can dündar ve rıdvan akarın yazdığı bülent ecevit hakkında yazdıkları kitap. şu günlerde okunmasını tavsiye ediyorum açıkçası.hakkında iyisi ,kötüsü ,herşeyi ayrıntılarıyla anlatılmış diyebiliriz.bazı noktalarda oldukça kıyasıya eleştirilmiş olmasına rağmen rahat ve okunası dille açıklayıcı yazılmış.
tarih onu hangi yüzüyle anımsayacak?
solu iktidara taşıyan dürüst siyasetçi, devletin güvenilir çınarı, politikaya zarafet ve tevazu katan şair mi? yoksa solun birliğini engelleyen inatçı, kuşkucu, yalnız lider mi?
demokrasının kilometre taşlarında acaba kaç kişi dağlara taşlara yazılan karaoğlan efsanesini anımsayacak?
ve kaçı siyasette zirveden cezaevine, cezaevinden yeniden zirveye yükselişin ve sonra sandıkta unutulup gidişin nedenlerini sorgulayacak?
türkiye son 50 yılına damgasını vuran bir lideri, bir cumhuriyet aydınını, ülkenin en kritik günlerinin kaptanını nasıl anımsayacak?
#291674 ve yazdığı bir çok entryle muhteşem butonuyla aramdaki ilişkinin gelişmesine yol açan yazar.kendi kendine yazdıklarını okuyunca şimdi aklıma yuvarlağın köşeleri kitabını getirmiştir.ayrıca keyif insanıdır keyifli insandır diye düşünmekteyim.
(bkz: kimbilir kac kisi seni sevdi)
(bkz: kelt şafağı )
o kız orada dururken
ben nasıl bütün dikkatimle
roma’nın, yok rusya’nın
ya da ispanya’nın
politikaları üzerinde durayım?
oysa gezmiş görmüş bir adam bu
ne söylediğini bilen.
öbürü de mürekkep yalamış
bir politikacı,
belki de söyledikleri doğru
savaş ve savaşın belalarıyla ilgili,
ama ah, genç olsaydım da yeniden
kollarıma alabilseydim o kızı!
william butler yeats
ben nasıl bütün dikkatimle
roma’nın, yok rusya’nın
ya da ispanya’nın
politikaları üzerinde durayım?
oysa gezmiş görmüş bir adam bu
ne söylediğini bilen.
öbürü de mürekkep yalamış
bir politikacı,
belki de söyledikleri doğru
savaş ve savaşın belalarıyla ilgili,
ama ah, genç olsaydım da yeniden
kollarıma alabilseydim o kızı!
william butler yeats
(bkz: politika)
say it if you want to and say it if you will
but if you dont say what you are thinkin
no, i wont take too kindly to it.
and all i want is something special,
and you cant give it to me,
and all you do is lie to me,
cause youre a liar, liar, liar.
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar,
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar...
say it if you want to,
and say it if you choose
but if you dont say what you are thinkin
no i wont take too kindly to it
when all i want is something different
and you couldt give it to me
and all you do is lie to me
so youre a liar, liar, liar.
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar,
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar...
ill fight you, ill fight you
im fighing you
liar, liar, liar
you know youre a liar,
liar...
cranberries şarkisi.
but if you dont say what you are thinkin
no, i wont take too kindly to it.
and all i want is something special,
and you cant give it to me,
and all you do is lie to me,
cause youre a liar, liar, liar.
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar,
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar...
say it if you want to,
and say it if you choose
but if you dont say what you are thinkin
no i wont take too kindly to it
when all i want is something different
and you couldt give it to me
and all you do is lie to me
so youre a liar, liar, liar.
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar,
i will run, i will fight,
i will take you through the night lie, lie, liar...
ill fight you, ill fight you
im fighing you
liar, liar, liar
you know youre a liar,
liar...
cranberries şarkisi.
(bkz: liar)
ya öğren ya terket anlamına gelen latince cümle.anla yada git diye çevirilerine rastlanabilir.
whisper şarkısında amy lee dont close your eyes cümlesiyle başlayan nakaratı söylerken back vokallerin arkada anlaşılmaması için aşırı çaba sarfederek söyledikleri latince kelimeler.
bizi şeytandan koru ,bizi tehlikelerden koru yada bizi şeytandan ve ölümcül olandan koru olarak çevrilebilir.
bizi şeytandan koru ,bizi tehlikelerden koru yada bizi şeytandan ve ölümcül olandan koru olarak çevrilebilir.
herşeyim dediniz mi hiç? herşeyim işte varlığıma anlam kazandırabilmiş çocuk gözlerine baktıkça sakinleştiğim,en akla gelmez sorularına cevap vermekten keyif aldığım gecenin bir yarısı nefes alıp verişini duyduğumda yanımda rahatladığım,göğsünün inip kalkmasının dünyaya bedel olduğunu anlatandır,gece korkuyla uyandığında ağlamaya hazır o bakışlarında kendi çaresizliğimi gördüğümdür. anlatamamaktan korkmaktır hayatı,kötü bir örnek olmaktan korkmaktır.
anlattığım masallarda ki mavi kanatlı kelebeği bulmaya gitmektir beraber. papatyadan taç yapmanın aşıklara özgü olmadığı ispatlamaktır.yıllar sonra beş taş oynamanın keyfidir,saklambaç oynamanın da ,perdenin arkasında olanı görüp aaa göremiyorum neredesin diyebilmektir.yalansız karşılıksız sevmektir seviyorum diyebilmektir. elinden tuttuğumda bırakmamak istediğim her düştüğünde kaldırmaktan asla yorulmayacağım ama kendi kalkmak istediğinde asla nedeni sorgulamayacağımdır.
kız leslek lisesinin aslında kız meslek lisesi olduğunu anlatmaya çalışmamaktır,yada pembe renge olan düşkünlüğüne asla kızamamaktır. sevmediğim hoşlanmadığım varlığına inanmadığım ne varsa hepsini yeniden sevmek,hoşlanmak inanmaktır.
biliyorum dediğim herşeyi onunla yeniden öğrenmektir.yeniden güzelliğine inanmaktır hayat denilenin.
ve gidişine yakılan ağıtlardır,yokluğunda küçük ayak seslerinin,neşeli gülüşlerinin aslında en çok özlenen sesler olduğunu anlamaktır.gece yarısı korkuyla uyananın artık kendin olduğunu anlamaktır. yokluğu yokluktur,tarif edilemeyecek kadar yokluktur.
anlattığım masallarda ki mavi kanatlı kelebeği bulmaya gitmektir beraber. papatyadan taç yapmanın aşıklara özgü olmadığı ispatlamaktır.yıllar sonra beş taş oynamanın keyfidir,saklambaç oynamanın da ,perdenin arkasında olanı görüp aaa göremiyorum neredesin diyebilmektir.yalansız karşılıksız sevmektir seviyorum diyebilmektir. elinden tuttuğumda bırakmamak istediğim her düştüğünde kaldırmaktan asla yorulmayacağım ama kendi kalkmak istediğinde asla nedeni sorgulamayacağımdır.
kız leslek lisesinin aslında kız meslek lisesi olduğunu anlatmaya çalışmamaktır,yada pembe renge olan düşkünlüğüne asla kızamamaktır. sevmediğim hoşlanmadığım varlığına inanmadığım ne varsa hepsini yeniden sevmek,hoşlanmak inanmaktır.
biliyorum dediğim herşeyi onunla yeniden öğrenmektir.yeniden güzelliğine inanmaktır hayat denilenin.
ve gidişine yakılan ağıtlardır,yokluğunda küçük ayak seslerinin,neşeli gülüşlerinin aslında en çok özlenen sesler olduğunu anlamaktır.gece yarısı korkuyla uyananın artık kendin olduğunu anlamaktır. yokluğu yokluktur,tarif edilemeyecek kadar yokluktur.
(bkz: ekin)
scorpionsa ait olanın sözleride böyledir hem yağmur ,hem duygusalsın ,hem meleğin gitmiş ağlarsın dinlersin ağlarsın.
the wise man said just walk this way
to the dawn of the light
the wind will blow into your face
as the years pass you by
hear this voice from deep inside
its the call of your heart
close your eyes and your will find
the passage out of the dark
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
the wise man said just find your place
in the eye of the storm
seek the roses along the way
just beware of the thorns
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
the wise man said just raise your hand
and reach out for the spell
find the door to the promised land
just believe in yourself
hear this voice from deep inside
its the call of your heart
close your eyes and your will find
the way out of the dark
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
the wise man said just walk this way
to the dawn of the light
the wind will blow into your face
as the years pass you by
hear this voice from deep inside
its the call of your heart
close your eyes and your will find
the passage out of the dark
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
the wise man said just find your place
in the eye of the storm
seek the roses along the way
just beware of the thorns
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
the wise man said just raise your hand
and reach out for the spell
find the door to the promised land
just believe in yourself
hear this voice from deep inside
its the call of your heart
close your eyes and your will find
the way out of the dark
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
here i am
will you send me an angel
here i am
in the land of the morning star
yaşadığım duygusallaştıkça içimden gelen ne varsa anlaşılmamasına bile razı gelip,bas bas bağırmak istediğim,hatırladıklarımla,kaybettiğim kavgalarla,insan olmakla ilintili üzerime kabus gibi çöken savunmasızlık hissiyle başıma gelen durumdur.
gün itibariyle bir fincan kahve alıp;evimin penceresinden izlediğim geçmişin hevesli çocuk seslerinin hatırlatmıştır bana.
arınmak kirlenmişliğimizden yine çocuk olmak, çocuk kalmak ,çocuk sesleriyle haykırmak dünyaya,çocuk gözleriyle bakmak.
arınmak kirlenmişliğimizden yine çocuk olmak, çocuk kalmak ,çocuk sesleriyle haykırmak dünyaya,çocuk gözleriyle bakmak.
üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü.
kadınlara neden bu şekilde hitap edildiğini çözebilen varsa beri gelsin.
kadınlara neden bu şekilde hitap edildiğini çözebilen varsa beri gelsin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?