doğum günü şimdiden kutlanası bilgiç.bu arada hoşgeldin.
15. uluslararası istanbul tiyatro festivalinin biteceği gün.kaçıranlardan biri olarak üzülmemek elde değil.
bugün itibariyle elf efsaneleri ,orta dünya mitolojisi entryleriyle dikkatimi cezbeden bilgiç. elfçe hakkında olabilecek quenya ve sindarinle ilgili entrylerini beklemekteyim.
(bkz: sözlükteki elfler)
(bkz: sözlükteki elfler)
less than zero filmde.kahramanımız bir an bu yazıyı görür ve düşünür izleyenleri de etkileyen sahnelerdendir.
(bkz: disappear here)
adresine gönderilecek faturadan haberi olmayan yazar.
edit:beni yerle yeksan eden utandıran bilgiç.
edit2: yeter ama yerin dibine girmeninde bir sınırı var.
edit:beni yerle yeksan eden utandıran bilgiç.
edit2: yeter ama yerin dibine girmeninde bir sınırı var.
(bkz: canın mezartaşına)
canın mezartaşına
istenmeyen o rüyanın parçasıydım
hani güneş hani aydım
aymazoğlu bir sarhoştum
kimi dolu kimi boştum
tüm maratonlarda koştum
koşumların atmış hergele
tavla oynar zarı gele
ne met ne de cezir
anam ağlar gide gide
basurumdan başlar bezir
taşındaydı nazım bezir
bir sultandan beri yesir
serilmiş altına hasır
orhan gibi müzmin nasır
yıktın mıydı yerle yatır
kalktı mıydı isa musa
bazan uzun bazan kısa
şeytan ileydi dünür
kamışında bir mühür
dövmeyinen dövülmüşnen
dağa çıkmış gümüşliylen
çıktı mıydı lamülahe
her yanı dağdan lale
indi miydi bir lekeyle
ine çıka ine çıka
şiiri pençe sırtın yaka
bu dünyaya baka baka
zeyneple aşktan ayşe
can olduğundan nâşe
kar yağdığından meşe
bakmayın bu gebeşe
çıktıysa da arşa
dikiynen kaşağnan
kabirine mezarına
nolur arazozla işe
sonra çocuklarınki
gençlerinki
tekel işçilerininki
sonra, ellerin elleri...
ne kadar çok elimiz oldu, baksana,
tutuşa tutuşa
bir orman yangını gibi
istenmeyen o rüyanın parçasıydım
hani güneş hani aydım
aymazoğlu bir sarhoştum
kimi dolu kimi boştum
tüm maratonlarda koştum
koşumların atmış hergele
tavla oynar zarı gele
ne met ne de cezir
anam ağlar gide gide
basurumdan başlar bezir
taşındaydı nazım bezir
bir sultandan beri yesir
serilmiş altına hasır
orhan gibi müzmin nasır
yıktın mıydı yerle yatır
kalktı mıydı isa musa
bazan uzun bazan kısa
şeytan ileydi dünür
kamışında bir mühür
dövmeyinen dövülmüşnen
dağa çıkmış gümüşliylen
çıktı mıydı lamülahe
her yanı dağdan lale
indi miydi bir lekeyle
ine çıka ine çıka
şiiri pençe sırtın yaka
bu dünyaya baka baka
zeyneple aşktan ayşe
can olduğundan nâşe
kar yağdığından meşe
bakmayın bu gebeşe
çıktıysa da arşa
dikiynen kaşağnan
kabirine mezarına
nolur arazozla işe
sonra çocuklarınki
gençlerinki
tekel işçilerininki
sonra, ellerin elleri...
ne kadar çok elimiz oldu, baksana,
tutuşa tutuşa
bir orman yangını gibi
yeni türkü şarkısı.derya köroğlunun müziğiyle daha bi ağırlaşır sözler ağlatır her dinlendiğinde.
geri verin
dalgaların kıyılara çarparak
herhangi bir makamda
bir şarkı söylediği
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin
arnavut kaldırımı yollarda
bir kızın saçlarında
gönlümün vals yaptığı
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin zamanın geçmek bilmediği
gençliğimin sırtıma bir yük gibi bindiği
akasya kokulu sabahlarımdan
hiç olmazsa birini
geri verin
dalgaların kıyılara çarparak
herhangi bir makamda
bir şarkı söylediği
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin
arnavut kaldırımı yollarda
bir kızın saçlarında
gönlümün vals yaptığı
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin zamanın geçmek bilmediği
gençliğimin sırtıma bir yük gibi bindiği
akasya kokulu sabahlarımdan
hiç olmazsa birini
anımsa, beden, ne denli sevilmiş olduğunu değil yalnızca,
o uzanmış olduğun yatakları değil yalnızca,
ama o arzuları da anımsa: gözlerde
senin için sakınmadan parıldayanları
ve senin içinde titreşen arzuları
ve bir engel yüzünden gerçekleşmemiş olanları.
şimdi her şeyin geçmişte kaldığı şu anda
kendini vermiş gibisin neredeyse bu arzulara--
nasıl parıldarlardı, anımsa, o sana bakan gözlerde,
nasıl titreşirlerdi senin içinde, anımsa, beden.
konstantinos kavafis
o uzanmış olduğun yatakları değil yalnızca,
ama o arzuları da anımsa: gözlerde
senin için sakınmadan parıldayanları
ve senin içinde titreşen arzuları
ve bir engel yüzünden gerçekleşmemiş olanları.
şimdi her şeyin geçmişte kaldığı şu anda
kendini vermiş gibisin neredeyse bu arzulara--
nasıl parıldarlardı, anımsa, o sana bakan gözlerde,
nasıl titreşirlerdi senin içinde, anımsa, beden.
konstantinos kavafis
(bkz: anımsa beden)
(bkz: kent)
dedin, "bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
aklım daha nice kalacak bu ülkede.
nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."
yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
bulamayacaksın.
bu kent peşini bırakmayacak. aynı sokaklarda
dolaşacaksın. aynı mahallede yaşayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
bu kenttir gidip gideceğin yer. bir başkasını umma,
bir gemi yok, bir yol yok sana.
değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
diyorsun ki, bir başka ülkeye,
bir başka denize gitmek istiyorum ;
bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,
ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,
ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.
ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa
nereye çevirsem yüzümü,nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma
bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede..?
yeni bir ülke bulamazsın,arama;
bulamayacaksın başka denizler de;
nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,
aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,
aynı hep aynı mahallede yaşlanacaksın,
aynı hep aynı evlerde ağaracak saçların
ve dönüp bu kente geleceksin sonunda;
yanılma sakın,bir başka şey umma,
seni bekleyen bir gemi yok,bir çıkar yolun yok...
ömrünü nasıl tükettiysen burada,bu köşecikte
öyle kıydın demektir ona,bütün yeryüzünde.
(bkz: konstantinos kavafis)
bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
aklım daha nice kalacak bu ülkede.
nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."
yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
bulamayacaksın.
bu kent peşini bırakmayacak. aynı sokaklarda
dolaşacaksın. aynı mahallede yaşayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
bu kenttir gidip gideceğin yer. bir başkasını umma,
bir gemi yok, bir yol yok sana.
değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
diyorsun ki, bir başka ülkeye,
bir başka denize gitmek istiyorum ;
bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,
ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,
ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.
ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa
nereye çevirsem yüzümü,nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma
bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede..?
yeni bir ülke bulamazsın,arama;
bulamayacaksın başka denizler de;
nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,
aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,
aynı hep aynı mahallede yaşlanacaksın,
aynı hep aynı evlerde ağaracak saçların
ve dönüp bu kente geleceksin sonunda;
yanılma sakın,bir başka şey umma,
seni bekleyen bir gemi yok,bir çıkar yolun yok...
ömrünü nasıl tükettiysen burada,bu köşecikte
öyle kıydın demektir ona,bütün yeryüzünde.
(bkz: konstantinos kavafis)
güzel bakmak sevaptır ,niyet önemlidir karşındakinin değil kişinin manevi güzelliği ile ilgilidir.
barbra streisandın coverını yaptığı harika şarkı. ben lover diye bi hatundan mı yoksa gruptan mı dinlerdim hatırlamıyorum şimdi.
(bkz: rush rush)
empati kurmanın aslında ne kadar gereksiz olduğunu anladığı zamanlar vardır insanın.hiç tanımıyor bile olsam inatla gitme demekten başka elimden birşey gelmiyor benimde.
sözlüğe her girdiğimde ilk olarak entryleriyle karşılaşmaktan ,okumaktan büyük keyif aldığım gitmemesini düşündüğüm gammaz ,yazar herşeyden öte anlatmayı yazmayı güldürmeyi başarabilen insan.
sözlüğe her girdiğimde ilk olarak entryleriyle karşılaşmaktan ,okumaktan büyük keyif aldığım gitmemesini düşündüğüm gammaz ,yazar herşeyden öte anlatmayı yazmayı güldürmeyi başarabilen insan.
sürpriz yapmakta üstüne olmayan yeni yazar, bir sabah otogarda bulmuştum ben onu elinde bir kitap ve hayalleri yüklü valizinde.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?