yerin kulağı vardır

walide sultan
bu hikaye, yedi veya sekiz kiz arkadasin (yaslilik iste yedi miydi sekiz mi tam hatirlayamiyorum)neyse...universite yillarinda ve guneyde bir tatil yoresinde sinavlar oncesi moral olsun amaciyla(bu amac da tam dogru olmayabilir)kaldiklari bir otelde gecmektedir...aksam yemeginden sonra bir odada toplanilmis, makaraydi geyikti derken...arkadaslardan birinin bir yakini diyelim(ablasi miydi yoksa)sevdigi erkekle degil de baska birisiyle evlenmek zorunda kalmis(baska birisi de erkek tabii) aslinda dramatik bir hikayeydi galiba, ama bizde de genclik var tabii... iste biz bu hikayeyi hic olmadik yerlere cekip kakara kikiri guluyoruz...sonra bu aci hikayeyi anlatmaya baslayip da ortalikta ciddi dinleyici kitlesi bulamayan, hikaye sahibi arkadasin kendi odasina geri donmesiyle de hikayenin sonu ogrenilememisti(aslinda o psikolojinin icinde hic de merak etmemisiz demek ki, ayip olmus hikaye sahibi arkadasa hakket)...iste boyle sabaha kadar malum gene ayni trendi izleyerek devam etmistik sohbetimize. kahvaltiyi kacirmamak icin de saati ayarlayip, en fazla iki saat uyku uyumuslugumuzla inmistik kahvalti salonuna...yan masada da bir aile, oyle dort basi mamur dedikleri turden yaslari bize gore geckince(tabii o yasimiza gore)cocuklari filan yanlarinda...gunaydin, iyi sabahlar tarzi birseyler soyleyip, bizimle konusmaya calisiyorlar...ama biz kimseyle konusacak durumda miyiz, birbirimizle dahi konusmuyoruz resmen uyuyoruz oyle orada...ailenin hanimi biraz sonra yanimiza geldi iste oyle eften puften birseyler anlatiyor...sarmadi tabii bizi ayni dili konusmuyoruz(nesil farkindan dolayi)...kadincagiz da anladi durumu da israrci olmadi allahtan. kalkti masamizdan fakat bir turlu gidemiyor kendi masasina...garip bir hali vardi, sanki birsey daha soyleyecekmis gibi geri donuyor... neyiniz var diye soralim istiyor ama biz de nerde o anlayis(uff bi gidemedin yani)gibi bakiyorduk herhalde...neyse kadin tam gitmisken buyuk bir kararlilikla geri geldi, ellerini masaya dayadi ve soyle konustu-ozur diliyorum ama malum odalarimiz yan yana(bunu zaten ilk oturdugunda soylemisti)sizin sabaha kadar olan butun konusmalarinizi istemeden de olsa esim ve ben dinlemek zorunda kaldik(ses kontrolu sifirmis demek ki bizde) esimle, hikayede bahsi gecen o insanlarin sonlari ne oldu diye cok merak ettik, hatta hikayenin sonunu anlayamadigimiz icin(hikaye sahibi arkadasin odayi terkettigi andan bahsediyor)siz gene belki iki saat uyudunuz (cunku seslerimizi o andan sonra duyamamislar)biz ise esimle hic uyumadik hep hikayenin sonunu kurgulayip durduk...lutfen soyleyin gercek miydi ve sonlari nasil oldu o insanlarin? biz, ne- kim- hikaye mi- hangi hikaye, derken, hikaye sahibi arkadasimiz buyuk bir gurur ve ciddiyetle ayaga kalkip bize de garip garip bakislar firlatip, hikayesini gercekten cok merak edip sabahlara kadar uyuyamayan oda komsularimizin masasina gitmisti...biz de bunlarin pesinden bosu bosuna yerin kulagi var dememisler, en azindan duvarlarin kulaklari oldugu kesinlesti diye yeni bir geyik sebebi bulmanin sevinciyle canlanmis eski halimize donmustuk>>genclik iste...
walide sultan
saklanmak istenilen sirlarin, gercekten de sakli tutulmasi icin, sir verecek olan kisinin tembihinde yer alir bu guzel atasozumuz... aman ha dikkatli ol! "yerin bile kulagi vardir"...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol