tiryaki

1928 istanbul doğumlu ermeni fotoğraf sanatcısı.türkiye ve dünya’da oldukca tanınmış bir sanatcı olmasının yanısıra o ,nuh gemisinin kalıntısı,nemrut dağı,kumkapı balıkcıları adlı basyapıtlarıyla ünlenmiştir.kendisi aynı zamanda fotoğrafta siyah ve beyazın nimetlerinden sıkca faydalanmış bir sahsiyettir.fotoğraflarında her zaman için derin bir yalnızlık,caresizlik sezilir.

ilk olarak isveç’te ortaya cıkmış daha sonraları avrupa’da belli başlı merkezlerde yaygınlık göstermiş ,kaslı güçlü adamların sikerek ekmeklerini tastan cıkardıkları kutsal bir kurum.
(bkz: erkeğin oruspusu)

cennet ile onurlandırılan varlıkların sonsuz alemde cemalini beş duyu organından mahrum bir şekilde görebileceği yüce yaradan.

uzun ve yorucu bir kış mevsiminin ardından yasanılan her seyi adeta yasanmamış gösteren baharın, tekrar dirilmeyi emir veren gücü karsısında insanoğlunun yaşamış olduğu acziyeti gösteren psikolojik bir travma...

cahit sıtkı tarancı’nın ölüme geri sayım başlattığı karamsar şiiri.

cocuklar duymasın adlı dizide tamer karadağlı ile birlikte gelenekçi rolünü oynayan asabi karakter.

çaycı hüseyin’in altılıyı bırakıp iddaa oynamaya basladığı dizi.

(bkz: elini nikahlamak)

el ele sokaklar turlanmış,birlikte sarkılar tuturulmuş,aynı koltukta berberce seyahat edilmiş,gözlerdeki mana kavranmış,mevsimler eskitilmiş,sözler söylenmiş ,hatıralar birikmiş...
ve bir gün gözlerde donan o sırlı tebessümler,yarım kalmış maziyi gökkuşağı renklerle süsleyecek aktin sihirli sözcüklerini kulaklara fısıldamış.
benimle evlenir misin?

’’işte geldim,burdayım ben bu işte ustayım’’ mevzusu...

amerika’nın ortadoğuda’ki karakolu...

nöbette sabahlayan er demek...

söylerken cok cimri davranılması gereken bir cümle.

osman sınav’ın evlere senlik dizisi...
şöyle bir dialog gelişmiştir:
komser kenan’a nasihat verir:
+bak yavrum aslında benim bunları demem yanlış ama evini bastığın adam cok zengin biri,gider en iyi avukatları tutar seni senelerce hapise tıkar.içinden gelmese de’ ben pişmanım’ de, seni salıveriyim.
kenan cevap verir:
_bir türkü vardır bilirmisiniz
+ne türküsüymüş o?
-bu dağları yıkarım yetmiş sene yatarim.
+alın,tıkın bu manyağı içeriye de biraz aklı basına gelsin!

heykel,resim gibi diğer görsel sanatlarla ortak bircok özelliği içinde barındırmasına rağmen yazınsal özellikleriyle diğer sanatlardan ayrılan popüler bir sanat türüdür sinema.müzikle her daim içiçe olmasının yanısıra diğer sanat branşlarından her zaman daha fazla ilgi görmektedir. sinemanın her daim geniş kitleleri ardından sürüklemesi ;cıkar amaclı odakların ilgisini cekmiş,sık sık bir propoganda aleti olarak kullanılmasına,kısacası bu sanatın sömürülmesi sonucunu doğurmuştur.

fantezi fukarası bir gencimizin bugün samsun’da eyleme gecmeye hazırlandığı istihbaratını alan gar görevlilerinin olaya müdahelesiyle pozisyonu kacırmasına sebebiyet veren acıklı vaka.

arkadaşlar..allah belanızı versin!

(bkz: hani nerde)

konusacak bir konu bulamayarak,oturup birbirlerinin sacını başını yolmalarıyla sonuclanacak vaka_yı hayriye.

+ahmet oğlum,bi de sen çözmeyi dene şu problemi!
-hangisini hocam?
+patt,kütt,takk!...

ders sona erdikten sonra tahtadaki problemi aradım,bulamadım.neden sonra kendime geldim,beni koluyla kaldırıp tahtaya yapıştıran sevgili hocam beni düşünmüş,tahtadaki problemin fotokopisini ceketimin üzerine nakşetmişti.