fatih ürek

independence
dün sabah evinde kalp krizi gecirmis ve kalbi durmus. ambulans ekibinin 20 dakikalik mudahalesi sonucunda duran kalp yeniden calistirilmis.

hastaneden yapilan aciklama su sekilde;

"20 dakikalık müdahale sonrası kalbi yeniden çalıştırılmıştır. Hastanemize ulaştığında acil anjiyoplasti işlemine alınmış, tıkalı koroner damar açılmıştır. Kalple ilgili problemi kalmadı. Kalp masajı çok iyi yapıldıysa hasta hiçbir problem olmadan uyanabilir. Ama bu süreç içerisinde beynin ne kadar oksijensiz kaldığı noktasında şüphelerimiz var. Yarına kadar uyutacağız."

66-0 biten futbol maçı

independence
almanya'da oynanan amatör lig maçında mesopotamien 2, moorburg 1'i 66-0 yendi. maçta türk futbolcu ömer yıldırım ise 17 gol attı.

basketbol maçı değil, futbol maci. 90 dakikalık maçta her 1.36 dakikada 1 gol atilmis. bizim mahalle takiminin 90 dakialik bir macta en baba skoru 17-0 o da 18 yas alti cocuklarla mac yapildi. bizim oyuncularin en kucugu ise 32 yasindaydi, oyle dusun.

mtv

independence
31 aralik tarihinde kapanacakmis, cok uzucu bir durum.

karar, bu yıl skydance media ile birleşen paramount global'in agresif maliyet düşürme önlemlerinin bir parçası olarak alındı. ancak bu hamle sadece finansal bir gerçeklik değil; aynı zamanda müzik hayranlarının dijital platformlara yönelmesiyle birlikte izleme alışkanlıklarının son yıllarda nasıl köklü bir değişim geçirdiğinin de göstergesi.

mansur yavaş

independence
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) yönelik 'konser' soruşturması için Mansur Yavaş hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni istedi.

iktidar tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı anlaşılan. ülkede cezaevi gormemis belediye baskani kalmayacak bu gidisle.

sessiz ayrılıklar

mburaktelli
her ayrılık kavga ederek olmuyor.
bazıları sadece sessizleşiyor.
mesajlar azalmaya başlıyor, ses tonları değişiyor, gülüşler kısalıyor.
kimse “bitti” demiyor ama herkes biliyor.

bir noktadan sonra kimse yanlış değil, sadece aynı frekansta değil.
ve o noktada, ne kadar sevsen de olmuyor.
çünkü ilişkiyi ayakta tutan şey sevgi değil, çaba.
bir taraf çabalamayı bırakınca, diğer tarafın sevgisi yetmiyor.
bazen en büyük ayrılıklar, kimsenin “görüşürüz” bile demediği yerlerde oluyor.

herkesin çok yorgun olduğu ama kimsenin bir şey yapmadığı dönem

mburaktelli
herkes “çok yorgunum” diyor ama kimse nedenini açıklayamıyor.
uyumuyoruz, çalışmıyoruz, sosyalleşmiyoruz, spor yapmıyoruz... ama inanılmaz yorgunuz.
sabah kalkınca 3. dünya savaşı'na katılmış gibi hissediyoruz.
belki de sorun; hiçbir şey yapmamamıza rağmen, her şeyi düşünmemiz.
yani fiziksel yorgunluk değil bu, “hayat buffer'ı doldu” yorgunluğu.
beyin sürekli güncelleme istiyor ama wi-fi çekmiyor.
en sonunda “bir kahve içip toparlarım” diyorsun, 3 kahve sonra titriyorsun ama hâlâ toparlanamıyorsun.
demek ki biz aslında yorgun değiliz, sadece tükenmişliğe abone olmuşuz.
her ay karttan otomatik çekiliyor.

papara

independence
sorgusuz sualsiz bir anda hesabini kalici olarak kapatip icindeki paraya da bir sure coken uygulama. neden hesabi kapattilar bir aciklama yok, icerisindeki parayi ne zaman alabilicez ona hic cevap yok, ne ala memleket.

hakkindaki sikayetleri okudum da, paranin aylarca iade edilmedigi de ortada, sikayette bulunup parasinin kendisine iade edildigi kimseyi goremedim henuz.

yaziklar olsun ne diyim.

call of duty black ops 7

mburaktelli
playstation kontrolleriyle adam öldürmek güzeldir; ama black ops 7, o zevki “frag atarken duvara zıplamak”la bile kekleyecek cinsten bir yenilikçi enerjiyle geliyor. beta'sını oynadım, silahların sesinden, haritalardaki detaydan “ah bu da olsa” dedirten anlar çoktu.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol