yaran fıkralar

9 /
fasa fiso
temel’in yolu birgun yine amerikaya duser.karsidan karsıya gecerken tam bir araba carpmak uzereyken atiyla biri gelir ve temel’i kurtarir.bu gelen zorrodur.ardindan temel in elbisesine z harfi cizer.temel gulumser ve tesekkur ederim zuperman der.
ice berg
kadıncağız migreni yüzünden inanılmaz sıkıntılar çekmektedir ve bu tüm hayatını mahvetmektedir.uzun süredir kocasıyla bile ilgilenemz olmuştur.gidilmedik doktorların kalmadığı anda en son gittiği psikolog kadına tüm sıkıntıların çözümü insanın kendi beynidir der ve tedavi yöntemini kadına anlatır:
-başın ağrıdığında otur,ellerini başının arasına al ve " bu kafa benim değil,bu kafa benim değil " diye 50 kez tekrarla der.
sonuş itibariyle tedavi tutmuştur ama sırada daha önemli bir sorun vardır,koca artık yatakta arkasını dönüp uyumaya başlamıştır her gece.kadın kocasını aynı psikoloğa götürür ve döndükleri günden beri adam bir boğa olmuştur artık.ama yatağa gelmeden önce hep aynı şeyi yapar,5 dakika banyoya gider.bir gece kadın banyonun ışığını görür ve bakar ne yapıyor acaba diye.
adam klozete oturmuş,kafası ellerinin arasında söylenmektedir.
- bu karı benim değil,bu karı benim değil..
yoshiesque
temel bir gün amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan.
immigration office alirlar bunu memur sorar :
- what’s your name sir?
-temel
-surname?
-kaya
-sex?
temel gayet sakin cevaplar
- 3 times a week
memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
- sir you understood me wrong..i mean male? or female?
temel yine hic beklemeden cevaplar
- doesn’t matter
firambogaz
bir gün adamin biri telekiz ile bes yüz dolara
anlasir.ve geceyi beraber
geçirirler.
ancak sabah olup sira parayi ödemeye gelince, adam

cebinde yeteri kadar
para olmadigini anlar.
tele kiza parasi olmadigini,isyerine vardiktan sonra

parayi zarfla
gönderecegini söyler.
kiz da kabul eder. adam zarfin üzerine daire kirasi

yazacagini söyler.
adam isyerine vardiktan sonra parayi hazirlarken

aslinda gecenin o kadar da
iyi geçmedigini, bekledigi kadarda eglenmedigini
düsünür.ve kadina besyüz dolar yerine ikiyüzelli

dolar göndermeye karar
verir.
zarfin üzerine daire kirasi olduğunu belirttikten

sonra içine de söyle bir
not ilistirir.
-"hanimefendi size besyüz yerine ikiyüzelli dolar

yolluyorum.
çünkü ben; dairenizin daha önce hiç kullanilmamis

olduğunu düsünmüstüm, ve
dairenizin daha küçük olduğunu saniyordum...
ayrica dairenizin isitma sistemini de hiç

begenmedim.daha sicak olmasini
bekliyordum"
ve zarfi kurye ile yollar.


kadin zarfi açtiginda paranin eksik olduğunu ve

yanina bir not ilistirilmis
oldugunu görür.
notu okudugunda hemen cevap olarak sunu yazar.
-"beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce

kullanilmamis
olabileceğini nasil düsünürsünüz.
aslinda daire hiç de büyük degil. sizin dairenin

içini dolduracak kadar
esyaniz olmadigi için size büyük gözükmüs olabilir.
ayrica isitma sistemi de iyidir, ancak siz ateslemeyi

beceremediyseniz ben
ne yapabilirim.
not:zaten siz uyurken daire depozitosu olan 1000

dolari cebinizden ödünç
almistim.
kira tam ödenmediginde depozito ev sahibinde kalir.
iyi günler

ladypink
buraya yazılmayacak kadar müstehcen olan fıkralardır bence.biliyorum yaran birçok fıkra ama yazamıyorum, tutukluk yapıyor..
katip yaz kizim
topaç ismail

ismail isminde bir adam olum doseginde karisina :
- "karicigim, ben olmek uzereyim. tanriya dua ettim, eger karim ben oldukten sonra bir erkekle yatarsa ahirette kendi etrafimda bir kez donecegim. eger benim öbur dunyada rahat etmemi istiyorsan lutfen benden sonra hic bir erkekle yatma olur mu?"

