çoklu zeka kuramı’na göre her insanın zeka türü farklıdır. birisinin sözel zekası, bir diğerinin sayısal zekası, bir diğerinin de müziksel zekası öndedir.
herkes için "aynı" eğitimi öngören eğitim sistemimiz, aile-okul-öğretmen.. gibi rehberlik edecek kişilerin olmaması, öğrencinin de doğru kararı verecek iradeye sahip olmaması sonucu kendisini, batsın bu dünya derken bulması güzel ülkemizde imkansız değildir maalesef.
üniversite olsun da, iş olsun da düşüncesiyle okunan bölümler, yapılan işler bir türkiye gerçeğidir. yemek buldun ye, dayak gördün kaç atasözümüzün çağdaş versiyonu: okul buldun oku, iş buldun çalış olduğu için insanları da, madem sevmiyorsun okuma-çalışma diye suçlamak mantıklı da, adil de değildir.
sorunların temelinde liberal de, kapitalist de olmayan; bu vahşi ekonomik düzen yatmaktadır.
özelleştirmeye evet ama çalışanların, patronun insafına bırakılmasına hayır! maliyeci, bakkaldan marketten alışveriş yapmıyormu, çevresinde asgari ücretin altında çalıştırılan, sigortası yatırılmayanları bilmiyormu, hadi bilmiyor, duymuyor mu?
60 kişilik sınıflar bir yanda, 200 bine yaklaşan öğretmen adayı bir yanda. şu kavga gürültü ortamında bu insanlar için, eğitim için, türkiye’nin geleceği için yani, çözüm öneren bir parti, sivil toplum örgütü... kimse var mı?
altta kalanın canı çıkıyor ve altta kalanların sayısı da sürekli artıyor. acı tarafına rağmen umut ışığı da var: nitelikli kişilerin bu gruptaki oranı hızla artıyor.
yakarsa dünyayı fakirler yakar diyen sanatçı haksız değil. fakir ama onurlu! onlara bu kaderi dayatan, onlara bu hayatı yaşatan şartları değiştirecekler. başkalarının da haklarını, kendi hakları gibi görerek! damdan düşenin halinden, yine damdan düşen anlar çünkü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?