"şimdi şimdidir, şimdi şimdi" ya da "an bu andır" anlamına gelen söz.
aileje eğlenje.
bilgili, görgülü, yetenekli ve mütevazi bir avukat abimizdir.aynı zamanda güzel saz çalar.
genelde yolsuzluklarla ilgili eleştiri haberlerinde sıkça duyduğumuz bir hak türü.
hortumlanan paralarda genelde emekçilerin hakkı olmasına rağmen nedense bu görmezden gelinip korunacak hak sahibinden sadece yetim ve çocuk olmak şartı aranır onu da anlayabilmiş değilim.
hortumlanan paralarda genelde emekçilerin hakkı olmasına rağmen nedense bu görmezden gelinip korunacak hak sahibinden sadece yetim ve çocuk olmak şartı aranır onu da anlayabilmiş değilim.
(bkz: houstondan kendi kendine mesaj atmak )
(bkz: houstondan kendi kendine mesaj göndermek )
(bkz: mesaj gelsin diye bön bön telefona bakmak)
(bkz: houstondan kendi kendine mesaj göndermek )
(bkz: mesaj gelsin diye bön bön telefona bakmak)
ayar alınır da verilir de diyorum ve goeticanın bu kolay vazgeçişini kabullenemiyorum.
ayrıca her ne kadar yazarların ara sıra alınganlık gösterip "küstüm gidiyorum işte" şeklindeki çocukça bulduğum tavırlarını onaylamasam ve bu tip alınganlık ve ikna turlarının yerinin houston ya da msn olduğunu düşünsem de anlayabiliyorum. evet ara sıra oluyor öyle.insanlar diğer insanların gözündeki değerini bir şekilde sınamak isteyebiliyorlar ya da bir parça nazlanma, şımartılma hakkını kullanmak isteyebiliyorlar. elbet bunun başka nedenleri de olabilir. bunu kişiselleştirerek goetica için söylemiyorum. ama her ne nedenle olursa olsun goetica oraya gidiyorum yazdığı anda bu gidişin sözlük yönetimince #316863 şeklinde karşılanmış olmasını doğru bulmuyorum. goetica bilgi sözlük için değerlidir. bu sözlüğe çok emeği geçmiştir. o nedenle sözlük yönetiminin bu uygulamasını da hiç haketmemektedir. sözlük goeticaya düşünme bizlere de onu ikna etme fırsatını tanımalıydı diyorum.
ve son olarak seni seviyoruz götika
ayrıca her ne kadar yazarların ara sıra alınganlık gösterip "küstüm gidiyorum işte" şeklindeki çocukça bulduğum tavırlarını onaylamasam ve bu tip alınganlık ve ikna turlarının yerinin houston ya da msn olduğunu düşünsem de anlayabiliyorum. evet ara sıra oluyor öyle.insanlar diğer insanların gözündeki değerini bir şekilde sınamak isteyebiliyorlar ya da bir parça nazlanma, şımartılma hakkını kullanmak isteyebiliyorlar. elbet bunun başka nedenleri de olabilir. bunu kişiselleştirerek goetica için söylemiyorum. ama her ne nedenle olursa olsun goetica oraya gidiyorum yazdığı anda bu gidişin sözlük yönetimince #316863 şeklinde karşılanmış olmasını doğru bulmuyorum. goetica bilgi sözlük için değerlidir. bu sözlüğe çok emeği geçmiştir. o nedenle sözlük yönetiminin bu uygulamasını da hiç haketmemektedir. sözlük goeticaya düşünme bizlere de onu ikna etme fırsatını tanımalıydı diyorum.
ve son olarak seni seviyoruz götika
soyu temiz ve iyi tutma bilimi. artık bu nazi zihniyetine ne kadar bilim denirse.
haşmet babaoğlu yazmış (elaine riddick ve kocası yıllar boyu çocuk sahibi olmak için uğraşmışlardı. sonunda bir kliniğe başvurup çare aradılar. teşhis onları şaşırttı.
elaine riddick geçmişte haberi olmadan kısırlaştırılmıştı. nasılını, nedenini araştırdı bulamadı. bu arada kocası onu terk etti. genç
kadının ruhu öylesine derinden yara almıştı ki, kabuk tutabilmesi için onlarca yıl geçmesi gerekmişti. ne garip, elaine riddick geçmişte başına geleni çok yakınlarda öğrenebildi.
1968 yılında, 14 yaşındayken tecavüze uğradığında kürtaj operasyonu geçirmişti. işte o sırada devlet emriyle ve haber verilmeden
kısırlaştırılmıştı genç kadın. bugün ortaya çıktı ki, riddickin yaşadığı abdnin north
carolina eyaletinde tam 8 bin kadın (dikkat buyurun) devlet politikası olarak habersizce kısırlaştırılmış. eyalet yönetimi bu
kadınlardan bazılarına şimdi özür mektupları gönderiyormuş. ama olayın boyutları bu kadar değil, daha vahim. biraz kurcalanınca bu
olayın başka eyaletlerde de yaşandığı ortaya çıktı. meğer amerikan "derin devleti geçen yüzyıl boyunca kadın ve erkek 70 bine yakın
nsanı gizlice kısırlaştırmış...
peki neden?
maryland üniversitesinden konu üzerine araştırma yapan prof. steven selden, bu kısırlaştırmaların genelde yoksul insanlara
uygulandığını söylüyor ve o dönemde devlette "yoksul insanların genlerinin kötü
olduğu yargısının egemen olduğunu" belirtiyor. tabii kısırlaştırılanların yüzde 60tan fazlasının siyah derili olması yeterince anlamlı. görüldüğü gibi, bu devlet operasyonunun gerekçesi açık biçimde eugenics temellere dayanıyor.
bu haber bizim popüler gazetelerimizde, bir ikisi hariç, pek yer bulmadı. oysa modern devlet, birey hakları ve derin ırkçılık açısından önemle üzerinde durmamız gereken bir haberle karşı karşıyayız. düşünün, hollywood
ii. dünya savaşı dönem filmlerinde nazilerin "temiz soy, seçkin ırk" çalışmaları barbarlık olarak gösterilirken amerikan devleti gizlice benzer operasyonlar gerçekleştiriyormuş!
demek ki, insan ırkının seçici kontrol mekanizmalarıyla "iyi"leştirileceğine, toplumun tıbbi teknoloji kullanılarak "temiz"
kılınacağına inananlar sadece naziler değilmiş...
haşmet babaoğlu yazmış (elaine riddick ve kocası yıllar boyu çocuk sahibi olmak için uğraşmışlardı. sonunda bir kliniğe başvurup çare aradılar. teşhis onları şaşırttı.
elaine riddick geçmişte haberi olmadan kısırlaştırılmıştı. nasılını, nedenini araştırdı bulamadı. bu arada kocası onu terk etti. genç
kadının ruhu öylesine derinden yara almıştı ki, kabuk tutabilmesi için onlarca yıl geçmesi gerekmişti. ne garip, elaine riddick geçmişte başına geleni çok yakınlarda öğrenebildi.
1968 yılında, 14 yaşındayken tecavüze uğradığında kürtaj operasyonu geçirmişti. işte o sırada devlet emriyle ve haber verilmeden
kısırlaştırılmıştı genç kadın. bugün ortaya çıktı ki, riddickin yaşadığı abdnin north
carolina eyaletinde tam 8 bin kadın (dikkat buyurun) devlet politikası olarak habersizce kısırlaştırılmış. eyalet yönetimi bu
kadınlardan bazılarına şimdi özür mektupları gönderiyormuş. ama olayın boyutları bu kadar değil, daha vahim. biraz kurcalanınca bu
olayın başka eyaletlerde de yaşandığı ortaya çıktı. meğer amerikan "derin devleti geçen yüzyıl boyunca kadın ve erkek 70 bine yakın
nsanı gizlice kısırlaştırmış...
peki neden?
maryland üniversitesinden konu üzerine araştırma yapan prof. steven selden, bu kısırlaştırmaların genelde yoksul insanlara
uygulandığını söylüyor ve o dönemde devlette "yoksul insanların genlerinin kötü
olduğu yargısının egemen olduğunu" belirtiyor. tabii kısırlaştırılanların yüzde 60tan fazlasının siyah derili olması yeterince anlamlı. görüldüğü gibi, bu devlet operasyonunun gerekçesi açık biçimde eugenics temellere dayanıyor.
bu haber bizim popüler gazetelerimizde, bir ikisi hariç, pek yer bulmadı. oysa modern devlet, birey hakları ve derin ırkçılık açısından önemle üzerinde durmamız gereken bir haberle karşı karşıyayız. düşünün, hollywood
ii. dünya savaşı dönem filmlerinde nazilerin "temiz soy, seçkin ırk" çalışmaları barbarlık olarak gösterilirken amerikan devleti gizlice benzer operasyonlar gerçekleştiriyormuş!
demek ki, insan ırkının seçici kontrol mekanizmalarıyla "iyi"leştirileceğine, toplumun tıbbi teknoloji kullanılarak "temiz"
kılınacağına inananlar sadece naziler değilmiş...
karadenizlilerin mutat alışkanlığı
"ideal erkek" ile ilgili kimsenin aklina bir $ey gelmemi$, kimse bir $ey bilmiyor veya yazmaya u$enmi$..
meali : yok boyle bir şey
meali : yok boyle bir şey
anlamını hala öğrenemediğim nickiyle alaban nihayet bilgi radyodan bilgi sözlüğe transfer olmuş bulunuyor. en kısa zamanda bilgiç olur ve güzel kalemiyle bilgi sözlüğe nitelikli entryler kazandırır dilerim.
(bkz: yılmaz güney)
aranjuez konçertosu.difteri hastalığı sonucu üç yaşından ölümüne değin kör yaşayan ispanyol besteci joaquin rodrigonun 1939da gitar ve orkestra için yazdığı en önemli klasik eserlerden biridir. eser, ravelin bolerosuyla birlikte dünyada en çok seslendirilen klasik eser ünvanını almıştır.
http://korsanmusic1.blogspot.com/2006/05/aranjuez-mon-amour.html
http://korsanmusic1.blogspot.com/2006/05/aranjuez-mon-amour.html
(bkz: tıbbi mümessil)
bilmeden indirdiğim, ancak ingilizce sürüm olması nedeniyle pek de kullanışlı bulmadığım, hatta ara ara beni deli eden msn sürümü.
kitap gönderebileceğiniz bir adres olarak bana gelen bir e-maili sizlerle paylaşmak istiyorum arkadaşlar.
"merhaba
ben sinop ilinin boyabat ilçesinde yasayan bir lise ögretmeniyim
ilçemiz anadoluda hem sosyal anlamda hem de ekonomik anlamda çok fakir
bir kasaba. burada bos zamanlarini kitap okuyarak geçirmek isteyen çok
arkadasim var bu amaç ugrunda okulumuza bir yildir ögrenciler,
ögretmenler ve idarecilerle birlikte bir kütüphane yapmaya karar verdik
ve çok güzel bir kütüphane yaptik, bu kütüphaneye kitap koymak
istedigimizde bunda yeteri kadar basarili olamadik.. çünkü kitaplar
pahali ve kütüphanemize o kadar kitap alacak paramiz yoktu ben de
internet araciligiyla sizlerden yardim istemeye karar verdim.
evinizin bir kösesinde artik elinizi dahi sürmediginiz kitaplar varsa
lütfen bize gönderiniz hiç olmazsa bir tane dahi gönderseniz bir gencin
hayal dünyasini degistirebilirsiniz. lütfen bir kitap..
adres: metin çalmaz (okul müdürü)
boyabat endüstri meslek lisesi
57200 boyabat/sinop
web: www.boyabateml.com
fax: 03683152518
tel:03683155645 (santral)
"merhaba
ben sinop ilinin boyabat ilçesinde yasayan bir lise ögretmeniyim
ilçemiz anadoluda hem sosyal anlamda hem de ekonomik anlamda çok fakir
bir kasaba. burada bos zamanlarini kitap okuyarak geçirmek isteyen çok
arkadasim var bu amaç ugrunda okulumuza bir yildir ögrenciler,
ögretmenler ve idarecilerle birlikte bir kütüphane yapmaya karar verdik
ve çok güzel bir kütüphane yaptik, bu kütüphaneye kitap koymak
istedigimizde bunda yeteri kadar basarili olamadik.. çünkü kitaplar
pahali ve kütüphanemize o kadar kitap alacak paramiz yoktu ben de
internet araciligiyla sizlerden yardim istemeye karar verdim.
evinizin bir kösesinde artik elinizi dahi sürmediginiz kitaplar varsa
lütfen bize gönderiniz hiç olmazsa bir tane dahi gönderseniz bir gencin
hayal dünyasini degistirebilirsiniz. lütfen bir kitap..
adres: metin çalmaz (okul müdürü)
boyabat endüstri meslek lisesi
57200 boyabat/sinop
web: www.boyabateml.com
fax: 03683152518
tel:03683155645 (santral)
an itibariyle darklord. eski türk filmi müziklerinden döktürüyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?