1 mayıs

3 /
sepulturk
polisin her sene kendi kendisini millete kırdırmasıdır 1 mayıs. geçen sene cafede otururken ve olaylarla hiçbir alakası olmayan bir adamı tokatlayan polisi kimse unutmadı bir sene geçmesine rağmen üzerinden ve o polis bu 1 mayıs’ta da görev yapacak büyük ihtimal. çünkü o kadar korkak bir polis memuruydu ki ne kaskını çıkardı bunları yaparken ne de daha sonra adam gibi çıkıp "ben yaptım" dedi.

kimse 2-3 kişi için bütün polisleri kötüleyemezsiniz de demesin çıkıp zira sağolsunlar kendileri hergün beni ve benim gibi düşünenleri haklı çıkarmak için aralarından 3-5 kişi seçiyorlar. bugün ise aralarından en az 500-600 kişi seçecek bu polisler. işçiler karanfillerle giderken bunlar cop uzatacaklar emekçilere. sonra da bik bik edecekler; "iki-üç kişinin yaptığını bütün teşkilata mal edemezsiniz" diye. afedersiniz de feriştahını bile ederim.
greyfurt
bir kısım kitlelerin provokasyon’a alet edilişine canlı olarak tanık olabileceğimiz gündür.

olası senaryoya şöyle bir göz atalım:
- buraya yürümeyelim arkadaşlar.
+ hayır ben yüriicem
- bu alanda izinsiz gösteri yapmak yasak.
+ bana ne geldim ben.
- gösteri yapılabilecek alanlar açıklandı biliyorsunuz.
+ yok ben illede burada yürüyeceğim.
- nedir oelindeki?
+ karanfil.
- uzat bakiim onu bana.
/abufoaaaaaa/

yani bunu dramatize etmenin alemi yok. hayvan haklarını savunmak için otobana sıçmak neyse, bu gidişatta o kadar alakalı.

işçilerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi elbette hepimizin temennisi (sonuçta bir çoğumuz işçiyiz) ama her şeyinde bir yolu yordamı var yani. amacından uzak eylemlerle veya gerginliklerle kimse kazanamaz.

not: umarım büyük bir gerginlik yaşanmaz.
sepulturk
kendisini işine gelince demokrasi neferi olarak gösteren bir hükümetin, demokrasi adına sınıfta kalmayı bıraktım okuldan atıldığını bize resmeden bayramdır.

konu türban olduğunda, kapatılma olduğunda demokrasi adına mangalda kül bırakmayan akp hükümeti, konu işçilerin haklarını arama günü olduğunda onlara karşı 30.000 (otuzbin) adet polis kullanmaktadır. çatılara keskin nişancılar dikmektedir. önceden de dediğim gibi halkın meydanını halktan sakınmaya çalışmaktadır. e tabi sermayenin kölesi olmuş bir hükümetten de farklı bir şey beklememek gerekir. sermaye ne ister? çalışanın gıkı çıkmasın. e bizim köle hükümetimiz de "emriniz başım üstüne efendim" der ve uygulamaya geçer. yazık.
newsted35
hükümet ve polisin sabahın ilk saatlerinde disk genel merkezini basarak niyetini açık şekilde ortaya koymuştur.daha kutlama başlamadan onlarca kişi yaralanıp hastaneye kaldırılmıştır.tek istekleri 77’de ki olayların bir benzerini daha yaşatmak.çürümüş kokuşmuş bir demokrasinin gereği zaten yaptıkları.aynı kendileri gibi.
angelus
katılan her iki kişiye 1 adet gaz bombası düşen gün olacaktır. şehrin tüm polis teşkilatı bugün için seferber olmaktadır. bilmeyen biri görse zannedecek ülkede sosyolajik bir şiddet patlaması var da bunlar da ona müdahale edecek. bi de tankerlerle kırmızı boyalı su sıkacaklarmış vatandaşın üstüne, belki de sıkıyorlardır şimdi "lan kaçsanız bile daha sonra yakalayıp ebenizi sikeceğiz" mesajı verilmek istenmektedir zannediyorum. bi de taksim meydanındaki gösteri talebi "çevrenin günlük hayatı sekteye uğrarmış, insanlar rahatsız olurmuş, kılmış/yünmüş" gerekçesi ile yasaklanmıştı. e böyle olunca daha mı bi yolunda gitti günlük hayat, insanlar daha mı az rahatsız oldu şiddetle merak ediyorum. evet.
sepulturk
yapılan "dengeli güç" kullanımı konusunda disk genel sekreteri tayfun görgün yapmıştır;

"orantılı güç bekliyorduk ama bizi öldürmeyi göze almalarını beklemiyorduk, gözü dönmüş bu hükümetin. bu normal insan hali değil, gözü dönmüş bu hükümetin"

ayrıca sendikalar ölmeyi göze alamayacaklarından taksime yürüyüşü iptal etmiştir ve 100-150 kişilik bir grupla çelenk bırakmayı kabul etmişlerdir.

