yolların sonu

sudkaido
nihal atsizin güzel bir siiri

yolların sonu

bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize

gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda.

yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
çünkü bu yol kutludur, gider tanrı dağına.
halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
değişilir topuda bir sokak kaltağına.

ister düşün... kendini ister hayale kaptır...
uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
sevimli bir hayale açılırken kolların.

ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
düştüğü yer uzakta “dilek” adlı bir saray.

o sarayda bulunca tanrılaşan erleri
artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
hepsi sussa da “kür şad” uzatarak elini;
“hoş geldin oğlum atsiz, kutlu olsun! ” diyecek.


neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol