, isteyen istediği fikri savunsun diyoruz. ve dileyen de ortaya konan fikrin tersini savunsun savunabiliyorsa diyoruz. ama olmuyor, birisi askerleri tuzağa düşürüp öldüren insanlar için üzülüyorum diyor, (olabilir tabi.sonuçta terörist de olsa diğer bir tanımla "kandırılmış insan"dır onlar) diğer biriyse bu teröristlerin 100 tanesinin hava harekatıyla öldürülmesinin kendisini tatmin etmediğini söylüyor. e bu da eğrisiyle doğrusuyla bir fikir. herkesin her görüşe saygısı olması lazım ama her görüşe. zaten, edebi dille, mantıklı ağızla ve terbiye sınırları içerisinde görüş bildirdiği sürece hiç bir ortamda sorun yaşamaz insan.

durup dururken kafasına göre ateşkes ilan edip kafasına esince çıkıp karakol basan, sokaklarda suçsuz insanları havaya uçuran, içi insan dolu araçları siktiri boktan sebeplerle patlatan insanların ölümüyle, yapılan kalleşliğe ve tehditlere karşı ülkesini korumaya çalışan insanların ölümlerini birbirinden ayırt edebilen kişidir. akvaryum hümanistlerini şıp diye tanır.

otur oturduğun yerde kürt müsün pkklı mısın neysen nesin. kimse sana bir şey diyor mu? çıkıp bir ülkeyi tehdit edeceksin, gerilla taktiğiyle vurkaç yapıp insanların tahammül sınırını sonuna kadar zorlayacaksın, karşılık gördüğünde de "ben de insanım, ben oynamıyorum" diyeceksin! ilginç. her şeyi de nasıl kendilerine yontmayı beceriyorlar, küstahlığın da bu kadarı..

goshenit’in şahane amerika performansına şahit olmamızı sağlayan başlıktır. böyle böyle sktiriyorlar bizi birbirimize.