şimdi başbakan, vali ve emniyet müdürü adı altındaki bermuda şeytan üçgeni çıkıp "huzuru sağladık, güvenli bir 1 mayıs oldu" gibi açıklamalar yapacakalar. evet haklılar. insanları öldürmeye kalkarak insanların güvenliklerini sağladılar. bravo onlara.

beni şaşırtmayan edit: (bkz: istanbul da olumsuz bir durum yaşanmadı)
igor
cicek siparisi vermemeniz gereken bir gundur ayni zamanda. sanirsam bu gunun anlam ve oneminden dolayi herkes birbirine cicek gondermekte ve arada sizin guzide siparisiniz kaynamaktadir.
seeyouindisneyland
hükümetin sistematik demeçleriyle yasadışı gösteriye çevirmeye çalıştığı işçi bayramı.
böyle bir emekçi bayramı kutlamak da ancak böyle geri kalmış ülkeye yakışır.
elma sekeriiii
demokrasinin demlendiği, bir kez daha i$çilerle hükümetin arasında derin yarıkların açıldığı gün.

demokrasi demlendi evet, ancak suyu çok kireçli heralde bi b.ka benzemedi.
"bu ülkede demokrasi var!" diyeni bi getirin bana, el kadar aklı olmayan bu insanın yüzüne tüküreyim ben.



millet i$çi ve aynı zamanda bahar bayramını kutlasın, suratlarında manukyan maskelerle dola$an polisler de sıkı yönetim ilan edip milleti kırmızı sularla gaz bombalarıyla kovalasın.

hay 1 mayıs kadar kafanıza ta$ dü$sün be!
instrument
türkiye de 1 mayısın resmi tatil günü olmasına karşı çıkıp, buna engel olmak isteyen zihniyetin gerekçesi --bir gün çalışmamanın türkiyenin ekonomik olarak geriye gideceği ve iş gücünden mahrum olacağını-- savunmaktır.

şimdi de gelelim aynı zihniyetin iş gücü ve tatil icraatlarına;
ramazan ve kurban bayramı geldiğinde eğer bayram pazartesi, salı ya da çarşambaya geliyorsa perşembe ve cuma da tatil edilir cumartesi ve pazarla birleştirilip tatil bir haftaya çıkartılır. hatta bu gayrı resmi tatillerin 9 ile 12 gün arasında değiştiğine şahit olunmuştur.

bu gerici ve dinci zihniyetle dini bayramları gayrı resmi tatil olarak yaşatan, meclisini de yatırıp tatil yaptıran, okulunu da kapatıp eğitime engel olan, devlet dairelerini kapatıp resmi sürekliliği engelleyen iktidarımız hiç de iş gücünü engellemiyor. ülke ekonomisinin gelişimini engellemiyor. bunun faturası çıkartılmıyor ve tatil sonunda herşey kaldığı yerden devam ediyor.

bir başka anektot; 1 mayısta miting alanlarında kullanılmak üzere devletin gerekli gördüğü gaz bombası, tazyikli su fışkırtma tankı, panzer, tank ve binlerce polis türkiyenin dört bir yanından kargo uçaklarıyla merkezlere taşınıyor. bunlar için paralar harcanıyor. eğer hesaplarsanız 1 gün çalışmamak bunlardan daha da ucuza geliyor.

çalışın işcilerimiz. ekonomi kötüye gidiyor.
eldrun
1 mayısta taksimde ısrar edilmesinin bir nedeni de devletin yönetime ve hükmetme şekline karşı çıkmaktır aynı zamanda. devletin başımızda değil, hizmetimizde olduğu, güvenimizi sağlayan bir devlet arzudur. "taksimde olmaz yassah" diyenlere "bunu yasaklandırmak için inandırıcı bir neden göstermelisiniz. bir şeyi yasaklamak vali ya da hükümet kararıyla olmaz. bu ülke demokratikse eğer, kararlarınızın meşruiyeti, inandırıcı bir gerekçesi olması gerekir." demektir.öyle 100000 kişinin arasından 20 30 kişi vandallaşacak diye geri kalan 99980 kişiyi etkileme hakkı nasıl olabilir? onu da geçelim, sanki adli suçlularmış gibi, bir çok ilden gelen 20000 polis ile bu kişileri kuşatmak ne kadar doğru? 80 darbesinden sonra ilk kez 1 mayıs 2008de askerin taksim meydanına çıkartma yaptığını düşünürsek a.k. partisinin demokrasi anlayışını çok rahat görebiliriz.

polisler "mezarda emekli olmayalım, insan gibi maaş alalım, özlük haklarımız alınmasın" diyen işçilere düşman gibi hücum ediyorlar.halbuki "mezarda emekli olmayalım, insan gibi maaş alalım, özlük haklarımız alınmasın" diyen işçiler onlara vuran polis memuru da dahil herkes için eylemde. üretim emekçileri eylem yapıyor, güvenlik emekçileri bunları engellemeye çalışıyor, sağlık emekçileri ise bu çarpışmadan zarar görenleri tedavi etmeye çalışıyor.emekçiler devlete karşı haklarının iyileştirilmesi için eylem yapmak isterken kendilerinden olanlar ile çarpışıyor, çarpıştırılıyor. nedeni ise geçen senelerde söylenen "taksimin çok girişi çıkışı var kontrol edilemez o kadar çıkış.". gördük ki istenilirse nasıl da bütün giriş çıkışlar kapatılabiliyormuş. o zaman gerçek neden ne?

"takismde popostarlara izin veriyorlar ama işçilere izin vermiyorlar" dedi bugün ankaradaki eylşemde bir konuşmacı. işin özü bu galiba, bu ülkede her hükümet kendi taraftarını tutuyor, kendisnden farklı olanlara devlet gücüyle karşı çıkıyor.

bizde durum böyleyken dünyada neler oluyor diye baktığımızda; fransa’da cumhurbaşkanı sarkozy, elysee sarayında geleneksel olarak düzenlenen 1 mayıs kutlamasına ev sahipliği yapıyor. hırvatistanda ise başbakan ivo sanader ve slovenya başbakanı janez jansa, sınırda buluşarak sınır tanımayan sendikalar adlı yürüyüşe katılıp, işçi sendikalarına destek veriyor.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol