tiryaki

ismail yk’nin geçirmiş olduğu devrim tadında bir büyük değişimi gözlemledim ben kendisinde.
5 kardeş şeklinde,namı diğer yurtseven kardeşler halinde dolaşırlerkene ismail yk’dan ben masum,romantik aşık tadı almaktaydım daha çok.hele bir de canın çıksın insafsız şarkısını söylerkenki o terkedilmiş,o biçare aşığı tv ekranlarında ilk kez görenlerin kendisine bir gram da olsa sempati payı bırakacaklarını düşünürdüm.ismail yk,varolan klişeleri tek bir seferde yıkıyor,klipte çocuklar gibi bağıra bağıra ağlıyordu.türk arabesk müziğine yep yeni ufuklar kazandırıyordu.terkedilmişliğin o dayanılmaz sancısını masasının üzerindeki bir cam bardaktan çıkarıp,elinin tersiyle de kırıyordu.bizlerde kendisini destek çıkıyor,’’haydi ismail kim tutar seni’’diyerek kendisini bu uğurda yalnız bırakmıyorduk.

dayı emmi yaşlandı,develer kervan oldu.zaman hızlı hızlı akıp geçti.
allah belanı versin diye yeni yeni bir klibi dönmeye başladı bu kez ekranlarda.ismail’i biz, gene o acemi,terkedilmiş naçar aşık rolünde gördük.ismail gene ağlıyor,zırlıyor ancak bu kez kırmış olduğu şey cam bir bardak değil koskocaman son model bir araba...
ismail durmuyor,durdurulamıyor,ismail elindeki beyzbol sopasıyla, tabiri caizse iman gücüyle arabanın farlarına,camlarına saldırıyor. ve kimse buna bir dur demiyor,diyemiyor!
hiç şüphe yok ki ismail yk’nin psikolojik bir takım sorunlar yaşadığı su götürmez bir gerçek.yetkililer ismail yk’nin araç sahibi vatandaşlar için bir tehdit unsuru oluşturduğunu ,son günlerde yaşanan araç tahrip etme girişimlerinin nedeni olarak da ismail yk’yi göstermekteler.en son, çalinmiş bir mercedes araci sahibinin ’’arabami’’ismail yk çaldi,biliyorum,eğer burdan beni duyuyorsa kendisine allah belani versin demek istiyorum ’’şeklindeki demeci de bu ihtimali kuvvetlendiren bir gerçek olarak önümüze çikmakta.

sheffield wednesday adında bir de ekürüsi mevcuttur.coca cola championship liginde top koştururlar.

dünya’da özgürlüğünü koruyabilmiş belki de tek devleti, küba’yı bile özgürleştireceksiniz siz güya.’’yaw harbi komik adamlarsınız siz,aslında güzel bir espri,ilkin ben espri sanmıştım bunu.
’’lan kargalar bile güler buna lan! ’’

maddiyatın( 100.ooo dolar) en büyük rakibi maneviyat(aşk);maneviyatın en büyük rakibi maddiyat...

iki ezeli rakibin pratik bir akılla buluşturulduğu ;vicdanın red edip,aklın sevdiği bir kelimeler topluluğu...

’’beyin yoran bir düşünce’’...

kadınların tabii bulundukları dinleri,tanrıça,ilahe,dini liderlikte kadınların yer alması,maneviyat gibi kavramlar üzerine atılan feminizm alt kategorisi.

pop feminizm erkek düşmanlığı ile ilişkili ve çoğunlukla da gynocentrism’in (yunanca’da gyno-, "kadın", kentron, "merkez" kelimelerinden oluşmuştur, anlamı kişinin dünya görüşünün merkezine kadını yerleştirmesidir) sonucu olan feminizmin bir türüdür. önde gelen sözcüleri dişi cinsiyetinin ahlaki ve diğer bakımlardan üstünlüğüne inanmakta ve bunu, kadının üstün haklardan yararlanacağı erkeklerin de marjinalleşeceği anaerkil bir toplumu oluşturan toplumsal tavırları yaymakta kullanmaktadırlar.

kaynak:wikipedia

afsaneh najmabadeh adında bir iranlı yüzkarasının fikirleri baz alınarak oluşturulmuştur. islamdaki kadın anlayışına bire bir ters düşer ki iki zıt kutuplu felsefenin hangi gerekçeye dayanarak biraraya getirildiği merak konusudur.

marksist feminizmin bakış açısına göre kadın temel üretici fakat ikincil tüketicidir. kadının özgürleşmesi için çocukların yetiştirilmesinden ve ev işlerinden kurtulması gerektiğini savunurlar. bunun yolu ise, ev işlerinin sosyalleştirilmesinden geçmektedir. ev-içi üretimin üretici bir faaliyet olmadığı görüşüne karşı çıkarlar. bu görüşe göre, kadının üreticiliği, erkeğin üreticiliğinin temelidir. sermaye birikiminin de temelinde kadının ev-içi üretiminin yattığını savunurlar. kadının ücretli işçi haline getirilmesi projesi ile sınıfsız topluma geçiş için işçi sınıfına katılmak hedeflenmektedir. ataerkil sisteme pek önem atfetmezler.

aşırılan yer:wikipedia

hepsine bakınız!...

