with all my love

ozelestiri yapabilen bireylerde gorulur. ki hele bir de klavyesi kullanmasina musaitse; elestirinin siddeti artar. intihara kadar gider bu.

(bkz: algida degismezlik)

yalakacida sinir arayandadir hata efendim.

(bkz: ekliptik duzlem)

ortasinda kocaman bir kavsagin bulundugu, cift tarafli 3 seritli yola dahi sigmayan angutlarin alistirdigi gayri ihtiyari bir bekleyis. ben diyeyim klasik kosullanma siz diyin duyarsizlasma..

lenslerin yuvasi. yalnizca temiz bir dus icin girerler bu yuvaya ama. sonrasinda rahatlikla gozunuze sokabilirsiniz.

(bkz: etme)

duydum ki, eurovision’da turkiye’yi temsil edecekmis; etmesin!

sahsima seyhe got donulmeyecegini ogretmis film. ha bu ne isime yarayacak bilmiyorum.
ne mi biliyorum?
- gereksiz bilgi yoktur.

chp adina yaptigi, butce mevzulu konusmasinin daha bir inandirici olmasi icin olsa gerek "the economist" dergisinin kapagindaki mustehcen fotografi farketmedigini soyleyerek mecliste milletvekillerine gosterip konusmasini surdururken, vekillerin tepkisini alan politikaci.

haberin detayi icin;

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=223845

kemal sunal’in -rol icabi- kung fu’yu telaffuz edis bicimi.

(bkz: kung fu)

bkm’nin 2009 temmuz ayinda uyari seklinde baslattigi kampanya. maximum kart uzerinde uyari levhasi gibi basmislar bi’ de kagidin ustune; sevgili turk milletim cok da uyacakmis gibi. paylasim delisiyiz ya, o bakimdan hani.

tabii, paylasmayi cok seven bir milletimizin olmasi; bkm’yi takdir etmeye engel teskil etmeyecektir di mi?

- ah x! ne yapacagiz senin bu gec kalmalarini!? larina maruz kalmalara neden olur. hatta ve hatta ayni gun icerisinde -abartisiz- yetmis kusur insandan duyuluyorsa bu soru cumlesi; yetmis kusuruncu kisiyi katletmek vaciptir.

(bkz: amazon yesili)

google’i ana sayfa yapmaniza ragmen, adres cubuguna gelip, " www.google.com " u tiklamak.
simdi "...dalginliklar" basligina yaziyorum ama bu tamamen kendimi teselli amacli; cunku "mallik"tan baska bir sey degil, biliyorum.

kisisel ileti yazmayi, dakkasinda silip degistirmeyi, yalnizca bir kisiyi karsisina alip bu yolla ona gondermeler yapmayi aliskanlik/hastalik haline getirmis bunyelere; sosyal mesaj verme cabasi guden bir baska hastanin hakli bir serzenisidir.

olmayan entrye oy vermekten daha az mantik disidir.

konya’yi henuz gorme firsati edinemeyenler icin pek de sallanmayan soz. ha ne zaman ki gitti gordu konya’yi, sonuna kadar hak veriyor iste o zaman.

yillardir, araya bir "yumusak g" konulmasinin esprisini hala anlayamadigimdir.
gorunce, -ya da duyunca- "mi(g)de" etkisi yaratmaktan oteye gitmiyor, gidemiyor nazarimda. tu, kaka bir sey yagni; yapmayin, etmeyin.

----- spoiler -----
bruno hartmann’in, arro’da belediye baskani olarak, pierre rochas kimligine burunmesi cok ilginc ve de komikti. gectigi cumlede fal tasi gibi acildi bu gozler.
hayir madem bu adam -hartmann- elle tutulur gozle gorulur bildigin tasakli bir adam; neden soyut bir kavrammis gibi lanse ediliyor ki? hi? hi?

***
- bruno hartmann burada, degil mi?
(wahl-duvshani bir kahkaha patlatti)
- sorumda gulunecek bir sey goremiyorum.
+ en az 10 yildan beri, onu fiziksel anlamda gordugunu iddia edecek birini bulamazsiniz. aslinda bunun bir onemi de yok. onemli olan fikirleri, onun eseri...
*
***
bu herif * belediye baskaniymis iste. yalanci wahl-duvshani! senden igreniyorum.

----- spoiler -----

oysa ben alisiktim grange’in en az cift kimlikli karakterlerine...
delilik, hakikaten babadan ogula geciyormus demek, iyi ki grange’in oglu digilim. iyi ki...