yesilzeytin

bir denizci gemiden geldiğinde herşeye açtır. dostluğun, aşkın, yemeğin, uykunun, yeni doğmuş tay gibi koşturup durmanın kıymetini kavramıştır sallanan hapishanesinden çıktığında. parası vardır ve tiksinir paradan, ondan kurtulmanın bir yolunu bulur ve iliklerine kadar hayatı yaşamaya bakar. eğer gençse bir flüt ezgisi gibi büyüler onu görenleri. yaşlıysa zaten çoktan delirmiştir. yaşlı denizciyle iletişim kurulamaz.
gemiye dönme vakti yaklaşınca dengesizleşir iyice acısı zehir saçar. dört mevsimi bir bavula sığdırır ve çekip gider. kavuşamamayı tam anlamıyla yaşatır. gerçek aşkı yaşatır bir anlamda.

daha da kalkınacağa benziyor. bu daha sakin günleri
şimdi bilgi sözlük düşünsün

resmen elimde çekirdek sol frame akışını izliyorum. bildiğin fransız ihtilali gibi mk. lümpen isyanı.
zorunlu edit: lakin şımarıklık diz boyu. millet ekşi sözlük manifestosu yazmış. orada ki direnişe harcadıkları enerjiyi başka adaletsizliklere harcasalar keşke. tamam haklı oldukları yanlar var tabi ama türkiye meselesi değil hani.

her allah'ın günü bilmem kaç bininci sıradan bir adım ilerlemedigini görmek.