kadin:
-"kocacigim o nasil soz, tabii ki sana oldukten sonra da sadik kalacagim", der ve ismail olur. yillar sonra kadin da olur ve obur dunyaya gider kocasini aramaya baslar. kapidaki gorevliye sorar:

-"kocami ariyorum ismi ismail", gorevli:
- "hangi ismail? hanimefendi, burada milyonlarca ismail var." kadin:
- "arasira kendi etrafinda bir kez donen birisidir." gorevli:
- "ha, sen topac ismail i ariyorsun, az ileride".


van ness
dursun trabzondan almanya ya çalışmaya gider. ertesi yıl mercedesle döner. temel meraklanır sorar ula bu ne iş diye bir senede mercedese bindin. dursun yine gider ertesi sene helikopterle gelir. temel iyice şaşırır. ertesi sene dursun trabzona özel uçağıyla gelir temel hayretler içindedir. ula dursun söyle artık ne iş yapıyorsun der. "benim almanya da bir yerim var 5 euro atıyorsun skini sokuyorsun alete alet sana masturbasyon yaptırıyor." temel de atlamış almanya ya gitmiş. trabzon a özel jeti ve escort uçaklarıyla gelmiş bu sefer dursun sormuş ula sen napıyorsun almanya da diye; temel:
benim de bir iş yerim var 5 euro atıyorsun ski alete sokuyorsun alet masturbasyon yaptırıyor. ondan sonra da alet konuşuyor:
-10 euro daha vermezsen skini bırakmam!!
dilemma
kekeme bir at ölüsü bulur ve polisi arar;
-155 polis imdat buyrun?
-b-bi-bi a-a-a-at ö-ö-ö-öl-öl-ölüsü bu-buldum.
-nerde?
-t-t-t..
-topkapı mı?
-ha-ha-hayır.
-tophane?
-ha-ha-ha-hayır.
-eeeh! der kapatır memur.
birazdan bi telefon daha..
-155 polis imdat buyrun?
-me-me-me-mur be-bey,bi a-a-at öl-öl-ölü-löüsü va-var bu-burda.
-nerde?
-t-t-t..
-yahu gene mi sen! der yine kapatır.
aradan saatler geçer..
-155 polis imdat buyrun?
-bi-bi-bi a-at öl-öl-ölüsü buldum.
-yahu kardeşim nerde?
-t-t-t..
-topkapı mı?
-ge-ge-getirdim abi!
ice berg
temel amerikaya gitmiştir ama tek kelime ingilizce bilmez.karnını bile doyuracak kadar konuşamaz.dursun’a telefon eder:
-ula tursun ha purda açlıktan öleyrum,ingilizce bir yemek soyle
-bilmeyrum vall temel,ama bi dur bizim kizin kitaplarindan bulayum 5 dakika sonra ara yine
aradan 5 dakika geçer:
-ula tursun buldun mi?
-buldum ula epıl pey (appla pie) diye bişey varmuş
-sağolasın tursun.
temel bir cafeye girer ve garson sorar:
-welcome sir,would you like to eat something?
-epıl pey
-yes sir
epıl pey gelir ve temel doyar.bundan sonra temel hergün ve her öğün aynı yere gider.garson artık tanımaktadır temeli ve artık sormadan epıl pey gelir masaya.1 ay geçer temel tekrar dursunu arar:
-ula tursun 1 aydır epıl pey yiyrum epıl pey sıçiyrum başka bir yemek soyle
-temel 5 dakika sonra ara kızın kitaptan bakayım.
5 dakika geçer;
-ula tursun buldun mi?
-buldum ula.profiterol diye bişey varmış.
-sağol tursunum.
temel cafeye gider ve hemen epıl pey gelir.temel garsona bakar.
-no epıl pey,profiterol.
-yes sir.with cream or without ?
-epıl pey amına koyayum.
van ness
evli çift sürekli karanlıkta seks yapıyormuş.bu 10 yıl devam etmiş. bir gün kadın aniden ışığı açmış bir bakmış adamın şeyi yok elinde vibratör sokup çıkarıyor. kadın haykırmış:
-şerefsiz adam bana 10 yılın hesabını ver!!
adam:
-ulan orospu asıl sen bana 2 çocuğun hesabını ver!!
rdm
mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.

bir gün handan ve mehmet, mehmet’in annesini yemeğe davet ederler.
mehmet’in annesi akşam yemeği süresince handan’ı uzun uzun süzer ve aslında
handan’ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev
arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını
merak eder.
aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki:
ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
aradan bir iki gün sonra handan der ki:

mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine
de kendisine bir mektup yazayım.
oturur ve yazar:
anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da
demiyorum.
fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
sevgiler oğlun mehmet.


bir hafta sonra mehmet’in annesinden mektup gelir:
sevgili oğlum: handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
fakat konu şu ki: handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba
kasesini çoktan bulmuş olurdu.

sevgilerle annen...
isimsiz kahraman
okula yeni bir din ogretmeni atanmis. sinifa girince kendini tanittiktan sonra,
"ben de sizleri yavas yavas tanimaliyim artik,
mesela oglum senin adin ne?" demis
ogrenci : fatih
hoca: hadi bi fatiha oku da dinleyelim
ogrenci güzelce okumus fatihayi.
hoca: kizim senin adin ne?
ogrenci: kevser hocam.
hoca: hadi sen de bir kevser suresi oku da
dinleyelim. bu ogrenci de okumus. hoca yürürken köseye sinmis bir ogrenci görmüs
hoca: oglum senin adin ne?
ogrenci: hocam benim adim yasin ama arkadaslar bana kisaca
sübhaneke derler...
rhapsody
3 adam oturmuş eşlerine aldıkları hediyelerden bahsediyorlarmış.birincisi demiş ki, "karıma öyle bir hediye
aldım ki,6 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor."diğer kisi anlamamışlar. "ne aldın?" diye sormuşlar."beyaz bir porsche
aldım. çok mutlu oldu." diye cevap vermiş.ikinci adam demişki, "ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede
0’dan 100’e çıkan bişey almıştım."hemen anlamışlar tabi ki: "heey, yoksa ferrari mi aldın?" adam gülümsemiş: "evet, kıpkırmızı bir ferrari
aldım.gerçekten de ona çok yakıştı demiş.
bu sefer üçüncü adama sormuşlar: "peki sen ne aldın karına?"
adam demiş ki: "ben öyle bişey aldım ki;sadece 2 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor."
adamlar şaşırmışlar: "atıyorsun!" demişer,
"öyle bir araba olmaz ki!"
adam cevap vermiş:"araba aldığımı kim söyledi?
işte bunu aldım demiş
cevap elektronik tartı
firambogaz
adamin biri issiz bir adaya duser, birden calilarin arkasinda kazanin etrafinda dans eden yerlileri gorur.
- aha simdi boku yedik! der.
o anda yaninda en ak sakallisindan bir dede belirir:
- dur evlat, daha boku yemedin. der
- al su taşi, su suslu koltukta oturan adamin kafasina tum gucunle at.
bizim adam dedenin dedigini yapar, kabile reisinin basina tasi atinca dans eden butun yerliler bi anda buna dogru doner.
ve ak sakalli dede finali yapar:
- aha evlat! simdi boku yedin.
firambogaz
amerikada zencinin biri pasaportunu kaybetmis, aksilik ya, o gün de türkiye’ye uçacak..
kara kara düsünürken yolda bi pasaport bulmasin mi..
hemen almis yerden, bi bakmis ki leonardo di caprio’nun pasaportu..
"ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis, çikarmis leonardo’nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis..
uçmus türkiye’ye, atatürk hava limaninda görevli gümrük memuru temel’in karsisina geçmis..
temel almis pasaportu, adamin ismine bakmis:
"leonardo di caprio", fotografa bakmis, bi zenci, adama bakmis ayni zenci..
bi kaç saskin bakistan sonra öbür masaya seslenmis,
"ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi????"
firambogaz
ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus. dersin bitiminde çocuklara sormus:
- "çocuklar! kim hangi madene sahip olmak ister?"
önce david cevap vermis:
- "platin, ögretmenim. onunla kendime bir porsche alirdim."
ardindan mike cevaplamis:
- "altin, ögretmenim. altinlarimla kendime sonmodel bir cadillac alirdim."
en son küçük joe yanitlamis:
-"silikon, ögretmenim. ablamda iki tane var, kapinin önündeki arabalari hayal bile edemezsiniz!..."
van ness
trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:

