osmanli tarihinin en buyuk sadrazamlarindan biridir. kanuni sultan suleyman ile onun oglu ii. selim’e sadrazamlik yapmistir. akdeniz’in bir turk golu haline gelmesinde basrol oynayan onemli bir sahsiyettir. kendisi aslen sirp asillidir. cocuklugunda kimsesiz fakir bir hristiyan cocugu iken osmanli askerleri tarafindan alinip enderun’a goturulmus, musluman yapilmis, bu okulda gosterdigi ustun basarilarla sadrazamlik mertebesine yukselmistir.
ozellikle osmanli tarihinin en buyuk sadrazamlarindan sokullu mehmet pasanin yetistigi bir okuldur. genellikle kimsesiz hristiyan cocuklarin gittigi ve yetistirildigi bir egitim merkezidir. bu okullarda egitimlerini iyi surduren cocuklar ilerleyen yillarda devletin onemli kademelerinde gorev almaktaydilar.
ayriyeten:
(bkz: sokullu mehmet pasa)
ayriyeten:
(bkz: sokullu mehmet pasa)
haluk leventin soyledigi "daglar" sarkisini yapan iyi bir muzisyen. ayrica "keke" isimli bir sarkisi daha vardir ki, tek kelimeyle harikadir.
ozellikle 1925-1929 yillari arasinda yani takrir-i sukun kanununun yürürlükte oldugu yillarda pek islevi olan bir mahkemedir. ozellikle vatana ihanet eden kisilerin davlarini gormek ve yargilamak amaci guden mahkemelerdir. yeniden acilmasi siddetle gereklidir, cunku bu mahkemelerde yargilanmasi gereken o kadar cok vatan haini varki, hepsinin isimlerini buraya yazmaya gerek yok sanirim...
(bkz: bir aslan miyav dedi)
kayahan abimizin komik bir sarkisi.
bir aslan miyav dedi
minik fare kukredi
fareden korktu kedi
kedi pirrr ucuverdi
yalan mi tuhaf mi
yoksa inanmadin mi?
yalan mi tuhaf mi
yoksa inanmadin mi?
bir aslan miyav dedi
minik fare kukredi
fareden korktu kedi
kedi pirrr ucuverdi
yalan mi tuhaf mi
yoksa inanmadin mi?
yalan mi tuhaf mi
yoksa inanmadin mi?
latince ismi "felis domesticus" olan hayvandir. ekolojik sistemin en balli yaratiklarindan biridir. dogal dusmani yoktur, o bakimdan ballidir, yavsak hayvanlardir, ama severiz yani...
turk pop muzigi tarihinin en mustesna eserlerinden biridir. olagaustu bir sarkidir. dogus yapmistir bu sarkiyi. "ipe ipe geleceksin, soktuklerini dike dike dikeceksin" diye bir nakarati vardir ki muhtesemdir. insanin aklina baska seyler getiriyor ama simdi bunlari soyleyeyim mi, soylemeyeyim mi? bilemiyorum ...
- abi hilal cebeci hangi cayi icer?
- bunu bilmeyecek ne var, tabii ki dogus cay!
esprisine konu olan salak sarkici hatun.
- bunu bilmeyecek ne var, tabii ki dogus cay!
esprisine konu olan salak sarkici hatun.
(bkz: hilal cebeci)
bir kiz ismi. ayriyeten lombak dergisinde kenan yararin cizdigi bir karakter.
muslum babamizin damar sarkilarindan biridir. sevgiliniz size aci cektiriyorsa bu sarki size ilac gibi gelir ya da gelmez onu bilemem. sozleri asagida yaziyor zaten. sozleri ali tekintureye, muzigi yavuz tanere ait. okuyun bakalim...
insani yasatan umitler gibi
gunesi getiren saatler gibi
gercege donusen vaadler gibi
geliver yanima, guldur yuzumu
olmaz hic kederin olmaz hic tasan
sasirir kalirdin aski tanisan
beklemez gelirdim yerinde olsam
geliver yanima guldur yuzumu
bahane arama yol uzun diye
reddetme askimi son sozum diye
boyle cok sevene bu nazin niye
geliver yanima guldur yuzumu
olmaz hic kederin olmaz hic tasan
sasirir kalirdin aski tanisan
beklemez gelirdim yerinde olsam
geliver yanima guldur yuzumu
insani yasatan umitler gibi
gunesi getiren saatler gibi
gercege donusen vaadler gibi
geliver yanima, guldur yuzumu
olmaz hic kederin olmaz hic tasan
sasirir kalirdin aski tanisan
beklemez gelirdim yerinde olsam
geliver yanima guldur yuzumu
bahane arama yol uzun diye
reddetme askimi son sozum diye
boyle cok sevene bu nazin niye
geliver yanima guldur yuzumu
olmaz hic kederin olmaz hic tasan
sasirir kalirdin aski tanisan
beklemez gelirdim yerinde olsam
geliver yanima guldur yuzumu
memleketin en saglam hocalarindan, en saglam iktisatcilarindan biridir. onemli bir bilimadamidir. buyuk ustat attila ilhan ile yakin dostluklari vardi. onunla yaptigi sohbetleri "attila ilhan ile 1000 saat" isimli kitabinda anlatmistir. kendisi cumhuriyet gazetesinde "bicak sirti" isimli kosesinde kose yazilari yazmaktadir. ayriyeten teori dergisinde de makaleleri yer almaktadir. kitaplarindan bazilari soyledir:
avrupa cikmazi
dinamik entegrasyon teorisi
gumruk birliginde sorunlar
gumruk birligi’nin siyasal ve ekonomik bedeli kirik cizgiler
dunden bugune kibris
avrupa cikmazi
dinamik entegrasyon teorisi
gumruk birliginde sorunlar
gumruk birligi’nin siyasal ve ekonomik bedeli kirik cizgiler
dunden bugune kibris
fenerbahcenin 2-0 kaybettigi mac. bundan sonra fenerbahcenin isi zor gozukuyor, zira grupta son sirada ve kalan iki macida kazanmasi gerekir, gruptan cikmasi icin...
karizma verir, yalan!!! insani basitlestirir, o kadar...
aslinda konusmasi gereken o kadar cok kisi var ki bu konu hakkinda, ama korkakliklarindan midir, pisirikliklarindan midir bilinmez nedense bizler konusmak zorunda kaliyoruz. basliga bakip anlayacaginiz gibi bu yazi cumhuriyetin 83. yildonumunu kutladigimiz bugunlerde icime dolan kaygilari anlatmak icin yazilmis bir yazidir. bilindigi gâzi mustafa kemal 10 kasim 1938’te ne yazik ki olumun sarabindan icmisti, daha yapacagi cok sey varken, yarim kalan devrimler varken onun bu kadar erken bir zamanda vefat etmesi memlekette biraz olsun durdurulan emperyalist (somurgeci) saldirilarin onunu tikamisti. ataturk’un sagliginda ozellikle ruslarla ve yakindogu ulkeleri ile iliskilerimiz son derece iyi gitmekteydi ve bu ulkelerle karsilikli cikarlar gozetilip antlasmalar yapmistik mesela sadabat pakti gibi. bilindigi gibi ataturk’un vefat etmesinin ardindan ismet inonu cumhurbaskani secilmisti. ismet inonu’nun, ataturk’un bazi fikirlerine, dusuncelerine ve yonetim anlayisina karsi bazen katilmadigini ve hatta fikir ayriligi icinde oldugunu bilmekteyiz. en azindan o doneme ait kaynaklar, bunu apacik bir sekilde ortaya koymaktadir. biliyoruz ki, ataturk yasami boyunca bati’ya karsi anti-emperyalist bir tutum icindeydi ve onlarin bizim hakkimizdaki dusuncelerinin degismedigini ve degismeyecegini cogu kez belirtmistir. gelin gorun ki, ismet pasa nedendir bilinmez yuzunu hep batiya cevirmistir, ve onun donemindeki tanzimatci dusunceler yeniden filizlenmeye baslamistir. yeniden bir bati hayranligi bas gostermeye baslamistir ve memleketimiz bu emperyalist akimin etkilerini olumsuz olarak bunyesinde hissetmektedir. cumhuriyetin 83. yilinda geldigimiz noktayi bir gormekte fayda var saniyorum. cunku bu bir gerekliliktir ve eger bu sekilde devam ederse ufukta turkiye’nin parcalanma tehlikesi gozukmektedir.
simdi evvela meseleye su noktadan bakmak lazim gelir. memleketimizde palazlanmis olan vahsi bati emperyalizmi ulkemizde cesitli alanlarda kendisini hissettirmektedir. ben sahsen bu gozlemledigim emperyalist saldirilari sizlerle paylasmak istiyorum.
1- dil emperyalizmi: memleketimizde yillardan beri var olan bir somuru turudur. bu cesit somurgecilik ozellikle ecnebi dille egitim yapan okullarda kendini hissettirmektedir. bu okullarda okuyan ogrenciler egitimin yabanci dille verilmesinden oturu daha kendi ana dillerini dogru durust bilmeden baska bir dille egitim almaya baslamislar ve bunun sonucunda zihinleri devsirilmis, milli kimlikleri unutulmus, yozlasmis, kafasi bos bilgilerle dolu, kisiligini kaybetmis kisiler olarak yetistirilmislerdir. bir ulkeyi kolelestirmek isterseniz evvela o ulkenin dilini degistireceksiniz. iste bati bunu yillardan beri uygulamakta ve basarili olmaktadir. bugun ted kolejinden, bilkent, bogazici, bilgi, odtu, sabanci, koc gibi holding universitelerden mezun olmus veya hâlâ orada okumakta olan genclerin %80’i saglam kisiler midir acaba? bence degildir. o okullardan mezun olanlarin cogu bugun devletin onemli kademelerinde gorev yapmakta ve batinin hesabina calismaktadir. zihinleri, anlayislari tam bati dusunce yapisina goredir ve asla bir turk gibi dusunmezler. bunun nedeni dil emperyalizmidir. sokaga cikin bir bakin bakalim. acaba kac tane magazanin ismi turkce acaba? turkce isimli magazalara, dukkanlara rastlayabiliyor musunuz? ortalik lcw, little big, mc donalds gibi yerlerden gecilmiyor. hatta ben sahsen bir kebapci dukkani gordum. adam dukkaninin ismini “kebapci” yerine “kebapchi” yazmis yani bizim “c” harfini yok sayip, dilimize ozgu bir harfi yok sayip ilginclik olsun diye boyle bir isim koymus. bu nasil bir asagilik kompleksidir yarabbim? iste butun bunlar batinin bize uyguladigi dil emperyalizminin yan etkileridir iste. unutmayiniz ki “milli his ile milli dil arasindaki bag cok kuvvetlidir, dil bir milletin zihnidir kalbidir, ulkesinin yuksek istiklalini korumasini bilen turk milleti dilini de yabanci dillerin boyundurugundan kurtarmalidir.” baska soze gere var mi bilemiyorum…
2- din emperyalizmi: memleketimizde yogun olarak hissedilen emperyalist saldirilardan biri de din emperyalizmidir. memlekette ozellikle son yillarda yogun bir misyonerlik faaliyetleri goze carpmaktadir. misyonerlik ilk basta bir dini insana benimsetmek amaciyla yapilan bir faaliyetler butunudur. baslangicta pek masumane gozuken bu olay eger bati menfaatlerine hizmet ediyor ise durum degisir tabii. bu tur bir emperyalist saldirinin amaci memleketimizdeki musluman turk genclerini yoldan cikarmak, kandirmak, parlak bir istikbal (!) vaat etmek, turk gencligini zaafiyete ugratmaktir. sokaklarda bedava dagitilan incillerden tutun, apartmanlarin bodrum katlarina kurulan kilise evleri, hristiyani olmayan yerlere kilise acmak gibi faaliyetlerin nedenini hic dusundunuz mu? tarihten bir anekdot vermekte fayda var. bursa’da zamaninda bir misyoner okulu vardi ve amerikalilar tarafindan kurulmustu. derken burada okuyan iki kiz ogrencinin hristiyan olmasi haberi gelince ataturk bu okulu hemen kapatir ve sadece bununla kalmaz o okulu mahkemeye verir. goruyorsunuz ki memleketimizi gucsuzlestirmek amaci tasiyan bu emperyalist saldiriyi bir an evvel bertaraf etmek lazimdir.
3- kultur emperyalizmi: memleketimizi en cok zaafiyete ugratan saldiridir su anda. bu tur bir saldiri ozellikle medyada ve gazetelerimizde gorulmektedir. bugun turk medyasi gayrimilli sermayeye aittir. boyle oldugu icin memleketi ciddiye alan yayinlar yapilmamaktadir. mehmet ali erbillerin, reha muhtarlarin, fatih altaylilarin, mehmet barlaslarin, seda sayanlarin, ali kircalarin ekranlarda cirit attigi rezil televizyon kanallarimiz mevcuttur. peki bu garip yaratiklarin ekranlarda olmasini kimler istemektedir? tabii ki gayri milli sermaye patronlari ve onlarin da patronlari olan bati sermayesi ve emperyalizmidir. biri bizi gozetliyor, gelinim olur musun?, size anne diyebilir miyim?, popstar, akademi turkiye gibi benim aklima gelmeyen bu tarz televizyon programlari turk milletini uyusturmakta ve turk milletinin dikkatini baska seylere cekmek amaci tasiyan kapitalist faaliyetlerdir. neden? “turk milleti aptallassin ki, hareketsiz hale gelsin ki, biz bunlarin altlarinda topraklarini alalim” mantigi vardir batida. olay budur. yugoslavya nasil paramparca oldu? iste bu tur kultur emperyalizmi sayesinde bolundu. arastirin okuyun. gazeteler de boyledir. kendilerine aydin susu verilmis mehmet barlaslarin, mehmet altanlarin, hadi uluenginlerin, ertugrul ozkoklerin, fehmi korularin, ahmet hakan coskunlarin cirit attigi gazetelerimiz mevcuttur. cunku bati emperyalizmi bunu istemektedir, bati emperyalizmi kendi safindan olan satilmis kisileri gazetelere bizzat yazin yazdirmaktadir. asla memleketi ciddiye alan yayinlari yoktur bu gazetelerin. surekli olarak hukumete ve basbakana yalakalik yapmaktadirlar bu satilmislar ve hepsi siki birer ab’ci ve amerikanci kesilmislerdir, yurdum insanini asla iplemezler. bu cok vahim bir durumdur. o yuzden bu saldiriyi bir an once bertaraf etmemiz, iyi bir temizlik yapmamiz, ve turk kulturunu yeniden yuceltmenin yollarini bulmamiz lazim gelir.
4- iktisat emperyalizmi: son olarak iktisat emperyalizminden bahsetmek gerekir. biliyoruz ki, memleketimiz cumhuriyetin ilk yillarindan itibaren kendi yagiyla kavrulabilen bir ulkeydi. ozellikle tarim ve sanayide epey ilerleme kaydetmistik. fakat yillar ilerledikce batinin direktifleriyle uygulanan yanlis politikalar bizi ele gune muhtac etmistir. uygulanan imf politikalari memleketin ekonomisini cokertmis adeta bir rant ekonomisine donusmustur, ve bu ranti da koc, sabanci, tusiad gibi gayri milli sermayedarlar yemektedir. memleketimiz her gecen gun daha da fakirlesmektedir. bakmayin siz muhterem basbakanimizin cizdigi pembe tablolara. bu gidisin sonu nereye gider ben sahsen kestiremiyorum. yabanci sermaye ulkemize gelmekle aslinda turk ureticisini yok etmektedir. eskiden bugday, arpa, mercimek, pirinc, seker pancari, nohut, fasulye gibi benim aklima gelmeyen cok sayida besin maddesini yurt disina ihrac ederken, simdi memlekette bir ithalat patlamasi yasanmadir. bu sayede bati emperyalizmi kendine pazar alani yaratmakta ve bunun rantini yemektedir. bunun mutlaka onune gecilmesi lazimdir, yoksa yabanci urun bagimlisi olmaktan kurtulamayacagiz. mesela ben en azindan memleketimde yetismis domatesi bu gidisle yiyemeyecegim, batinin dandik dometisine talim edecegim. bu emperyalist saldiriyi durdurmak gorevimiz degil midir acaba?
turkiye cumhuriyetinin 83. yilini kutladigimiz bugunlerde boyle bir yazi kaleme almak istedim. umarim anlatmak istediklerimi anlatabilmisimdir.
hâlâ uyumakta kararli misiniz?...
simdi evvela meseleye su noktadan bakmak lazim gelir. memleketimizde palazlanmis olan vahsi bati emperyalizmi ulkemizde cesitli alanlarda kendisini hissettirmektedir. ben sahsen bu gozlemledigim emperyalist saldirilari sizlerle paylasmak istiyorum.
1- dil emperyalizmi: memleketimizde yillardan beri var olan bir somuru turudur. bu cesit somurgecilik ozellikle ecnebi dille egitim yapan okullarda kendini hissettirmektedir. bu okullarda okuyan ogrenciler egitimin yabanci dille verilmesinden oturu daha kendi ana dillerini dogru durust bilmeden baska bir dille egitim almaya baslamislar ve bunun sonucunda zihinleri devsirilmis, milli kimlikleri unutulmus, yozlasmis, kafasi bos bilgilerle dolu, kisiligini kaybetmis kisiler olarak yetistirilmislerdir. bir ulkeyi kolelestirmek isterseniz evvela o ulkenin dilini degistireceksiniz. iste bati bunu yillardan beri uygulamakta ve basarili olmaktadir. bugun ted kolejinden, bilkent, bogazici, bilgi, odtu, sabanci, koc gibi holding universitelerden mezun olmus veya hâlâ orada okumakta olan genclerin %80’i saglam kisiler midir acaba? bence degildir. o okullardan mezun olanlarin cogu bugun devletin onemli kademelerinde gorev yapmakta ve batinin hesabina calismaktadir. zihinleri, anlayislari tam bati dusunce yapisina goredir ve asla bir turk gibi dusunmezler. bunun nedeni dil emperyalizmidir. sokaga cikin bir bakin bakalim. acaba kac tane magazanin ismi turkce acaba? turkce isimli magazalara, dukkanlara rastlayabiliyor musunuz? ortalik lcw, little big, mc donalds gibi yerlerden gecilmiyor. hatta ben sahsen bir kebapci dukkani gordum. adam dukkaninin ismini “kebapci” yerine “kebapchi” yazmis yani bizim “c” harfini yok sayip, dilimize ozgu bir harfi yok sayip ilginclik olsun diye boyle bir isim koymus. bu nasil bir asagilik kompleksidir yarabbim? iste butun bunlar batinin bize uyguladigi dil emperyalizminin yan etkileridir iste. unutmayiniz ki “milli his ile milli dil arasindaki bag cok kuvvetlidir, dil bir milletin zihnidir kalbidir, ulkesinin yuksek istiklalini korumasini bilen turk milleti dilini de yabanci dillerin boyundurugundan kurtarmalidir.” baska soze gere var mi bilemiyorum…
2- din emperyalizmi: memleketimizde yogun olarak hissedilen emperyalist saldirilardan biri de din emperyalizmidir. memlekette ozellikle son yillarda yogun bir misyonerlik faaliyetleri goze carpmaktadir. misyonerlik ilk basta bir dini insana benimsetmek amaciyla yapilan bir faaliyetler butunudur. baslangicta pek masumane gozuken bu olay eger bati menfaatlerine hizmet ediyor ise durum degisir tabii. bu tur bir emperyalist saldirinin amaci memleketimizdeki musluman turk genclerini yoldan cikarmak, kandirmak, parlak bir istikbal (!) vaat etmek, turk gencligini zaafiyete ugratmaktir. sokaklarda bedava dagitilan incillerden tutun, apartmanlarin bodrum katlarina kurulan kilise evleri, hristiyani olmayan yerlere kilise acmak gibi faaliyetlerin nedenini hic dusundunuz mu? tarihten bir anekdot vermekte fayda var. bursa’da zamaninda bir misyoner okulu vardi ve amerikalilar tarafindan kurulmustu. derken burada okuyan iki kiz ogrencinin hristiyan olmasi haberi gelince ataturk bu okulu hemen kapatir ve sadece bununla kalmaz o okulu mahkemeye verir. goruyorsunuz ki memleketimizi gucsuzlestirmek amaci tasiyan bu emperyalist saldiriyi bir an evvel bertaraf etmek lazimdir.
3- kultur emperyalizmi: memleketimizi en cok zaafiyete ugratan saldiridir su anda. bu tur bir saldiri ozellikle medyada ve gazetelerimizde gorulmektedir. bugun turk medyasi gayrimilli sermayeye aittir. boyle oldugu icin memleketi ciddiye alan yayinlar yapilmamaktadir. mehmet ali erbillerin, reha muhtarlarin, fatih altaylilarin, mehmet barlaslarin, seda sayanlarin, ali kircalarin ekranlarda cirit attigi rezil televizyon kanallarimiz mevcuttur. peki bu garip yaratiklarin ekranlarda olmasini kimler istemektedir? tabii ki gayri milli sermaye patronlari ve onlarin da patronlari olan bati sermayesi ve emperyalizmidir. biri bizi gozetliyor, gelinim olur musun?, size anne diyebilir miyim?, popstar, akademi turkiye gibi benim aklima gelmeyen bu tarz televizyon programlari turk milletini uyusturmakta ve turk milletinin dikkatini baska seylere cekmek amaci tasiyan kapitalist faaliyetlerdir. neden? “turk milleti aptallassin ki, hareketsiz hale gelsin ki, biz bunlarin altlarinda topraklarini alalim” mantigi vardir batida. olay budur. yugoslavya nasil paramparca oldu? iste bu tur kultur emperyalizmi sayesinde bolundu. arastirin okuyun. gazeteler de boyledir. kendilerine aydin susu verilmis mehmet barlaslarin, mehmet altanlarin, hadi uluenginlerin, ertugrul ozkoklerin, fehmi korularin, ahmet hakan coskunlarin cirit attigi gazetelerimiz mevcuttur. cunku bati emperyalizmi bunu istemektedir, bati emperyalizmi kendi safindan olan satilmis kisileri gazetelere bizzat yazin yazdirmaktadir. asla memleketi ciddiye alan yayinlari yoktur bu gazetelerin. surekli olarak hukumete ve basbakana yalakalik yapmaktadirlar bu satilmislar ve hepsi siki birer ab’ci ve amerikanci kesilmislerdir, yurdum insanini asla iplemezler. bu cok vahim bir durumdur. o yuzden bu saldiriyi bir an once bertaraf etmemiz, iyi bir temizlik yapmamiz, ve turk kulturunu yeniden yuceltmenin yollarini bulmamiz lazim gelir.
4- iktisat emperyalizmi: son olarak iktisat emperyalizminden bahsetmek gerekir. biliyoruz ki, memleketimiz cumhuriyetin ilk yillarindan itibaren kendi yagiyla kavrulabilen bir ulkeydi. ozellikle tarim ve sanayide epey ilerleme kaydetmistik. fakat yillar ilerledikce batinin direktifleriyle uygulanan yanlis politikalar bizi ele gune muhtac etmistir. uygulanan imf politikalari memleketin ekonomisini cokertmis adeta bir rant ekonomisine donusmustur, ve bu ranti da koc, sabanci, tusiad gibi gayri milli sermayedarlar yemektedir. memleketimiz her gecen gun daha da fakirlesmektedir. bakmayin siz muhterem basbakanimizin cizdigi pembe tablolara. bu gidisin sonu nereye gider ben sahsen kestiremiyorum. yabanci sermaye ulkemize gelmekle aslinda turk ureticisini yok etmektedir. eskiden bugday, arpa, mercimek, pirinc, seker pancari, nohut, fasulye gibi benim aklima gelmeyen cok sayida besin maddesini yurt disina ihrac ederken, simdi memlekette bir ithalat patlamasi yasanmadir. bu sayede bati emperyalizmi kendine pazar alani yaratmakta ve bunun rantini yemektedir. bunun mutlaka onune gecilmesi lazimdir, yoksa yabanci urun bagimlisi olmaktan kurtulamayacagiz. mesela ben en azindan memleketimde yetismis domatesi bu gidisle yiyemeyecegim, batinin dandik dometisine talim edecegim. bu emperyalist saldiriyi durdurmak gorevimiz degil midir acaba?
turkiye cumhuriyetinin 83. yilini kutladigimiz bugunlerde boyle bir yazi kaleme almak istedim. umarim anlatmak istediklerimi anlatabilmisimdir.
hâlâ uyumakta kararli misiniz?...
(bkz: elvis presley)
(bkz: hangi cennetten)
hayatimda dinledigim en guzel turk sanat muzigi eserlerinden biri. ozellikle zeki muren yorumu tek kelimeyle olaganustudur ve zeki muren’in "sev beni" isimli albumunde yer alir. size izdirap cektiren sevgilinize sitem etmek istiyorsaniz bundan daha guzel, duygulu, ve yalin bir sarki yoktur bence. bu sarkiyi ona dinletin bence ya da sozlerini soyleyin yeter. hele "ben sana sevmeyi ogretemedim" kismi sarkinin damar kismidir. sozleri turgut yarkent’e, bestesi avni anil’a ait.
mihrabim diyerek sana yuz vurdum
gonlumun dalinda bir yuva kurdum
yillardan beridir yalvarip durdum
sevgilim demeyi ogretemedim
gonlunde sevgime yer vermedin de
yaban gullerini hep derledin de
ellerin ismini ezberledin de
bir benim adimi ogretemedim
sonunda hicrani ogrettin bana
ben sana sevmeyi ogretemedim
mihrabim diyerek sana yuz vurdum
gonlumun dalinda bir yuva kurdum
yillardan beridir yalvarip durdum
sevgilim demeyi ogretemedim
gonlunde sevgime yer vermedin de
yaban gullerini hep derledin de
ellerin ismini ezberledin de
bir benim adimi ogretemedim
sonunda hicrani ogrettin bana
ben sana sevmeyi ogretemedim
sibel canin eski esidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?