(bkz: islamcı feminizm)
(bkz: ekofeminizm )
(bkz: fransız feminizmi )
(bkz: radikal feminizm )
(bkz: liberal feminizm )
(bkz: lezbiyen feminizm )
(bkz: marksist feminizm )
(bkz: sosyalist feminizm )
(bkz: pop feminizm )
(bkz: ruhsal feminizm )
(bkz: maddi feminizm )
(bkz: postmodern feminizm )
(bkz: varoluşçu feminizm )
(bkz: proseks feminizm)(seksüel açıdan liberal feminizm, seks-pozitif feminizm diye de bilinir)
(bkz: post kolonyal feminizm )
(bkz: amazon feminizm )
(bkz: kültürel feminizm)
(bkz: anarko feminizm )
(bkz: üçüncü dalga feminizm )
(bkz: kadınizm)/(bkz: kadıncılık) (womanism)

(bkz: lezbiyen feminizm)

1970’li yıllarda ortaya çıkmaya başlamış,feminizm alt kategorisi.
kadının ancak bir kadınla mutlu olabileceğini,erkeğin egemenliği altında kendini gerçekleştiremeyeciğini savunur.
gene ;erkeklerle kurulabilecek cinsel birlikteliklerin kadının doğasına ters geldiğini bu sebeple de kadının hemcinslerine yönelmesi gerektiğini savunur.

cenaze namazına gelen feminist yoldaşlarının, imamın arkasında saf tutup,’’allahu ekber allahu ekber ’’nidaları eşliğinde uğurladıklari feminist yazar.

gene tabutu ,cenaze arabasına götürülürken de tabutu omuzlamak isteyen erkekler chukky feminsitler tarafaindan bir güzel haşlanmiş bütün kizlar toplandik tadinda ’’kadinlar vardir,kadinlar güçlüdür’’sloganlariyla feminist omuzlarin üzerinde son yolculuğuna uğurlanmiştir.
’’hey allahim!...’’

şike ile ilgili iddialarda adı sıkça geçen eski ordu mensubu,bir zamanların merkez hakem komite başkanı.
hakkında ortaya atılan iddialara kesin bir dille yalanlayamamış,bir nevi işlemiş olduğu suçu kabullenmektedir.

var olan yazarların çoğunun bakınız sevdasından vazgeçemediği iş bu sebepten ötürü sadece kaliteli yazarlara ulaşmasını dilediğim kampanya.
misal:sarışın sevmeyen erkek başlığına toplam 12 bakınız ,dokuz adet de yan bakınız verilmiştir.

fenerbahçe ile deplasmanda yapmış olduğu ilk maçta 4-0,kendi evinde yaptığı maçta da 5-0’lık yenilgilerden kurtulamamış bahtsız bir gavur takımı;b36 torshavn...

istanbul’a gelebilmek için yoğun borç batağına giren ve devlet başkanları ’’her kimse’’bu şahıs sayesinde borçlarını zar zor ödeyebilmiş bir takım düşünün;b36 torshavn...

istanbul’daki maç öncesi, ısınmak için yelekleri olmadığından stattaki güvenlik görevlilerinin security arka yazılı yelekleriyle ısınmaya çıkmış acıların takımi:b36 torshavn...
’’9 milyonluk biletlerden kalmadı mı abi’’şeklindeki soruları karşılıksız bırakılmış, onun yerine her biri 500 ytl’lik toplam 19 kişiye birer adet thy biletlerinden rezerve edilmiş fakir ama gururlu ekip:b36 torshavn...
kendilerine pahalıya mal olur endişesiyle malzemeci ve iki yedek oyuncularını faroe adalarında bırakan sefil:b36 torshavn...
şükrü saraçoğlu gibi büyük bir statta ilk defa maç oynama lüksüne nail olmuş ,stattaki yoğun gürültüden ötürü de maç esnasında kulaklarını parmaklarıyla kapatmak zorunda kalan sefalet abidesi;b36 torshavn...


torshavn bizlerde kapanması güç yaralar bırakmıştır!elendikten sonra da zürefa ayağından vazgeçemeyerek fenerli futbolcuların formalarına üşüştükleri görülmüştür.

bu arada bir rivayete göre faroe adaları o kadar küçük bir ülkeymiş ki maç oynadıkları zaman, top ara sıra karşı ülkenin sınırlarına kaçıyormuş ve ne yazık ki karşı komşu ülke de sıkça yaşanan bu hadiseden oldukça sıkılmış olacak ki, kendilerini cezalandırıp bir daha sınır ötesine geçen topu iade etmeyeceğini belirtmiştir.

kalecileri,öğretmenlik
antrenörleri,vestiyercilik
orta saha futbolcularından bergur,sigortacılık
ve asıl bomba;takımlarının yıldız futbolcusu frodi marangozcululuk yapıyormuş.
’’hey allahım...

kıl ,sakal ,tüyden seçilmez olur bunların yüzleri.uzun saçlılarının da etrafta bolca görüldükleri olur.

’’parasızlıktan kestiremediğim uzun saçlarımın bugün gençlerde moda olduğunu görüyorum.’’buna benzer bir esprisi vardı bu işin.solcu bir ünlü söylemişti sanırsam.(yılmaz güney miydi yoksa?)

dandik sucuklarda dana eti yerine bolca takviye edilen hede.

az buz çıktığı televizyon programlarında kendisine soru soran sunucuya karşı ,her sanatçıda örneğine az rastlanır bir saygı ,bir mahcubiyet edası görmekteyim kendisinde.
’’kekeme olup da böyle güzel şarkılar söylemek daha da hoş bir şey.’’

(bkz: bülent ersoy dan hamile kalmak)