-ehliyet ruhsat lutfen
tabi buyrun demis sofor ve vermis.
polis bakmis bi problem yok.
-pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
-burada, buyrun demis adam.
-ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
-tabii deyip bagaji acmis adam.
polis bakmis icinde eksik yok.
-yangin sondurucu?
-burada buyrun.
-zincir?
-derhal cikarayim buyrun.
polis daha sonra tekrar sormus:
-mezdeke kaseti var mi?
sofor cok sasirmis.
-evet var buyrun demis.
polis: tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve baslamis
polis oynamaya. soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis sormus.
-hayrola memur bey?
polis cevap vermis:
-ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...
rdm
adamın biri i$yerindeki kantinde arkada$ıyla yemek
yerken "kolumun ağrısından ölüyorum" diye arkada$ına
dert yanmı$, "doktora gitsem
iyi olacak".
arkada$ı da "yahu ne lüzum var" demi$, "ilerde
kö$edeki marketin çıkı$ında yeni bir bilgisayarlı
cihaz koydular. üç dolara bir jeton alıyorsun kasadan,
atıyorsun, yanında getirdiğin idrar örneğini
açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra
neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri
öğreniyorsun", "gördüğün gibi ucuz ve çabuk" diye
eklemi$.
adam hemen bir kaba idrarını doldurup arkada$ının
dediğini yapmı$ ve bilgisayar 10 saniye sonra yazılı
olarak cevap vermi$:
"kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan teniselbo
olu$mu$.. sıcak suya koyun, ağır i$lerden kaçının, iki
hafta sonra düzelecektir"

memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan
bilgisayarın dediğini uygularken bir yandan da muzurca
fikirlere kapılıp bu akıllı cihazın nasıl
aldatalabileceğini dü$ünmeye ba$lamı$.

ertesi gün olunca bir miktar çe$me suyuna
köpeğinden alınmı$ biridrarı koymu$, üstüne bir
$ekilde elde ettiği karısının ve kızının idrar
örneklerini eklemi$. tüm bu karı$ımın üzerine bir de
mastürbasyon yapıp doğru cihazın yanına varmı$.

jetonu atıp kabı makine ye vermi$,on saniye sonra
cihazdan yazılı yanıt gelmi$.

1. çe$me suyunuz çok kireçli. bir filtre cihazı
almayı dü$ünün
2. köpeğinizde kene var. eczaneden özel bir $ampuan
alıp köpeğinizi yıkayın.
3. kızınız kokain bağımlısı. bir psikiyatri
kliniğine yatırın.
4. karınız hamile. ikizler. sizden değil. iyi bir
avukat bulun.
5. kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız
kolunuz iyile$mez...
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol